durağan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

durağan



"durağan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 28 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
durağan fixed s.
durağan constant s.
durağan stable s.
General
durağan stabile s.
durağan immobile s.
durağan literal s.
durağan inert s.
durağan static s.
durağan placid s.
durağan non-deploying s.
durağan actless s.
durağan stationary s.
durağan stationary s.
durağan cessant [obsolete] s.
durağan throbless s.
durağan unmoving s.
durağan fixt [obsolete] s.
durağan suent [dialect] s.
durağan surgeless s.
Technical
durağan static s.
durağan stationary s.
Food Engineering
durağan static s.
durağan dormant s.
durağan stationary s.
Physics
durağan rest s.
Chemistry
durağan stationary s.
Marine Biology
durağan sessile s.
Archaic
durağan stagnate s.

"durağan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 121 sonuç

Türkçe İngilizce
General
durağan hal stationary state i.
durağan gazı uçucu bir sıvının buharı yardımıyla doygun hale getiren alet saturator i.
durağan evre stationary phase i.
durağan sürtünme static friction i.
durağan yıldız fixed star i.
çevrimsel’-durağan cycle-stationary i.
durağan olmayan karışma non-stationary interference i.
durağan olmama non-stationarity i.
durağan gelişme jog-trot i.
durağan olmama nonstationarity i.
durağan olmama unfixedness i.
havadan hafif uçakların kaldırma gücünü artırabilmek için kullanılan durağan ve hafif bir gaz helium i.
natürmort gibi durağan eser still life i.
(yükseliş sonrası) durağan bir noktaya gelmek plateau f.
durağan olmayan floating s.
durağan bir şekilde inertly zf.
durağan bir şekilde suent [dialect] zf.
Idioms
sakin ve durağan even keel s.
Trade/Economic
durağan ekonomi static economy i.
durağan durum stationary state i.
durağan enflasyon latent inflation i.
durağan durum steady state i.
Technical
durağan denge static equilibrium i.
durağan hal stationary state i.
durağan dalga mikroskopisi standing-wave microscopy i.
durağan esnemezlik static stiffness i.
durağan kesme yükü static shear load i.
durağan karıştırma static mixing i.
durağan koşullar static conditions i.
durağan makas stationary shear i.
durağan yük static load i.
durağan deneme static testing i.
durağan damla sessile drop i.
durağan su düzeyi standing-water level i.
durağan derik stationary derrick i.
durağan yorulma static fatigue i.
durağan olmayan rastgele süreç non-stationary random process i.
durağan özellikler static properties i.
durağan dalga göstergesi standing-wave indicator i.
durağan dalga detektörü standing-wave detector i.
durağan esneklik çarpanı static modulus of elasticity i.
durağan dalga oranı standing-wave ratio i.
durağan gerilim static stress i.
durağan en iyi trafik oranı static best effort traffic rate i.
durağan durum stationary state i.
durağan kaynaklı adlar statically seeded names i.
durağan çekme deneyi static tensile test i.
durağan akışkan yatak stationary fluidized bed i.
durağan elektrik static electricity i.
durağan dislokasyon sessile dislocation i.
durağan rasgele gürültü stationary random noise i.
durağan basınç static pressure i.
durağan evren stationary population i.
fark durağan süreç difference stationary process i.
lomer-cottrell durağan dislokasyonları lomer-cottrell sessile dislocations i.
taramalı durağan elektrikli kuvvet mikroskopisi scanning electrostatic force microscopy i.
uzun süreli kullanım veya durağan kalmanın sonucunda yüzeyin görünümünün değişimi patina i.
durağan olmayan nonstationary s.
geniş anlamda durağan wide sense stationary s.
Computer
durağan olmayan rastgele süreç non-stationary random process i.
durağan metin static text i.
durağan-olmayan karışma non-stationary interference i.
durağan rastgele gürültü stationary random noise i.
durağan olmayan non-stationarity s.
durağan enerjiyi boşaltan antistatic s.
durağan olmayan antistatic s.
otomatik durağan autostatic s.
Informatics
durağan çözümleme static analysis i.
durağan veri data-at-rest i.
Telecom
durağan yönlendirme static routing i.
durağan değişkenler static variables i.
durağan görüntü still image i.
durağan video still video i.
durağan hız hata katsayısı static velocity error coefficient i.
durağan çözümleme static analysis i.
yarı-durağan yükleme quasi-static loading i.
durağan olmayan antistatic s.
Electric
durağan dalga bozulması standing-wave distortion i.
Marine
durağan hava cephesi stationary front i.
durağan veya yüzen deniz yapıları stationary or floating marine structures i.
Optics
durağan resimlerin hızla hareket ettirilmesiyle hareketli nesneler gibi gözüktüğü optik yanılsama (örn: çizgi filmler) apparent movement i.
durağan resimlerin hızla hareket ettirilmesiyle hareketli nesneler gibi gözüktüğü optik yanılsama (örn: çizgi filmler) apparent motion i.
durağan resimlerin hızla hareket ettirilmesiyle hareketli nesneler gibi gözüktüğü optik yanılsama (örn: çizgi filmler) movement i.
durağan resimlerin hızla hareket ettirilmesiyle hareketli nesneler gibi gözüktüğü optik yanılsama (örn: çizgi filmler) motion i.
Food Engineering
durağan faz stationary phase i.
durağan fazlar stationary phases i.
Statistics
durağan yığın stationary population i.
düzenli durağan nokta süreci regular stationary point process i.
durağan süreç stationary process i.
durağan dağılım stationary distribution i.
kovaryansça durağan süreç covariance stationary process i.
sıralı durağan nokta süreci orderly stationary point process i.
tam durağan süreç strictly stationary process i.
yarı-durağan süreç semi-stationary process i.
asimptotik olarak durağan asymptotically stationary s.
geniş anlamda durağan wide sense stationary s.
hemen hemen durağan almost stationary s.
ikinci sıradan durağan second order stationary s.
çevrimsel durağan cyclostationary s.
Physics
cismin diğer kısımlarının etrafında hareket ettiği durağan nokta center of motion i.
durağan çizgi stationary line i.
durağan dalga standing wave i.
durağan dalga stationary wave i.
durağan sürtünme static friction i.
durağan kütle rest mass i.
durağan dalgadaki iki bitişik düğüm arasındaki maksimum genlik bölgesi antinode i.
durağan bir organizmanın yerçekimi etkisi ile büyümesi veya hareket etmesi gravitropism i.
Chemistry
kromatografi sisteminin durağan fazına özgü pellicular s.
Biology
küçük ve aktif erkek gamet ile büyük ve durağan dişi gametin birleştiği eşeyli üreme oogamy i.
(eşeyli üreme) küçük ve aktif erkek gamet ile büyük ve durağan dişi gametin birleşmesiyle karakterize edilen oogamous s.
küçük ve aktif erkek gamet ile büyük ve durağan dişi gametin birleşmesini içeren oogamous s.
Marine Biology
saplı ve durağan bir deniz lalesi sea lily i.
Linguistics
durağan vurgu fixed stress i.
durağan vurgu fixed accent i.
Environment
durağan dalga stationary wave i.
durağan cephe stationary front i.
Meteorology
durağan dalga standing wave i.
durağan cephe stationary front i.
durağan siklon stationary cyclone i.
yarı durağan cephe quasi-stationary front i.
yarı durağan basınç sistemleri semi-permanent pressure systems i.