Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | ekonomik olmayan | non-economic s. | ||
To say that is a non-economic cost is simply an odd kind of economics. Bunun ekonomik olmayan bir maliyet olduğunu söylemek sadece garip bir ekonomi anlayışıdır. More Sentences |
||||
Genel | ekonomik olmayan | uneconomic s. | ||
The obligation to give the same price to everyone will make internalisation uneconomic. Herkese aynı fiyatı verme zorunluluğu içselleştirmeyi ekonomik olmaktan çıkaracaktır. More Sentences |
||||
Genel | ekonomik olmayan | uneconomical s. | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | ekonomik olmayan | uneconomic s. | ||
Ticaret/Ekonomi | ekonomik olmayan | uncommercial s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | ekonomik bağımsızlığı olmayan | unviable s. |
Idioms | ||
Deyim | çin ve komünist olmayan ülkeler arasındaki politik, ekonomik ve kültürel set/bariyer | the bamboo curtain i. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | ekonomik faaliyetleri özendirici olmayan, cezalandıran karar ve uygulamalar | disincentives i. |
Ticaret/Ekonomi | 1960 başında ingiltere'nin öncülüğünde avrupa ekonomik topluluğu'na üye olmayan bir grup ülke arasında kurulmuş | european free trade association i. |
Ticaret/Ekonomi | ekonomik faktörlerle ilgili olmayan | noneconomic s. |
Politics | ||
Siyasal | avrupa birliği, avrupa serbest ticaret birliği veya avrupa ekonomik alanı üyesi olmayan ülke vatandaşı | third-country national (tcn) i. |
Mining | ||
Maden | ekonomik değeri olmayan ve madenlerle birlikte çıkarılan mineral | gangue mineral expr. |