gülerek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

gülerek



"gülerek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
gülerek laughingly zf.

"gülerek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

Türkçe İngilizce
General
gülerek konuşan kimse snickerer i.
gülerek geçiştirmek laugh off f.
yüzüne gülerek kandırmak engle f.
gülerek geçiştirmek laugh away f.
gülerek susturmak laugh down f.
gülerek konuyu kapatmak laugh away f.
gülerek birini susturmak laugh someone down f.
sergilenen oyunu replik unutarak veya gülerek bozmak corp [dialect] f.
gülerek etkilemek smile f.
gülerek kamufle etmek smile f.
gülerek bastırmak smile f.
gülerek tepki göstermek smile f.
gülerek ifade etmek snicker f.
kıs kıs gülerek söylemek snicker f.
gülerek ifade etmek snigger f.
kıs kıs gülerek söylemek snigger f.
gülerek konuşan kimse sniggerer f.
gülerek ifade etmek snirt [scotland] f.
kıs kıs gülerek söylemek snirt [scotland] f.
gülerek ifade etmek snirtle [scotland] f.
kıs kıs gülerek söylemek snirtle [scotland] f.
gülerek ifade etmek snirt [scotland] f.
kıs kıs gülerek söylemek snirt [scotland] f.
gülerek ifade etmek snirtle [scotland] f.
kıs kıs gülerek söylemek snirtle [scotland] f.
pis pis gülerek leeringly zf.
kıs kıs gülerek snickeringly zf.
bıyık altından gülerek tongue in cheek zf.
kıs kıs gülerek sniggeringly zf.
kurnazca gülerek sniggeringly zf.
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) gülerek alay etmek/dalga geçmek laugh at (someone or something) f.
birine gülerek (bir yerden) göndermek laugh out of f.
gülerek savuşturmak smile away f.
gülerek başından atmak smile away f.
Colloquial
yazıyla aktarılan bir ifadenin gülerek söylendiğini belirten bir ifade big fat grin (bfg) expr.
Idioms
birinin yüzüne gülerek onu hor görmek laugh in one's face f.
kahkahalarla gülerek (dalga geçerek/alay ederek) birinin sahneden kaçmasına neden olmak laugh someone off the stage f.
yenilgiyi gülerek karşılamak come up smiling f.
gülerek ölmek die laughing f.
(gülerek) ellerini birbirine sürtmek be rubbing (one's) hands (with glee) f.
(gülerek) ellerini birbirine sürtmek be rubbing your hands with glee f.
kahkahalarla gülerek (dalga geçerek/alay ederek) (birinin) sahneden kaçmasına/inmesine neden olmak laugh (one) off the stage f.
kahkahalarla gülerek (dalga geçerek/alay ederek) sahneden kaçmasına neden olmak laugh off the stage f.
yüzüne karşı gülerek/alay ederek sahneden indirmek laugh off the stage f.
otuz iki dişi görünecek şekilde gülerek with a big grin expr.
biri üzerinden (gülerek, şaka yaparak) at someone's expense expr.
bıyık altından gülerek tic (tongue in cheek) expr.
Chat Usage
yerde yüksek sesle gülerek yuvarlanıyorum roflol (rolling on floor laughing out loud) kısalt.
Cinema
sergilenen oyunu replik unutarak veya gülerek bozmak corpse f.