epilepsi - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

epilepsi



"epilepsi" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

Türkçe İngilizce
General
epilepsi epilepsy i.
epilepsi falling sickness i.
epilepsi epilepticus i.
Medical
epilepsi seizure disorder i.
epilepsi epilepsy i.
epilepsi epilepsia i.

"epilepsi" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 93 sonuç

Türkçe İngilizce
General
eskiden kramp ve epilepsi gibi hastalıkları tedavi ettiğine inanılan bir yüzük cramp ring i.
(epilepsi) ani nöbet sonrası oluşan post ictal s.
Colloquial
epilepsi nöbeti fit i.
Idioms
epilepsi nöbeti geçirmek have a fit f.
Medical
akinetik epilepsi akinetic epilepsy i.
abdominal epilepsi abdominal epilepsy i.
dirençli epilepsi refractory epilepsy i.
epilepsi gelişme riski risk of epilepsy i.
epilepsi cerrahisi epilepsy surgery i.
epilepsi nöbeti epileptic seizure i.
epilepsi eşiği epilepsy threshold i.
epilepsi ve uyku bozuklukları birimi epilepsy and sleep disorders unit i.
epilepsi sıklığı frequency of epilepsy i.
epilepsi nöbeti epileptic attack i.
epilepsi olmayan insan beyin dokusu non-epilepsy human brain tissue i.
fokal epilepsi focal epilepsy i.
geç başlayan epilepsi late epilepsy i.
idiyopatik jeneralize epilepsi idiopathic generalized epilepsy i.
juvenil miyoklonik epilepsi juvenile myoclonic epilepsy i.
migren ve epilepsi vakalarında görülen ve duyuları etkileyen belirti aura i.
penisilinle indüklenen epilepsi modeli penicillin-induced epilepsy model i.
psödotemporal epilepsi pseudotemporal epilepsy i.
uluslararası epilepsi ile savaş derneği international league against epilepsy i.
ufak çaplı epilepsi krizi absentia epileptica i.
yılan zehrinden elde edilen ve epilepsi tedavisinde kullanılan bir ilaç venene i.
jeneralize epilepsi tedavisinde kullanılan kristalli bir bileşik diphenylhydantoin i.
parsiyel epilepsi focal epilepsy i.
epilepsi nöbetinin şiddetli formu gelastic i.
epilepsi nöbeti sonrası postepileptic s.
Psychology
travma sonrası epilepsi traumatic epilepsy i.
birincil epilepsi primary epilepsy i.
duyusal epilepsi sensory epilepsy i.
epilepsi olma korkusu hylephobia i.
fokal epilepsi focal epilepsy i.
fotojenik epilepsi photogenic epilepsy i.
juvenil myoklonik epilepsi juvenile myoclonic epilepsia i.
idiyopatik epilepsi idiopathic epilepsy i.
içorgansal epilepsi visceral epilepsy i.
Jacksonian epilepsi Jacksonian epilepsy i.
kesintisiz epilepsi status epilepticus i.
majör epilepsi major epilepsy i.
otomatik epilepsi automatic epilepsy i.
sabiktal epilepsi subictal epilepsy i.
psikomotor epilepsi psychomotor epilepsy i.
semptomatik epilepsi symptomatic epilepsy i.
travma sonrası epilepsi posttraumatic epilepsy i.
Pathology
progresif miyoklonik epilepsi lafora's disease i.
kas gruplarında klonus ve ilerleyen zihinsel bozulmanın yaşandığı, genetik sebeplerden kaynaklı epilepsi lafora's disease i.
klinik olarak şuur bozukluğu ve hafıza kaybı ile karakterize edilen epilepsi temporal lobe epilepsy i.
nöbet sırasında vücudun kaskatı olduğu epilepsi tonic epilepsy i.
jeneralize epilepsi generalized epilepsy i.
nöbetlerin bilinç kaybına, tonik kasılmalara ve ardından tüm vücuda yayılan titremelere neden olduğu epilepsi generalized epilepsy i.
jeneralize epilepsi grand mal epilepsy i.
nöbetlerin bilinç kaybına, tonik kasılmalara ve ardından tüm vücuda yayılan titremelere neden olduğu epilepsi grand mal epilepsy i.
jeneralize epilepsi grand mal i.
nöbetlerin bilinç kaybına, tonik kasılmalara ve ardından tüm vücuda yayılan titremelere neden olduğu epilepsi grand mal i.
jeneralize epilepsi epilepsia major i.
nöbetlerin bilinç kaybına, tonik kasılmalara ve ardından tüm vücuda yayılan titremelere neden olduğu epilepsi epilepsia major i.
bir tür epilepsi nöbeti analepsis [obsolete] i.
bir tür epilepsi nöbeti analepsy [obsolete] i.
minör epilepsi epilepsia minor i.
epilepsi nöbeti epileptic fit i.
epilepsi atağı epileptic fit i.
epilepsi krizi epileptic seizure i.
çocukluk çağı absans epilepsi juvenile absence epilepsy i.
(şizofreni veya epilepsi nöbetinde) nöronlar arasında gerçekleşen ani ve kontrolsüz boşalma esnasında beynin durumu hyperconnectivity i.
kas gruplarının klonusu ve giderek ağırlaşan mental bozulma ile karakterize edilen kalıtımsal bir epilepsi myoclonus epilepsy i.
kortikal epilepsi cortical epilepsy i.
atakların beyin zarı işlevinde bozukluğuyla başladığı bir epilepsi şekli cortical epilepsy i.
epilepsi ile ilgili epileptiform s.
epilepsi atağına yol açan epileptogenic s.
epilepsi krizine yol açan epileptogenous s.
epilepsi benzeri epileptoid s.
Pharmaceutics
bazı epilepsi formlarının tedavisinde ve nevralji ağrılarını hafifletmede kullanılan antikonvülsan ilaç carbamazepine i.
epilepsi tedavisinde bazı nöbet tiplerini kontrol etmek için kullanılan bir antikonvülsan neurontin® i.
epilepsi tedavisinde antikonvülsan olarak kullanılan beyaz kristalli bir madde trimethadione i.
hafif epilepsi tedavisinde kullanılan bir antikonvülsan ilaç emeside® i.
hafif epilepsi tedavisinde kullanılan bir antikonvülsan ilaç zarontin® i.
epilepsi tedavisinde kullanılan bir antikonvülsan ilaç marka zarontin® i.
epilepsi tedavisinde kullanılan bir antikonvülsan ilaç marka emeside® i.
epilepsi tedavisinde kullanılan bir antikonvülsan ilaç ethosuximide i.
epilepsi tedavisinde kullanılan bir antikonvülsan vigabatrin i.
epilepsi tedavisinde yatıştırıcı ve kas kasılmasını önleyici olarak kullanılan, uzun etkili kristalli bir barbitürat içeren ilaç markası mebaral i.
epilepsi tedavisinde kullanılan kristalli bir barbitürat mephobarbital i.
hafif antikonvülsanlara yanıt vermeyen epilepsi vakalarının tedavisinde kullanılan bir ilaç markası mesantoin® i.
epilepsi tedavisinde kullanılan bir barbitürat antikonvülzan metharbital i.
epilepsi tedavisinde kullanılan antikonvülsan bir ilaç markası gemonil® i.
epilepsi-sara tedavisinde kullanılan antikonvülsan bir ilaç markası mysoline® i.
epilepsi-sara tedavisinde kullanılan antikonvülsan bir ilaç primidone i.
British Slang
(epilepsi) nöbet geçirmek have an eppie f.
(epilepsi) nöbet geçirmek throw an eppy f.
(epilepsi) nöbet geçirmek throw an eppie f.
(epilepsi) nöbet geçirmek have an eppy f.