Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | etkilemeyen | unsalutary s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | davayı etkilemeyen | immaterial s. |
Genel | duygusal olarak etkilemeyen | unmoving s. |
Genel | duyguları etkilemeyen | impersonal s. |
Genel | mevcut durumu etkilemeyen | do-nothing s. |
Phrases | ||
İfadeler | kimini etkilemeyen olay bazısına da dehşet verici gelir | the same fire that melts the butter hardens the egg expr. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | (birini) etkilememiş/etkilemeyen | not a bother on (someone) [ireland] expr. |
Law | ||
Hukuk | kararı etkilemeyen hata ile ilgili | harmless s. |
Medical | ||
Medikal | belirli bir bölüm veya organla sınırlı olup sistemi doğrudan etkilemeyen hastalık | local affection i. |
Medikal | zihni veya zihinsel süreçleri etkilemeyen | nonpsychoactive s. |
Anatomy | ||
Anatomi | cinsel organları etkilemeyen | nongenital s. |
Statistics | ||
İstatistik | birinin gerçekleşme olasılığı diğerininkini etkilemeyen | independent s. |
Education | ||
Eğitim | başarı notunu etkilemeyen | noncredit s. |