Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
e karşı
"e karşı"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
e karşı
against
ed.
2
Genel
e karşı
towards
ed.
"e karşı"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 310 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
-e karşı isteksizlik
aversion to
i.
2
Genel
-e karşı sorumluluk
duty towards
i.
3
Genel
-e karşı tedbir
provision against
i.
4
Genel
-e karşı tedbir
provision for
i.
5
Genel
-e karşı jest
gesture toward
i.
6
Genel
-e karşı güzel davranış
gesture toward
i.
7
Genel
'e karşı yöneltilen eleştiri
criticism raised against
i.
8
Genel
-e karşı avantaj elde etmek
gain an advantage over
f.
9
Genel
-e karşı savunmak
defend against
f.
10
Genel
-e karşı ilgisiz olmak
be indifferent to
f.
11
Genel
-e karşı olmak
be averse to
f.
12
Genel
-e karşı olmak
be down on
f.
13
Genel
-e karşı şansı olmak
have a chance against
f.
14
Genel
-e karşı gelmek
cross
f.
15
Genel
-e karşı gelmek
go against
f.
16
Genel
-e karşı ayırım yapmak
discriminate against
f.
17
Genel
-e karşı yüksek sesle protestoda bulunmak
cry out against
f.
18
Genel
-e karşı önlem almak
guard against
f.
19
Genel
-e karşı sigorta etmek
insure against
f.
20
Genel
-e karşı olmak
go against
f.
21
Genel
-e karşı saldırıya geçmek
mount an attack against
f.
22
Genel
-e karşı harekete geçmek
mobilize against
f.
23
Genel
-e karşı olmak
oppose
f.
24
Genel
-e karşı hazırlıklı olmak
provide against
f.
25
Genel
-e karşı olmak
side against
f.
26
Genel
-e karşı isyan etmek
rebel against
f.
27
Genel
-e karşı uyarmak
warn against
f.
28
Genel
-e karşı savaşmak
wage war on
f.
29
Genel
-e karşı savaşım vermek
crusade against
f.
30
Genel
-e karşı ilgisiz olmak
be insensitive to
f.
31
Genel
-e karşı korumak
safeguard against
f.
32
Genel
-e karşı ilgisiz olmak
be insensible to
f.
33
Genel
-e karşı savaşmak
wage war against
f.
34
Genel
-e karşı savaşmak
wage war with
f.
35
Genel
-e karşı şiddetli ilgi duymak
take an eager interest in
f.
36
Genel
-e karşı kamuoyu oluşturmak
create a public opinion against
f.
37
Genel
-e karşı ayaklanmak
rise against
f.
38
Genel
-e karşı bahse girmek
bet against
f.
39
Genel
-e karşı suçlamalarda bulunmak
make allegations against
f.
40
Genel
-e karşı birlik olmak
align against
f.
41
Genel
-e karşı günah işlemek
sin against
f.
42
Genel
-e karşı garanti vermek
guarantee against something
f.
43
Genel
-e karşı çıkmak/durmak
be in opposition to
f.
44
Genel
-e karşı kazanma şansı olmak
have a chance to win against someone
f.
45
Genel
-e karşı ayaklanmak
rebel against
f.
46
Genel
-e karşı güvenlik (güvenliği) sağlamak
provide security against
f.
47
Genel
(mahkeme aracılığıyla) -e karşı yasaklama/durdurma kararı aldırmak
secure an injunction against
f.
48
Genel
-e karşı avantajlı duruma geçmek
gain an advantage over
f.
49
Genel
-e karşı üstünlük sağlamak
gain an advantage over
f.
50
Genel
-e karşı üstünlük elde etmek
gain an advantage over
f.
51
Genel
-e karşı yasal süreç başlatmak
initiate legal action against
f.
52
Genel
-e karşı hukuki süreç başlatmak
initiate legal action against
f.
53
Genel
e karşı tedbirler almak
take precautions against
f.
54
Genel
-e karşı günah işlemek
aguilt
f.
55
Genel
'-e karşı akmak
lave
f.
56
Genel
-e karşı şiddetle harekete geçmek
whack
f.
57
Genel
-e karşı akmak
lip
f.
58
Genel
-e karşı dikkatsiz olmak
by-pass
f.
59
Genel
'-e karşı hesaplamak
offset
f.
60
Genel
'-e karşı avantajlı duruma geçmek
one up
f.
61
Genel
'-e karşı üstünlük sağlamak
one up
f.
62
Genel
'-e karşı tetikte olmak
counterwait
f.
63
Genel
-e karşı öğüt vermek
disadvise
f.
64
Genel
'-e karşı nasihat etmek
disadvise
f.
65
Genel
'-e karşı tavsiye vermek
disadvise
f.
66
Genel
'-e karşı hazırlıklı olmak
foresee [obsolete]
f.
67
Genel
-e karşı hırslı
ambitious of
s.
68
Genel
-e karşı sorumlu
accountable for
s.
69
Genel
-e karşı isteksiz
averse to
s.
70
Genel
-e karşı hoşgörüsüz
intolerant of
s.
71
Genel
-e tamamen karşı
dead set against
s.
72
Genel
-e karşı dikkatsiz
heedless of
s.
73
Genel
-e karşı sorumlu
liable for
s.
74
Genel
-e karşı dikkatli
careful of
s.
75
Genel
-e karşı dikkatli
heedful of
s.
76
Genel
-e karşı bağışık
immune to
s.
77
Genel
-e karşı nazik
kind to
s.
78
Genel
-e karşı muhalif
rebelled against
s.
79
Genel
-e karşı sorumlu
responsible
s.
80
Genel
-e son derece karşı
damning
s.
81
Genel
-e karşı
over looking
s.
82
Genel
-e karşı dayanıklı
proof
s.
83
Genel
-e karşı galibiyet
triumphing over
s.
84
Genel
-e karşı
overlooking
s.
85
Genel
(e karşı) kayıtsız
overlooking
s.
86
Genel
-e karşı koyan
offending
s.
87
Genel
-e karşı duran
set
s.
88
Genel
-e karşı yoğun engellere rağmen
despite overwhelming odds against
zf.
89
Genel
-e karşı
up against
ed.
90
Genel
-e karşı olarak
as opposed to
ed.
91
Genel
-e karşı dikkatli
attentive to
ed.
92
Genel
-e karşı olarak
in opposition to
ed.
93
Genel
-e karşı sorumlu
liable to
ed.
94
Genel
-e karşı misafirperver
hospitable to
ed.
95
Genel
-e karşı istekli
inclined to
ed.
96
Genel
-e karşı tersine
counter to
ed.
97
Genel
-e karşı dost
friendly to
ed.
98
Genel
-e karşı
counter to
ed.
99
Genel
-e karşı
versus
ed.
100
Genel
-e karşı
opposite to
ed.
101
Genel
-e karşı
against
ed.
102
Genel
-e karşı
with
ed.
103
Genel
-e karşı
for
ed.
104
Genel
-e karşı
toward
ed.
105
Genel
-e karşı
to
ed.
106
Genel
-e karşı
vs (versus)
ed.
107
Genel
-e karşı
on [dialect]
ed.
108
Genel
e/a karşı
to
ed.
109
Genel
e/a karşı (skor)
to
ed.
110
Genel
-e karşı anlamı veren ön ek
cross-
ök.
Phrasals
111
Öbek Fiiller
-e karşı ses çıkarmak
clamor against
i.
112
Öbek Fiiller
'-e söz ve eylemleriyle karşı çıkmak
clamor against
i.
113
Öbek Fiiller
'-e alenen karşı olmak
clamor against
i.
114
Öbek Fiiller
'-e karşı güç birliği etmek
combine (something) against (someone or something)
f.
115
Öbek Fiiller
'-e karşı el ele vermek
combine (something) against (someone or something)
f.
116
Öbek Fiiller
'-e karşı güç birliği oluşturmak
combine something against someone or something
f.
117
Öbek Fiiller
'-e karşı el ele vermek
combine something against someone or something
f.
118
Öbek Fiiller
-e karşı propaganda yapmak
agitate against
f.
119
Öbek Fiiller
'-e karşı kışkırtmak
agitate against
f.
120
Öbek Fiiller
'-e karşı ayaklandırmak
agitate against
f.
121
Öbek Fiiller
'-e karşı galeyana getirmek
agitate against
f.
122
Öbek Fiiller
-e karşı çıkmak
come up against
f.
123
Öbek Fiiller
-e karşı gösteri düzenlemek
demonstrate against
f.
124
Öbek Fiiller
'e karşı zehirlemek
poison someone against someone or something
f.
125
Öbek Fiiller
-e karşı birilerine liderlik etmek
lead someone against someone
f.
126
Öbek Fiiller
-e karşı lobi yapmak
lobby against
f.
127
Öbek Fiiller
-e karşı yürümek (protesto amacıyla)
march against
f.
128
Öbek Fiiller
-e karşı aşı yapmak
vaccinate against
f.
129
Öbek Fiiller
-e karşı korumak/izole etmek
insulate someone against something
f.
130
Öbek Fiiller
(birini) -e karşı bağışık kılmak
immunize someone against something
f.
131
Öbek Fiiller
-e karşı başlatmak
institute against
f.
132
Öbek Fiiller
-e karşı birleşmek
unite against
f.
133
Öbek Fiiller
-e karşı galip gelmek/yenmek
win out over someone
f.
134
Öbek Fiiller
'-e karşı birini ya da bir şeyi koruma altına almak
cover someone or something against something
f.
135
Öbek Fiiller
'-e karşı yarışmak
face off
f.
136
Öbek Fiiller
'-e karşı mücadele etmek
face off
f.
137
Öbek Fiiller
-e karşı mücadele etmek
play against
f.
138
Öbek Fiiller
-e karşı oynamak
play against
f.
139
Öbek Fiiller
'-e karşı işlemek/kışkırtmak
play against
f.
140
Öbek Fiiller
'-e karşı oynamak
play against
f.
141
Öbek Fiiller
'-e karşı çıkmak
kick about
f.
142
Öbek Fiiller
'-e karşı çıkmamak
acquiesce to
f.
143
Öbek Fiiller
-e karşı uyarmak/ikaz etmek
advise against doing
f.
144
Öbek Fiiller
-e karşı uyarmak/ikaz etmek
advise against doing
f.
145
Öbek Fiiller
'-e karşı çıkmak
argue with
f.
146
Öbek Fiiller
'-e karşı bir anlayış geliştirmek
attune to
f.
147
Öbek Fiiller
-e karşı uyarmak
caution about
f.
148
Öbek Fiiller
-e karşı birlik oluşturmak
combine against
f.
149
Öbek Fiiller
'-e karşı güç birliği etmek
combine against
f.
150
Öbek Fiiller
'-e karşı el ele vermek
combine against
f.
151
Öbek Fiiller
'-e karşı birleşmek
combine against
f.
152
Öbek Fiiller
'-e karşı yarışmak
contend against
f.
153
Öbek Fiiller
'-e karşı çarpışmak
contend against
f.
154
Öbek Fiiller
-e karşı uyarmak
counsel against
f.
155
Öbek Fiiller
-e karşı korumak
defend against
f.
156
Öbek Fiiller
-e karşı müdafaa etmek
defend against
f.
157
Öbek Fiiller
-e karşı savunmak
defend against
f.
158
Öbek Fiiller
-e karşı duyarsızlaştırmak
desensitize to
f.
159
Öbek Fiiller
-e karşı hassasiyetini azaltmak
desensitize to
f.
160
Öbek Fiiller
-'e karşı garanti vermek
guarantee against
f.
161
Öbek Fiiller
-e karşı (bir şey) beslemek
have against
f.
162
Öbek Fiiller
'-e karşı (bir şeyi) olmak
have against
f.
163
Öbek Fiiller
'-e karşı bir şeyi/bir sorunu olmak
have against
f.
164
Öbek Fiiller
-e karşı olmak
have something against
f.
165
Öbek Fiiller
'-e karşı bir şeyi/bir sorunu olmak
have something against
f.
166
Öbek Fiiller
-e karşı korumak
hedge against
f.
167
Öbek Fiiller
-e karşı aşılamak
inoculate against
f.
168
Öbek Fiiller
-e karşı korumak
insulate against
f.
169
Öbek Fiiller
'-e karşı izole etmek/yalıtmak
insulate against
f.
170
Öbek Fiiller
-e karşı haklı çıkarmaya çalışmak
justify to
f.
171
Öbek Fiiller
'-e karşı meşrulaştırmaya çalışmak
justify to
f.
172
Öbek Fiiller
-e karşı birilerine liderlik etmek
lead against
f.
173
Öbek Fiiller
'-e karşı yasa/kanun yapmak
legislate against
f.
174
Öbek Fiiller
'-e karşı daha hoşgörülü olmak
let up on
f.
175
Öbek Fiiller
'-e karşı daha az acımasız olmak
let up on
f.
176
Öbek Fiiller
-e karşı bir araya getirmek
line up against
f.
177
Öbek Fiiller
-e karşı dizilmek
line up against
f.
178
Öbek Fiiller
'-e karşı sıralanmak
line up against
f.
179
Öbek Fiiller
'-e karşı sıraya girmek
line up against
f.
180
Öbek Fiiller
-e karşı dizmek
line up against
f.
181
Öbek Fiiller
'-e karşı sıralamak
line up against
f.
182
Öbek Fiiller
'-e karşı sıraya sokmak
line up against
f.
183
Öbek Fiiller
-e karşı (bir şey) yapmak
make against
f.
184
Öbek Fiiller
'-e karşı boyunu ölçmek/hesaplamak
measure against
f.
185
Öbek Fiiller
'-e karşı boyunu ölçmek/hesaplamak
measure up against
f.
186
Öbek Fiiller
-e karşı güç kazanmak
mount against
f.
187
Öbek Fiiller
'-e karşı atağa geçmek
mount against
f.
188
Öbek Fiiller
'-e karşı harekete geçmek
mount against
f.
189
Öbek Fiiller
'-e karşı bir hazırlık içinde olmak
mount against
f.
190
Öbek Fiiller
'-e karşı bir şey hazırlamak
mount against
f.
191
Öbek Fiiller
'-e karşı bir şey başlatmak
mount against
f.
192
Öbek Fiiller
'-e karşı bir şeyi etkin hale getirmek
mount against
f.
193
Öbek Fiiller
-e karşı kazan kaldırmak
mutiny against
f.
194
Öbek Fiiller
'-e karşı isyan etmek
mutiny against
f.
195
Öbek Fiiller
'-e karşı ayaklanmak
mutiny against
f.
196
Öbek Fiiller
'-e karşı sıkıştırmak
pin against
f.
197
Öbek Fiiller
-e karşı zehirlemek
poison against
f.
198
Öbek Fiiller
-e karşı doldurmak
poison against
f.
199
Öbek Fiiller
e karşı kışkırtmak
poison against
f.
200
Öbek Fiiller
-e karşı korumak
preserve against
f.
201
Öbek Fiiller
-e karşı korumak
preserve from
f.
202
Öbek Fiiller
-e karşı çıkmak
protest about
f.
203
Öbek Fiiller
-e karşı protestoya katılmak
protest about
f.
204
Öbek Fiiller
-e karşı yarışmak
race against
f.
205
Öbek Fiiller
-e karşı baş kaldırmak
rebel at
f.
206
Öbek Fiiller
-e karşı entrika düzenlemek
scheme against
f.
207
Öbek Fiiller
-e karşı komplo düzenlemek
scheme against
f.
208
Öbek Fiiller
-e karşı komplo kurmak
scheme against
f.
209
Öbek Fiiller
-e karşı puan kazanmak/sayı yapmak
score against
f.
210
Öbek Fiiller
-e karşı korumak
secure against
f.
211
Öbek Fiiller
-e karşı güvenlik
security against
f.
212
Öbek Fiiller
-e karşı koruma
security against
f.
213
Öbek Fiiller
-e karşı duyarlılaştırmak
sensitize to
f.
214
Öbek Fiiller
-e karşı duyarlı hale getirmek
sensitize to
f.
215
Öbek Fiiller
-e karşı hassaslaştırmak
sensitize to
f.
216
Öbek Fiiller
-e karşı fazla/aşırı duyarlı hale getirmek
sensitize to
f.
217
Öbek Fiiller
-e karşı farkındalığını artırmak
sensitize to
f.
218
Öbek Fiiller
-e karşı önyargılı olmak
slant against
f.
219
Öbek Fiiller
-e karşı önyargı beslemek
slant against
f.
220
Öbek Fiiller
'-e karşı ön yargılı bir tutum yaratacak şekilde yazmak/göstermek
slant against
f.
221
Öbek Fiiller
-e karşı yığmak
stack against
f.
222
Öbek Fiiller
-e karşı hazırlanmak/hazırlamak
steel against
f.
223
Öbek Fiiller
-e karşı güçlü hale gelmek/getirmek
steel against
f.
224
Öbek Fiiller
-e karşı kendini hazırlamak
steel oneself for
f.
225
Öbek Fiiller
-e karşı yeminli ifade vermek
swear out against
f.
226
Öbek Fiiller
-e karşı yüzmek
swim into
f.
227
Öbek Fiiller
-e karşı bir suç işlemek
transgress against
f.
228
Öbek Fiiller
'-e karşı bir günah işlemek
transgress against
f.
229
Öbek Fiiller
'-e karşı bir kusur işlemek
transgress against
f.
230
Öbek Fiiller
'-e karşı saldırıda bulunmak
transgress against
f.
231
Öbek Fiiller
'-e karşı gelmek
transgress against
f.
232
Öbek Fiiller
-e karşı dizlerinin bağı çözülmek/titremek
tremble at
f.
233
Öbek Fiiller
-e karşı zafer kazanmak
triumph over
f.
234
Öbek Fiiller
'-e karşı üstün gelmek
triumph over
f.
235
Öbek Fiiller
'-e karşı savaşmak
wage against
f.
236
Öbek Fiiller
-e karşı (bir şey) yazmak
write against
f.
237
Öbek Fiiller
-e karşı mücadele etmek
combat (with)
f.
238
Öbek Fiiller
-e karşı çabalamak
combat (with)
f.
239
Öbek Fiiller
-e karşı mücadele etmek
combat (against)
f.
240
Öbek Fiiller
-e karşı çabalamak
combat (against)
f.
Phrases
241
İfadeler
'-e karşı büyük bir merhamet beslemek
yearn over
f.
242
İfadeler
'-e karşı derin bir acıma duymak
yearn over
f.
243
İfadeler
'-e karşı çok hassas olmak
yearn over
f.
Colloquial
244
Konuşma Dili
-e karşı avantaj
leg up on
i.
245
Konuşma Dili
'-e karşı üstünlük
leg up on
i.
246
Konuşma Dili
-e karşı yarış
race against
i.
247
Konuşma Dili
-e karşı önlemler almak
be on one's guard against
f.
248
Konuşma Dili
'-e karşı sorumlu olmak
answer to
f.
249
Konuşma Dili
'-e karşı savunma yapmak
answer to
f.
250
Konuşma Dili
-e karşı doğru/iyi olanı yapmak
do somehow by
f.
251
Konuşma Dili
-e karşı önyargı
bias against
s.
252
Konuşma Dili
-e karşı peşin hüküm
bias against
s.
253
Konuşma Dili
-e karşı negatif
down on
s.
254
Konuşma Dili
-e karşı düşman/muhalif
down on
s.
255
Konuşma Dili
-e karşı
down on
s.
Idioms
256
Deyim
-e karşı kazanma şansı olmak
match up against somebody
f.
257
Deyim
-e karşı bir adım önde/avantajlı olmak
hold upper hand against
f.
258
Deyim
-e karşı saf almak
side against someone
f.
259
Deyim
-e karşı bir araya gelmek
line up against
f.
260
Deyim
'-e karşı avantaj sağlamak
have the wood on [australia/new zealand]
f.
261
Deyim
'-e karşı dayanıklı olmak
have a head for
f.
262
Deyim
'-e karşı dayanıklı olmak
have a good head for
f.
263
Deyim
'-e karşı dayanıklı olmak
have a strong head for
f.
264
Deyim
-e karşı taş kalpli olmak
steel one's heart against
f.
265
Deyim
'-e karşı merhamet etmemek/merhametsiz olmak
steel one's heart against
f.
266
Deyim
'-e karşı acımasız olmak
steel one's heart against
f.
267
Deyim
-e karşı içindekileri kusmak
cast the gorge at
f.
268
Deyim
-e karşı üstünlük elde etmek
gain dominion over
f.
269
Deyim
'-e karşı üstünlük kazanmak
gain dominion over
f.
270
Deyim
'-e karşı hakimiyet kazanmak
gain dominion over
f.
271
Deyim
-e karşı desteklemek
go to bat against
f.
272
Deyim
'-e karşı olmak
have a down on
f.
273
Deyim
'-e karşı çekimser olmak
have a down on
f.
274
Deyim
'-e karşı olmak
be down on
f.
275
Deyim
'-e karşı çekimser olmak
be down on
f.
276
Deyim
'-e karşı önyargılı olmak
have a thing about
f.
277
Deyim
'-e karşı bir şeyler hissetmek
have feelings about
f.
278
Deyim
-e karşı çıkmak
have heart set against
f.
279
Deyim
'-e karşı durmak
have heart set against
f.
280
Deyim
-e karşı şehvet duymak
have the hots for
f.
281
Deyim
'-e karşı cinsel arzu/istek duymak
have the hots for
f.
282
Deyim
-e karşı savunmasız bırakmak
leave oneself wide open for
f.
283
Deyim
-e karşı bir iddiada/şikayette bulunmak/dava açmak
level a charge against
f.
284
Deyim
-e karşı ses çıkarmak
raise voice against
f.
285
Deyim
-e karşı çıkmak
raise voice against
f.
286
Deyim
-e karşı durmak
set heart against
f.
287
Deyim
-e karşı çıkmak
set heart against
f.
288
Deyim
-e karşı saflarını birleştirmek
take sides against
f.
289
Deyim
-e karşı taraf tutmak
take sides against
f.
290
Deyim
-e karşı savaşmak
bear arms against
f.
291
Deyim
-e karşı önyargı
prejudice against
s.
292
Deyim
-e karşı sert
tough on
s.
293
Deyim
'-e karşı müsamahasız
tough on
s.
294
Deyim
'-e karşı acımasız
tough on
s.
295
Deyim
-e karşı iyi/nazik
well disposed to
s.
296
Deyim
-e tamamen karşı
one's heart is set against
expr.
Trade/Economic
297
Ticaret/Ekonomi
-e karşı
anti-
ök.
Politics
298
Siyasal
işid'e karşı koalisyon
anti-isis coalition
i.
299
Siyasal
1900'de avrupa'nın başlıca devletleri, abd ve japonya arasında yapılan ve doğu'da yalnızca çin'e karşı ortak hareket edileceğini ifade eden anlaşma
concert of the powers
i.
Technical
300
Teknik
-e karşı
against
ed.
Computer
301
Bilgisayar
karşı tarafın rızası olmadan gönderilen e-posta
unsolicited e-mail
i.
History
302
Tarih
louis xıv'e karşı ayaklanmış cévennes bölgesi protestan isyancılar
camisard
i.
303
Tarih
iskoç ayrılık kiliseleri'ndeki auld lichts'e karşı gönüllülük ilkesini destekleyen iki partiden birinin üyesi olan kimse
new light
i.
304
Tarih
1555'te dağılana kadar cenevre'de faal olmuş ve kentin özgürlüğünü calvin'e ve fransız mültecilere karşı savunmuş siyasi bir partiye mensup kimse
libertine
i.
305
Tarih
1555'te dağılana kadar cenevre'de faal olmuş ve kentin özgürlüğünü calvin'e ve fransız mültecilere karşı savunmuş siyasi bir partiye mensup kimse
perrinist
i.
Military
306
Askeri
birleşik devletler'e karşı gerçekleştirilen saldırı veya güç kullanımı
hostile act
i.
Abbreviation
307
Kısaltma
karşı tarafın rızası olmadan gönderilen toplu e-posta
ube (unsolicited bulk e-mail)
i.
308
Kısaltma
karşı tarafın rızası olmadan gönderilen ticari e-posta
uce (unsolicited commercial e-mail)
i.
Modern Slang
309
Modern Argo
'-e karşı duyarlı
allergic to
s.
310
Modern Argo
'-e karşı alerjik
allergic to
s.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of e karşı
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy