|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
normalden farklılık |
deviancy i.
|
|
2 |
Genel |
etnik farklılık |
ethnic difference i.
|
|
3 |
Genel |
temel farklılık |
main difference i.
|
|
4 |
Genel |
sektörel farklılık |
sectoral difference i.
|
|
|
5 |
Genel |
sektörel farklılık |
sectoral diversity i.
|
|
6 |
Genel |
davranışsal farklılık |
behavioral difference i.
|
|
7 |
Genel |
davranışsal farklılık |
behavioural difference i.
|
|
8 |
Genel |
anahtar farklılık |
key difference i.
|
|
9 |
Genel |
esas farklılık |
key difference i.
|
|
10 |
Genel |
temel farklılık |
key difference i.
|
|
11 |
Genel |
büyük farklılık |
big difference i.
|
|
12 |
Genel |
büyük farklılık |
huge discrepancy i.
|
|
13 |
Genel |
duygusal farklılık |
chasm i.
|
|
14 |
Genel |
mizaçsal farklılık |
idiosyncrasy i.
|
|
15 |
Genel |
temel farklılık |
essential difference i.
|
|
16 |
Genel |
bölgeye göre farklılık gösteren bir uzunluk birimi |
pole i.
|
|
17 |
Genel |
zıtlık niteliğinde farklılık |
counter distinction i.
|
|
18 |
Genel |
kamusal hizmetlerin bölgeden bölgeye farklılık göstermesi durumu |
postcode lottery [uk] i.
|
|
19 |
Genel |
farklılık göstermek |
be different from f.
|
|
20 |
Genel |
farklılık göstermek |
differ from f.
|
|
21 |
Genel |
farklılık yaratmak |
make difference f.
|
|
22 |
Genel |
ile farklılık göstermek |
differ by f.
|
|
23 |
Genel |
büyük ölçüde farklılık göstermek |
differ greatly f.
|
|
24 |
Genel |
yaş grupları arasında farklılık göstermek |
vary across age groups f.
|
|
25 |
Genel |
çok farklılık göstermek |
vary widely f.
|
|
26 |
Genel |
farklılık göstermek |
vary f.
|
|
27 |
Genel |
normalden farklılık göstermek |
degenerate [obsolete] f.
|
|
28 |
Genel |
farklılık gösteren |
differential s.
|
|
29 |
Genel |
çok az farklılık gösteren |
nuanced s.
|
|
30 |
Genel |
farklılık ile ilgili |
variative s.
|
|
31 |
Genel |
toplumun davranış normlarından büyük ölçüde farklılık gösteren |
deviate s.
|
|
32 |
Genel |
farklılık gösteren |
dissonant s.
|
|
33 |
Genel |
morfolojiden ziyade metabolik tepkimeler ya da fonksiyonel özellikler bakımından farklılık gösteren |
physiologic s.
|
|
34 |
Genel |
morfolojiden ziyade metabolik tepkimeler ya da fonksiyonel özellikler bakımından farklılık gösteren |
physiological s.
|
|
35 |
Genel |
farklılık gösteren |
at square [obsolete] expr.
|
|
Phrasals |
|
36 |
Öbek Fiiller |
(bir konuda) farklılık göstermek |
differ in (something) f.
|
|
37 |
Öbek Fiiller |
(bir yönden) farklı olmak/farklılık göstermek |
differ in (something) f.
|
|
38 |
Öbek Fiiller |
kişiden kişiye, gruptan gruba değişmek/farklılık göstermek |
vary between (someone or something) f.
|
|
39 |
Öbek Fiiller |
kişiden kişiye, gruptan gruba değişmek/farklılık göstermek |
vary between (someone or something) and (someone or something else) f.
|
|
40 |
Öbek Fiiller |
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) arasında farklılık göstermek |
vary from (someone or something) f.
|
|
41 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) göre değişiklik/farklılık göstermek |
vary with (something) f.
|
|
Idioms |
|
42 |
Deyim |
fikirler veya iki grup insanın arasındaki önemli farklılık |
widening gulf i.
|
|
43 |
Deyim |
(biri/bir şey) üzerinde bir farklılık yaratmak |
make a difference (to/in somebody/something) f.
|
|
44 |
Deyim |
(biri/bir şey) üzerinde bir farklılık yaratmamak |
make no difference (to/in somebody/something) f.
|
|
|
45 |
Deyim |
üzerinde bir farklılık yaratmak |
make a difference to f.
|
|
46 |
Deyim |
zerre kadar farklılık |
not a blind bit of difference expr.
|
|
47 |
Deyim |
hiçbir fark/farklılık |
not a blind bit of difference expr.
|
|
Trade/Economic |
|
48 |
Ticaret/Ekonomi |
çoklu farklılık analizi |
multiple-discriminant analysis i.
|
|
49 |
Ticaret/Ekonomi |
istatistiksel farklılık |
statistical discrepancy i.
|
|
50 |
Ticaret/Ekonomi |
toplumsal farklılık |
social differentiation i.
|
|
51 |
Ticaret/Ekonomi |
(değeri farklılık gösteren ve farklı saltanatlara ait) altın ingiliz parası |
rose-rial i.
|
|
Politics |
|
52 |
Siyasal |
farklılık politikaları |
politics of difference i.
|
|
53 |
Siyasal |
kültürel farklılık |
cultural diversity i.
|
|
54 |
Siyasal |
kültürel farklılık |
cultural difference i.
|
|
Insurance |
|
55 |
Sigortacılık |
şartlarda farklılık |
difference in conditions i.
|
|
56 |
Sigortacılık |
tehlikelerde farklılık |
difference in perils i.
|
|
Technical |
|
57 |
Teknik |
sadece atomlarındaki elektronların dağılımı farklılık gösteren iki veya daha fazla maddeden her biri |
electromer i.
|
|
58 |
Teknik |
farklılık gösteren |
differential s.
|
|
Transportation |
|
59 |
Ulaştırma |
farklı güzergahlar üzerinden aynı varış noktasına birim zamanda ulaşma hızındaki farklılık |
differential rate i.
|
|
60 |
Ulaştırma |
taşınan mallardaki farklılık nedeniyle doğan ücret farkı |
differential rate i.
|
|
Aeronautic |
|
61 |
Havacılık |
farklılık ölçüsü |
catenary i.
|
|
Psychology |
|
62 |
Psikoloji |
kişinin biyolojik cinsiyeti ile kendini hissettiği cinsiyetin farklılık göstermesi |
gender dysphoria i.
|
|
Food Engineering |
|
63 |
Gıda |
farklılık testleri |
discrimination tests i.
|
|
64 |
Gıda |
kontrolden farklılık testi |
difference from control test i.
|
|
65 |
Gıda |
kontroldan farklılık testi |
difference from control test i.
|
|
Math |
|
66 |
Matematik |
özne ve yüklemleri aynı olup nicelik veya nitelik olarak veya her ikisi bakımından farklılık gösteren iki önerme arasındaki ilişki |
opposition i.
|
|
Statistics |
|
67 |
İstatistik |
değişken farklılık yöntemi |
variate difference method i.
|
|
68 |
İstatistik |
normdan anlamlı farklılık gösteren şey |
deviate i.
|
|
Physics |
|
69 |
Fizik |
özelliklerin ölçüm yönüne göre farklılık göstermesi |
anisotropism i.
|
|
Chemistry |
|
70 |
Kimya |
sadece atom düzeni açısından farklılık gösteren iki optik izomerden biri |
epimer i.
|
|
71 |
Kimya |
moleküler yapıları aynı atoma farklı grupların bağlanması nedeniyle farklılık gösteren bir tür izomerizm |
metamerism i.
|
|
72 |
Kimya |
moleküldeki atomların uzamsal diziliminde farklılık gösteren ve ayna görüntüsü olmayan bir tür izomer |
diastereoisomer i.
|
|
73 |
Kimya |
moleküldeki atomların uzamsal diziliminde farklılık gösteren ve ayna görüntüsü olmayan bir tür izomer |
diastereomer i.
|
|
74 |
Kimya |
aynı kimyasal türden olup bir atomla farklılık gösteren |
homologic s.
|
|
75 |
Kimya |
aynı kimyasal türden olup bir atomla farklılık gösteren |
homological s.
|
|
Biology |
|
76 |
Biyoloji |
her bir atanın homozigot olduğu sadece üç gen konumunda farklılık gösteren ebeveynlerin melez yavrusu |
trihybrid i.
|
|
77 |
Biyoloji |
eşeylerin boyut olarak farklılık gösterdiği bir eşeyli spor |
anisospore i.
|
|
78 |
Biyoloji |
(organ, organizma veya hücrede) eksenin farklı uçlarında gelişen morfolojik farklılık |
pole i.
|
|
79 |
Biyoloji |
(organ, organizma veya hücrede) kutbun farklı uçlarında gelişen fizyolojik farklılık |
pole i.
|
|
80 |
Biyoloji |
hastalık veya özelliğin varlığı veya yokluğu açısından bir çift ikizdeki farklılık derecesi |
discordance i.
|
|
81 |
Biyoloji |
kendi türü içinde farklılık gösteren canlı |
sport i.
|
|
Zoology |
|
82 |
Zooloji |
miyosen, pliyosen ve pleistosen çağlarında yaşamış, fillere benzeyen fakat azı dişlerinin yapısı bakımından farklılık gösteren, mammutidae familyasına mensup hortumlu devasa memelilere verilen ad |
mastodon i.
|
|
83 |
Zooloji |
miyosen, pliyosen ve pleistosen çağlarında yaşamış, fillere benzeyen fakat azı dişlerinin yapısı bakımından farklılık gösteren, mammutidae familyasına mensup hortumlu devasa memelilere verilen ad |
mastodont i.
|
|
Botanic |
|
84 |
Botanik |
çiçekleri parça sayısı bakımından farklılık gösteren |
anisomerous s.
|
|
85 |
Botanik |
çanak ve taç yaprakları renk ve doku bakımından farklılık gösteren |
heterochlamydeous s.
|
|
86 |
Botanik |
olgunlaşmamış ve olgunlaşmış biçimleri farklılık göstermeyen (bitki veya bitki parçası) |
homoblastic s.
|
|
87 |
Botanik |
erkek ve dişi organlarının boyları farklılık göstermeyen (çiçek) |
homogonous s.
|
|
Social Sciences |
|
88 |
Sosyal Bilimler |
sosyo-ekonomik koşullar bakımından farklılık gösteren bireylerin, bilgi ve iletişim teknolojilerine erişimlerindeki farklılık |
digital gap i.
|
|
89 |
Sosyal Bilimler |
nüfusun çoğunluğundan ırk, din veya etnisite açısından farklılık gösteren grup |
minority i.
|
|
Linguistics |
|
90 |
Dilbilim |
aynı dil sistemi içinde yer alıp asgari derecede farklılık gösteren iki fonem arasındaki ilişki |
opposition i.
|
|
91 |
Dilbilim |
anlamların ayırt edilmesini sağlayacak şekilde farklılık göstermek |
contrast f.
|
|
History |
|
92 |
Tarih |
(bizans imparatorluğu ve sonra sicilya) görevleri farklılık gösteren bir tür memur |
logothete i.
|
|
Religious |
|
93 |
Dini |
avrupa'daki bazı yahudi toplulukların benimsediği ve mizrahi yahudilerininkinden farklılık gösteren dini törenlere ait veya ilişkili |
sephardi i.
|
|
Geography |
|
94 |
Coğrafya |
çekül doğrusunun gerçek yönü ile dünya tam yuvarlak olsaydı sahip olacağı yönü arasındaki farklılık |
deviation of the line of the vertical i.
|
|
Geology |
|
95 |
Jeoloji |
kimyasal olarak kalsit ile özdeş olup temel fiziksel özellikleri farklılık gösteren bir karbonat minerali |
aragonite i.
|
|
96 |
Jeoloji |
kimyasal olarak kalsit ile özdeş olup temel fiziksel özellikleri farklılık gösteren bir karbonat minerali |
arragonite i.
|
|
97 |
Jeoloji |
mineral kompozisyonu bakımından içinde bulundukları volkanik kayaçlardan farklılık gösteren küçük kitleler veya damarlar |
schlieren i.
|
|
Military |
|
98 |
Askeri |
yerel manyetik farklılık |
anomaly local magnetic i.
|
|
Music |
|
99 |
Müzik |
büyüklüğü ve tonu farklılık gösteren, birlikte çalınan bir çift davul |
tabla i.
|
|
Photography |
|
100 |
Fotoğrafçılık |
optik görüntünün bitişik alanlarının parlaklık açısından gösterdiği farklılık derecesi |
contrast i.
|
|