duty bound - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

duty bound



"duty bound" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç

İngilizce Türkçe
Idioms
duty bound s. mesul olan
duty bound s. yapmak görevi olan
duty bound s. yapmak zorunda olan
duty bound s. bakmayı görev bilen
duty bound s. yapmayı kendine görev edinen
duty bound s. yapma görevi üstüne düşen

"duty bound" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç

İngilizce Türkçe
General
duty-bound f. manen kendini borçlu hissetmek
duty-bound s. vazifesine müdrik
duty-bound s. görevine bağlı
Idioms
be duty bound to do f. bir şeyi yapmaya zorunlu olmak/hissetmek
be duty bound to do f. görev icabı/gereği yapmak
be duty/honour bound to do something [uk] f. bir şeyi kendine görev edinmek
feel duty/honour bound to do something [uk] f. bir şeyi kendine görev edinmek
feel duty bound to (do something) [us] f. (bir şeyi yapmaya) zorunlu hissetmek
feel duty bound to (do something) [us] f. (bir şeyi yapmayı) görevi olarak görmek
be duty bound f. zorunda olmak
be duty bound f. zorunlu olmak
be duty bound f. görevi olmak
be duty bound f. mesul olmak
be/feel duty/honour bound to do something [uk] f. bir şeyi yapmayı onur meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek
be/feel duty/honour bound to do something [uk] f. bir şeyi yapmayı kendine görev edinmek/bilmek
be/feel duty/honour bound to do something [uk] f. bir şeyi yapmayı şeref meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek
be/feel duty/honor bound to do something [us] f. bir şeyi yapmayı onur meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek
be/feel duty/honor bound to do something [us] f. bir şeyi yapmayı kendine görev edinmek/bilmek
be/feel duty/honor bound to do something [us] f. bir şeyi yapmayı şeref meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek
be duty bound to (someone or something) f. (birine/bir şeye) bakmak/hizmet etmek zorunda olan
be duty bound to (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) mesul olan
be duty bound to (someone or something) f. (birine/bir şeye) bakmak/hizmet etmek görevi olan
be duty bound to (someone or something) f. (birine/bir şeye) bakmayı/hizmet etmeyi görev bilen
be duty bound to (someone or something) f. (birine/bir şeye) bakmayı/hizmet etmeyi kendine görev edinen
be duty bound to (someone or something) f. (birine/bir şeye) bakma/hizmet etme görevi üstüne düşen