flowers - Türkçe İngilizce Sözlük

flowers

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"flowers" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

İngilizce Türkçe
General
flowers i. çiçekler
Legal systems cannot, as it were, be transplanted like flowers from one pot to another.
Yasal sistemler, çiçek gibi bir saksıdan diğerine nakledilemez.

More Sentences
Agriculture
flowers i. çiçekler
Perhaps we will see Iraqi people welcoming their liberators with sweets and flowers.
Belki de Irak halkının kurtarıcılarını tatlılar ve çiçeklerle karşıladığını göreceğiz.

More Sentences
Chemistry
flowers i. bileşiklerin yoğunlaştırılması veya süblimleştirilmesi ile elde edilen ince toz

"flowers" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 83 sonuç

İngilizce Türkçe
General
scent of flowers i. çiçek kokuları
The scent of flowers almost makes me drunk.
Çiçeklerin kokusu beni neredeyse sarhoş yapar.

More Sentences
spring flowers i. bahar çiçekleri
The air smells like spring flowers.
Hava bahar çiçekleri gibi kokuyor.

More Sentences
pick flowers f. çiçek koparmak
Don't pick flowers from the flowerbed.
Çiçek tarlasından çiçek koparma.

More Sentences
arrange flowers f. çiçek aranjmanı yapmak
Yuriko arranges flowers in her spare time.
Yuriko, boş zamanlarında çiçek aranjmanı yapıyor..

More Sentences
pick flowers f. çiçek toplamak
We picked flowers in the garden.
Bahçeden çiçek topladık.

More Sentences
water the flowers f. çiçekleri sulamak
Tom will probably tell Mary not to forget to water the flowers.
Tom muhtemelen Mary'ye çiçekleri sulamayı unutmamasını söyleyecektir.

More Sentences
sell flowers f. çiçek satmak
I'm not selling flowers.
Ben çiçek satmıyorum.

More Sentences
with flowers s. çiçekli
The garden is bright with flowers.
Bahçe çiçeklerle ışıl ışıl.

More Sentences
without flowers s. çiçeksiz
People with no humour are like meadows without flowers.
Mizahı olmayan insanlar çiçeksiz çayırlar gibidir.

More Sentences
Computer
may flowers i. mayıs çiçekleri
April showers bring May flowers.
Nisan yağmurları mayıs çiçeklerini getirir.

More Sentences
General
flowers of sulfur i. kükürtçiçeği
cut flowers i. kesme çiçekler
flowers of sulphur i. kükürtçiçeği
state flowers i. eyalet çiçekleri
wall flowers i. konu mankenleri
wild flowers i. kır çiçekleri
smell of flowers i. çiçek kokuları
ornamental flowers i. süs çiçekleri
flowers of heaven i. cennet çiçekleri
flowers of heaven i. cennetin çiçekleri
exotic flowers i. egzotik çiçekler
shedding of flowers i. çiçeğin dökülmesi
shedding of flowers i. çiçeklerin dökülmesi
shedding of flowers i. çiçek dökülmesi
the flowers in the garden i. bahçedeki çiçekler
a bouquet of flowers i. bir buket çiçek
a bunch of flowers i. bir buket çiçek
tropical flowers i. tropik çiçekler
tropical flowers i. tropikal çiçekler
bed of flowers i. çiçek yatağı
hearts and flowers i. aşırı hassasiyet
bed of flowers i. çiçek tarhı
decorate with flowers f. çiçeklemek
plant flowers f. çiçeklemek
decorate (something) with flowers f. çiçeklendirmek
deck (something) out with flowers f. çiçeklendirmek
ornament (something) with flowers f. çiçeklendirmek
embellish (something) with flowers f. çiçeklendirmek
bedeck the room with flowers f. odayı çiçeklerle süslemek
water the flowers f. çiçek sulamak
put flowers in front of ataturk's statue f. atatürk heykelinin önüne çiçek koymak
take care of the flowers f. çiçeklere bakmak
take care of the flowers f. çiçeklerle ilgilenmek
Phrases
let a hundred flowers bloom expr. çin devlet başkanı mao zedong'un 1956 yılında çin hükümetinin eleştirilebilmesinin yolunu açmak için kullandığı bir ifade
Proverb
april showers bring may flowers nisan yağmurları mayıs çiçeklerini getirir
april showers bring may flowers perşembenin gelişi çarşambadan bellidir
april showers bring may flowers perşembenin gelişi çarşambadan belli olur
april showers bring may flowers fırtınanın ardından bir güneş doğar
Idioms
hearts and flowers i. çiçek böcek edebiyatı
hearts and flowers i. çiçekler böcekler
hearts and flowers i. kalpler ve çiçekler
hearts and flowers i. aşırı duygusallık
Speaking
the flowers bloom expr. çiçekler açar
when the flowers bloom expr. çiçekler açtığında
Technical
flowers of sulfur i. kükürt çiçekleri
flowers of sulfure i. kükürt çiçekleri
flowers of sulphur i. kükürt çiçekleri
Computer
border flowers i. kenarlık çiçekleri
Pharmaceutics
flowers of sulphur i. kükürt çiçeği
Gastronomy
dried linden flowers i. ıhlamur
Chemistry
flowers of zinc i. çinko beyazı
flowers of zinc i. çinko oksiti
flowers of zinc i. koruyucu merhem yapımında ve kurşun karbonatın muadili bir boya olarak kullanılan suda çözünebilen beyaz toz şeklinde inorganik bir bileşik
martial flowers i. kırmızımsı bir kristalize demir tuzu
martial flowers i. demir amonyum klorür
flowers of benzoin i. benzoik asit
flowers of sulphur i. sülfür buharının soğuk yüzeyde yoğunlaştırılması ile elde edilen küçük sülfür kristalleri
pyrethrum flowers i. kurutulmuş pire otu çiçeklerinden yapılan böcek ilacı
Botanic
tern flowers i. üçü bir arada olacak şekilde yetişen çiçekler
bearing flowers i. çiçeklenme
united flowers i. birleşik çiçekler
united flowers i. aynı çiçekte hem dişi organ hem de erkeklik organı olan çiçekler
vigils of flowers i. yapraklarını günün belirli saatlerinde açıp kapatma özelliği
flowers-of-an-hour i. kerkede
flowers-of-an-hour i. afrika ağaç hatmisi
flowers-of-an-hour i. kerkede
flowers-of-an-hour i. yabani bamya
separated flowers i. erkek ve dişi üreme organları farklı çiçeklerde olan çiçekler
solar flowers i. günün belirli saatlerinde açılıp kapanan çiçekler
solar flowers i. güneşte açan çiçekler
Meteorology
ice flowers i. buz çiçekleri
Art
thousand flowers i. bin çiçek
Slang
water the flowers f. toplum içinde (ağaç dibine/çiçeklerin üzerine vb) işemek