dolaylı yoldan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

dolaylı yoldan



"dolaylı yoldan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

Türkçe İngilizce
General
dolaylı yoldan in a roundabout way zf.
dolaylı yoldan glancingly zf.
dolaylı yoldan secondarily zf.
Idioms
dolaylı yoldan round robin hood's barn i.
dolaylı yoldan around robin hood's barn zf.

"dolaylı yoldan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 28 sonuç

Türkçe İngilizce
General
(konuşma veya yazıda) belirli bir görüşü dolaylı yoldan savunma tendency i.
dolaylı yoldan gösterme subindication i.
dolaylı yoldan sağlamak wangle f.
dolaylı yoldan gitmek fetch f.
dolaylı yoldan sunmak subinduce f.
dolaylı yoldan ulaşılan oblique s.
dolaylı yoldan yansıtan squint [obsolete] s.
Phrasals
dolaylı yoldan söylemek hint at f.
dolaylı yoldan elde etmeye çalışmak angle for f.
birinin (biri veya bir şey hakkında) fikrini/görüşünü dolaylı yoldan öğrenmeye çalışmak feel someone out (about someone or something) f.
dolaylı yoldan/dikkatlice birinin yaklaşımını veya bakış açısını anlamaya/hissetmeye çalışmak feel out f.
dolaylı yoldan/dikkatlice birinin yaklaşımını veya bakış açısını tartmaya çalışmak feel out f.
(bir şeye) dolaylı yoldan ulaşmaya çalışmak angle at (something) f.
(bir şeyi) dolaylı yoldan elde etmeye çalışmak angle at (something) f.
dolaylı yoldan (bir şey) peşinde olmak fish for (something) f.
dolaylı yoldan kendine iltifat ettirmeye çalışmak fish for (something) f.
dolaylı yoldan bir şey söylemek hint at something f.
Colloquial
cehennem (ingilizce "hell" kelimesinin ilk iki harfi ve hokey sopalarının "l" harfine benzemesinden yola çıkarak üstü kapalı şekilde/dolaylı yoldan söylenmesi) h-h-double-hockey-sticks expr.
Idioms
dolaylı yoldan ya da hareketlerle anlamlı bir ifadede bulunmak send the right (or wrong) message f.
(birini/bir şeyi) dolaylı yoldan izlemek/takip etmek put out (some) feelers (on someone or something) f.
dolaylı yoldan yürütmek get in through the back door f.
dolaylı yoldan gitme all around robin hood's barn expr.
dolaylı yoldan gitme all around robin hood's barn expr.
Trade/Economic
mevduat kuruluşları yöneticilerinin likit olmayan varlıkları dolaylı yoldan satmalarına olanak veren bir süreç asset securitization i.
Law
dolaylı ya da gizli yoldan alınan vergi stealth tax i.
Archaic
dolaylı yoldan gösteren subindicative s.
Slang
lafı dolandırarak (bir şeyi) dolaylı yoldan istemek dry beg f.
dolaylı yoldan laf sokmak shade f.