farkında olmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

farkında olmak



"farkında olmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
farkında olmak be aware of f.
General
farkında olmak sense f.
farkında olmak be conscious of f.
farkında olmak wit f.
farkında olmak be alive to (something) f.
farkında olmak be awake to f.
farkında olmak realize f.
farkında olmak be cognizant of f.
farkında olmak recognize f.
farkında olmak be aware of f.
farkında olmak realise f.
farkında olmak recognise f.
farkında olmak be au fait with f.
farkında olmak agnise f.
farkında olmak agnize f.
farkında olmak recognosce [obsolete] f.
farkında olmak notice f.
farkında olmak blink f.
farkında olmak mind f.
Colloquial
farkında olmak key in f.
Idioms
farkında olmak be in touch f.
farkında olmak come to (one's) knowledge f.
farkında olmak come to somebody’s knowledge f.
farkında olmak be a wake-up [australia] f.
farkında olmak be a wake-up (or awake up) [[australia/new zealand] f.
Archaic
farkında olmak wist f.
Slang
farkında olmak get the memo f.

"farkında olmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 58 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tehlikenin farkında olmak be aware of danger f.
potansiyelinin farkında olmak be aware of one's potential f.
sorumluluğunun farkında olmak be aware of one's responsibility f.
işin risklerinin farkında olmak know the risks involved f.
tamamen farkında olmak appreciate f.
tekrar farkında olmak reawaken f.
(bir şeyin) farkında olmak be aware of (something) f.
(bir durumun) farkında olmak feel f.
Phrasals
(birinin) risklerin, tehlikelerin, gerçeğin farkında olmamasına neden olmak lull (one) into (something) f.
(birinin/bir şeyin) farkında olmak tune into (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) farkında olmak know about (someone or something) f.
Proverb
tehlikenin farkında olmak ondan kaçınmanın yarısıdır a danger foreseen is half-avoided
Colloquial
ne yaptığının farkında olmak know what you are doing f.
'-in tamamen farkında olmak be well aware that... f.
(birinin/bir şeyin) farkında olmak get wise (to someone or something) f.
ne yaptığının farkında olmak know what (one) is doing f.
Idioms
gerçeklerin farkında olmak be under no illusion f.
gerçeklerin farkında olmak be under no illusions f.
tamamen farkında olmak be well aware of (something) f.
neler döndüğünün farkında olmak know what's o'clock f.
ne dolaplar çevrildiğinin farkında olmak know what's o'clock f.
çevirdiği dolabın farkında olmak have somebody's number f.
çevirdiği dolabın farkında olmak have got somebody's number f.
durumun farkında olmak keep an ear close to the ground f.
ne olup bittiğinin farkında olamayacak durumda olmak be out for the count f.
çok iyi farkında olmak know full well f.
tamamen farkında olmak know full well f.
bir şeyin farkında olmak keep something in sight f.
(bir şeyin) yaklaştığının farkında olmak know (something) is coming f.
(bir şeyin) olacağının farkında olmak know (something) is coming f.
hangi yolda ilerlediğinin farkında olmak know where (one) is going f.
gerçek öneminin farkında olmak be in perspective f.
işin ciddiyetinin farkında olmak be in perspective f.
gerçeklerin tamamen farkında olmak be under no illusion f.
gerçeklerin tamamen farkında olmak be under no illusions f.
ne yaptığının farkında olmak know what you're doing/about f.
(bir şeyin) farkında olmak be in touch with (something) f.
farkında olmadığı/henüz değerlendirmediği bir hazineye sahip olmak be sitting on a gold mine f.
bir şeyin tamamen farkında olmak be well aware of something f.
(birinin/bir şeyin) farkında olmak/farkına varmak be wise to (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) farkında olmak/farkına varmak be/get wise to somebody/something f.
(birinin/bir şeyin) farkında olmak become hip to (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) farkında olmak get hip to (someone or somebody) f.
(bir şeyin) farkında olmak get in touch with (something) f.
(birinin) çevirdiği dolabın farkında olmak have (got) (one's) number f.
durumun farkında olmak keep an ear (close) to the ground f.
durumun farkında olmak keep your ear (close) to the ground f.
durumun farkında olmak have an ear (close) to the ground f.
durumun farkında olmak have your ear (close) to the ground f.
hangi yolda ilerlediğinin farkında olmak know where you're going f.
ne olup bittiğinin farkında olmak know which end is up f.
neyin ne olduğunun farkında olmak know which end is up f.
farkında olmadığı/henüz değerlendirmediği bir hazineye sahip olmak sit on a gold mine f.
farkında olmadığı/henüz değerlendirmediği (bir şey) hazinesine sahip olmak sit on a gold mine of (something) f.
Aeronautic
durumun farkında olmak situational awareness f.
Slang
her şeyin farkında olmak know shit from shinola f.
her şeyin farkında olmak tell shit from shinola f.
her şeyin farkında olmak know one's ass from a hole in the ground f.