Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
face to face (something)
"face to face (something)"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Idioms
1
Deyim
face to face (something)
expr.
(bir şeyle) burun buruna
2
Deyim
face to face (something)
expr.
(bir şeyle) karşı karşıya
"face to face (something)"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 40 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
have the face to do something
f.
yüzü tutmak
2
Genel
tell something to one's face
f.
yüzüne söylemek
Phrasals
3
Öbek Fiiller
face up (to someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yüzleşmek
4
Öbek Fiiller
face up (to someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak
5
Öbek Fiiller
face up (to someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmek
Idioms
6
Deyim
have the brass face to (do something)
f.
(bir şey yapmaya) yüzü olmak
7
Deyim
have the brass face to (do something)
f.
(bir şey yapmaya) yüz bulmak
8
Deyim
have the brass face to (do something)
f.
(bir şey yapmaya) yüzü tutmak
9
Deyim
have the brass face to (do something)
f.
(bir şey yapmaya) cesareti olmak
10
Deyim
have the brass face to (do something)
f.
(bir şey yapmaya) cesaret/cüret etmek
11
Deyim
have the brass face to (do something)
f.
(bir şey yapmaya) çekinmemek
12
Deyim
have the brass face to (do something)
f.
(bir şey yapma) cesaretini/yüzsüzlüğünü göstermek
13
Deyim
have the face to (do something)
f.
(bir şey yapmaya) yüzü olmak
14
Deyim
have the face to (do something)
f.
(bir şey yapmaya) yüz bulmak
15
Deyim
have the face to (do something)
f.
(bir şey yapmaya) yüzü tutmak
16
Deyim
have the face to (do something)
f.
(bir şey yapmaya) cesareti olmak
17
Deyim
have the face to (do something)
f.
(bir şey yapmaya) cesaret/cüret etmek
18
Deyim
have the face to (do something)
f.
(bir şey yapmaya) çekinmemek
19
Deyim
have the face to (do something)
f.
(bir şey yapma) cesaretini/yüzsüzlüğünü göstermek
20
Deyim
say something right to someone's face
f.
birinin yüzüne karşı bir şey söylemek
21
Deyim
say something right to someone's face
f.
bir şeyi birinin yüzüne söylemek
22
Deyim
say something right to someone's face
f.
direkt yüzüne söylemek
23
Deyim
say something right to one's face
f.
yüzüne karşı söylemek
24
Deyim
say something to someone's face
f.
yüzüne söylemek
25
Deyim
come face to face with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) burun buruna gelmek
26
Deyim
come face to face with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya kalmak/gelmek
27
Deyim
come face to face with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmek
28
Deyim
come face to face with something
f.
(kötü bir durumla) karşılaşmak
29
Deyim
come face to face with something
f.
(kötü bir durumla) yüz yüze gelmek
30
Deyim
come face to face with something
f.
(kötü bir durumla) karı karşıya gelmek
31
Deyim
come face to face with something
f.
(kötü bir durumla) yüzleşmek
32
Deyim
not have the face (to do something) [old-fashioned]
f.
(bir şeyi yapmaya) yüzü/cesareti olmamak
33
Deyim
not have the face (to do something) [old-fashioned]
f.
(bir şeyi yapmaktan) utanmak
34
Deyim
not have the face (to do something) [old-fashioned]
f.
(bir şeyi yapmaktan) çekinmek
35
Deyim
not have the face (to do something) [old-fashioned]
f.
(bir şey yapmaya) yüzü tutmamak
36
Deyim
say (something) to (one's) face
f.
(bir şeyi birinin) yüzüne söylemek
37
Deyim
say (something) to (one's) face
f.
(bir şeyi birinin) yüzüne karşı söylemek
38
Deyim
face to face with (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) burun buruna
39
Deyim
face to face with (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya
40
Deyim
face to face with (someone or something)
expr.
(biriyle/bir şeyle) yüz yüze
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of face to face (something)
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy