eli ayağı

"eli ayağı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Idioms
1	Deyim	eli ayağı	blocking and tackling [us] expr.

"eli ayağı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 65 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	eli ayağı tutma	able-bodiedness i.
2	Genel	eli ayağı buz kesilmek	be very cold f.
3	Genel	eli ayağı titremek	dither f.
4	Genel	eli ayağı dolaşmak	get in a tizzy f.
5	Genel	eli ayağı tutmak	be physically sound and strong f.
6	Genel	eli ayağı dolaşmak	be at one's wits end f.
7	Genel	eli ayağı buz kesilmek	freeze f.
8	Genel	eli ayağı tutmamak	be physically disabled f.
9	Genel	eli ayağı tutmak	be in good health f.
10	Genel	eli ayağı çözülmek	become weak f.
11	Genel	eli ayağı tutmak	be able-bodied f.
12	Genel	eli ayağı tutmayan	doddery s.
13	Genel	eli ayağı tutmayan	feeble s.
14	Genel	eli ayağı tutmaz	decrepit s.
15	Genel	eli ayağı tutmayan	crippled s.
16	Genel	eli ayağı tutmayan	doddering s.
17	Genel	eli ayağı tutan	able-bodied s.
18	Genel	eli ayağı tutmayan	ailing s.
19	Genel	eli ayağı tutan	abled s.
20	Genel	soğuktan eli ayağı kızarmış	kibed s.
21	Genel	soğuktan eli ayağı kızarmış	kiby s.
22	Genel	korkudan eli ayağı kesilmiş	horror-stricken s.
23	Genel	korkudan eli ayağı kesilmiş	horror-struck s.
24	Genel	eli ayağı tutmayan	gaga s.
25	Genel	eli ayağı boşalmış	gone s.
26	Genel	eli ayağı tutmayan	puling s.
27	Genel	eli ayağı tutmayan	non-able-bodied s.
Phrasals
28	Öbek Fiiller	eli ayağı tutmak	kick around f.
29	Öbek Fiiller	eli ayağı tutmak	kick about f.
Idioms
30	Deyim	eli ayağı tutan herkes	all able-bodied people i.
31	Deyim	eli ayağı buz kesilme	cold feet i.
32	Deyim	daha önce hiç insan ayağı/eli değmemiş yerlere gidecek cesareti göstermek	boldly go where no man has gone before f.
33	Deyim	eli ayağı tutulmak	be at a loss f.
34	Deyim	eli ayağı dolaşmak	be at a loss f.
35	Deyim	eli ayağı birbirine dolaşmak	one's knees knock together f.
36	Deyim	eli ayağı boşalmak/titremek	throw up your hands/arms in despair f.
37	Deyim	eli ayağı boşalmak/titremek	throw up your hands/arms in horror f.
38	Deyim	eli ayağı rahat durmamak	have roman hands and russian fingers f.
39	Deyim	(birinin) eli ayağı buz kesilmek	put (one) back on (one's) heels f.
40	Deyim	eli ayağı dolaşmak	be at a loss f.
41	Deyim	eli ayağı dolaşmak	be at one's wits end f.
42	Deyim	eli ayağı tutmak	be alive and kicking f.
43	Deyim	(birinin) eli ayağı olmak	be hand and foot to (one) f.
44	Deyim	(birine) eli ayağı bağlanmış gibi hissettirmek	bind (one) hand and foot f.
45	Deyim	birine eli ayağı bağlanmış gibi hissettirmek	bind someone hand and foot f.
46	Deyim	birine eli ayağı bağlanmış gibi hissettirmek	tie someone hand and foot f.
47	Deyim	daha önce hiç insan ayağı/eli değmemiş yerlere gidecek cesareti göstermek	boldly go where no one has gone before f.
48	Deyim	eli ayağı dolaşmak	get in a tizzle f.
49	Deyim	eli ayağı dolaşmak	get into a tizzle f.
50	Deyim	eli ayağı boşalmak	go weak in the knees f.
51	Deyim	eli ayağı birbirine dolaşmak	knock knees together f.
52	Deyim	eli ayağı boşalmış	choked by emotion s.
53	Deyim	eli ayağı tutan	alive (live) and kicking (well) s.
54	Deyim	eli ayağı tutan	alive (live) and kicking (well) s.
55	Deyim	eli ayağı bağlanmış	flat on one's back s.
56	Deyim	eli ayağı boşalmış	weak at the knees s.
57	Deyim	(korkudan) eli ayağı titriyor	(one's) knees are knocking expr.
58	Deyim	(korkudan) eli ayağı titriyor	(one's) knees are shaking expr.
59	Deyim	eli ayağı tutan	alive and kicking expr.
60	Deyim	eli ayağı bağlanmış	the iron entered into someone's soul expr.
61	Deyim	eli ayağı dolaşmış	at wits' end expr.
62	Deyim	eli ayağı dolaşmış	at wit's end expr.
63	Deyim	eli ayağı dolaşmış olmak	at your wits' end expr.
64	Deyim	eli ayağı rahat durmama	roman hands and russian fingers (roaming hands and rushing fingers) expr.
Speaking
65	Konuşma	(genelde anneler çocuklarına yerden aldıkları şeyler için söylerler) kim bilir neyin nesi/ kimin ayağı/eli değdi	you don't know where it's been expr.