doğru hareket - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

doğru hareket



"doğru hareket" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
doğru hareket correct etiquette i.

"doğru hareket" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 143 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bir tarafa doğru hareket etme lateroduction i.
bir alçak basınç alanına dönerek ve içe doğru hareket eden rüzgarlı alan cyclone i.
ileriye doğru hareket forward motion i.
yana doğru hareket eden (araç) understeering i.
yana doğru hareket etme (araç) understeering i.
uygun/doğru olan hareket proper action i.
afetlerde doğru hareket tarzı proper course of action in disasters i.
doğru hareket tarzı proper course of action i.
merkeze doğru hareket centripetence i.
merkeze doğru hareket centripetency i.
yukarıya doğru hareket levation i.
öne doğru hareket head i.
yukarı doğru hareket heave i.
aşağı doğru hareket downshift i.
bir diğer nesneyi geri doğru hareket ettiren alet pushback i.
yukarıya doğru hareket ettirmek (uçağı vb) steer up f.
bir yöne doğru hareket etmek/ettirmek head f.
doğru ya da yanlış mı diye düşünmeden hareket etmek make no bones of f.
doğru ya da yanlış mı diye düşünmeden hareket etmek make no bones about f.
doğru bildiği gibi hareket etmek have the courage of one's convictions f.
birisini ileri doğru hareket etmesi için cesaretlendirmek urge someone forward f.
doğuya doğru hareket etmek east f.
doğuya doğru hareket etmek east f.
yukarı doğru hareket etmek upswing f.
belirli bir yöne veya noktaya doğru hareket etmek verge f.
önce bir yöne sonra tersine doğru hareket etmek move back and forth f.
hızlı şekilde çapraza doğru hareket etmek glent [dialect] [uk] f.
-e doğru hareket etmek verge f.
rüzgara doğru başıboş hareket etmek drive f.
kuzeye doğru hareket etmek septentrionate f.
yana doğru hareket etmek side f.
akarak veya kayarak aşağıya doğru hareket etmek sile [dialect] f.
batıya doğru giden/hareket eden westering s.
bir merkezden dışarıya her yöne doğru hareket eden ve gerçekleşen quaquaversal s.
aşağıya doğru hareket eden katabatic s.
aşağı doğru hareket eden declinant s.
aşağı doğru hareket eden descendant s.
aşağıya doğru hareket eden descensional s.
aynı hedefe doğru hareket eden onside s.
kuzeybatıya doğru hareket ederek northwestwardly zf.
Phrasals
(bir yöne) doğru hareket etmek bear up to f.
birisini ileri doğru hareket etmesi için cesaretlendirmek push on f.
çekinerek yana doğru hareket etmek sidle away from f.
ileriye doğru hareket etmek move beyond f.
ileri doğru hareket etmek lurch forward f.
ileri doğru hareket etmek pitch forward f.
ileri doğru hareket etmek move forward f.
'e doğru hareket etmek move toward f.
'e doğru hareket etmek/ilerlemek push toward someone or something f.
ileri doğru hareket etmek go forward f.
akıntının etkisiyle bir yere doğru hareket etmek drift back f.
(bir şeyi) bir yerin içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek head into (something) f.
(birini) bir yerin içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek head into (someone) f.
birini veya bir şeyi birinin veya bir şeyin içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek head someone or something into someone or something f.
birini/bir şeyi birine/bir şeye doğru hareket ettirmek için uğraşmak work someone or something to someone or something f.
birini/bir şeyi geriye doğru birine/bir şeye hareket ettirmek back someone or something into someone or something f.
-e doğru ilerlemek/hareket etmek push toward f.
kuzeye doğru hareket etmek track up f.
(bir şeye doğru) bir açıyla hareket etmek angle off (to or toward something) f.
(birini/bir şeyi bir şeye) doğru hareket ettirmek back (someone or something) up to (something) f.
birini/bir şeyi birine/bir şeye doğru hareket ettirmek back someone or something up to someone or something f.
birini/bir şeyi birine/bir şeye doğru hareket ettirmek and back someone or something up f.
birini/bir şeyi birine/bir şeye doğru geri geri sürmek/hareket ettirmek back someone or something onto someone or something f.
(birine/bir şeye) doğru hareket etmek converge upon (someone or something) f.
(birine/bir şeye) doğru hareket etmek converge on (someone or something) f.
içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek head into f.
ileri doğru hareket etmesi için cesaretlendirmek urge forward f.
Colloquial
kalçayı iki yana sallarken ellerin de ters yönde kalçanın önünden arkasına doğru hareket ettirildiği dans figürü the floss i.
(boks) başı sağa sola ve aşağı yukarı doğru hareket ettirerek darbeden kaçınmak bob and weave f.
yukarı doğru hareket etmek head north f.
aşağı doğru hareket etmek head south f.
Idioms
doğru bildiği gibi hareket edememek lack the courage of (one's) convictions f.
doğru bildiği gibi hareket etmek have the courage of your convictions f.
doğru bildiklerine göre hareket etmek have the courage of one's convictions f.
vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak hit the sawdust trail [dated] [us] f.
vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak hit the sawdust trail [dated] [us] f.
doğru bildiği gibi hareket etmek have the courage of convictions f.
Trade/Economic
aşağı doğru hareket downtick i.
yukarı doğru hareket uptick i.
Technical
geriye doğru hareket backward motion i.
ileriye doğru hareket course i.
silindir içindeki pistonun yukarı doğru yaptığı hareket upstroke i.
sola doğru olan hareket levoduction i.
yukarı doğru hareket upward motion i.
tuğla ocağında baca delikleri sayesinde yukardan aşağıya doğru hareket etmesi sağlanan hava overdraft i.
aşağı doğru hareket declension i.
merkezkaç kuvvetine bağlı olarak dışa doğru hareket eden kütle flyweight i.
buhar motorunda pistonun krank miline doğru hareket ettiği bir hareket outstroke i.
birbirine doğru hareket etmek converge f.
sadece bir yöne doğru derece derece hareket ettirmek rachet up f.
sadece bir yöne doğru kademeli olarak hareket ettirmek rachet up f.
geriye doğru hareket eden retrograde s.
Mechanic
pistonların üst ölü noktadan alt ölü noktaya doğru yaptığı hareket downward stroke i.
içeriye doğru hareket instroke i.
krank milinden uzağa doğru hareket eden piston instroke i.
Aeronautic
yükseğe ya da alçağa doğru hareket heave i.
helikopterlerin belirli bir iniş bölgesine doğru hareket ettiği parkur veya parkurlar dizisi helicopter approach route i.
Marine
ileri doğru hareket headway i.
botu veya gemiyi geriye doğru hareket ettirmek için kürekleri veya pervaneleri tersine hareket ettirmek back water f.
geriye doğru hareket etmek fall astern f.
geminin başına doğru hareket etmek fetch headway f.
nehirde veya denize doğru hareket etmek drop down f.
(rüzgar) geminin hareket yönüne doğru esmek draw ahead f.
Medical
göz küresini dışa doğru hareket ettiren kas abducens muscle i.
Anatomy
yatay düzlemde öne doğru hareket protraction i.
(dili) aşağı doğru hareket ettirmek lower f.
Dentistry
dişi aşağı doğru hareket ettirme retrusion i.
alt çene öne doğru hareket ettiğinde arka dişlerin ayrılması disclusion i.
Physics
doğru boyunca hareket motion along a straight line i.
Chemistry
kimyasal uyarana doğru gerçekleşen hareket positive chemotaxis i.
Biology
mayoz veya mitoz bölünmede kromozomların çekirdekte zıt uçlara doğru hareket ettiği üçüncü aşama anaphase i.
ışığa doğru hareket etme eğiliminde olan photopositive s.
Marine Biology
yüzey sularının dibe doğru hareket etmesi downwelling i.
Astronomy
göksel küre üzerinde güneş ve güneş sisteminin sabit yıldızlara göre doğru hareket eder gibi göründüğü nokta apex of the sun's way i.
göksel küre üzerinde güneş ve güneş sisteminin sabit yıldızlara göre doğru hareket eder gibi göründüğü nokta solar apex i.
devasa bir galaksi kümesi olduğu düşünülen ve pek çok galaksinin uzaydaki belirli bir noktaya doğru hareket ettiği gerçeğine delil olarak gösterilen büyük kitle great attractor i.
(yer çekimi etkisi altında) masif gök cismine doğru gerçekleşen hareket infall i.
ufka doğru hareket etmek (güneş, yıldız) descend f.
gezegensel cisimlerin dünya ve gözlemlenen cisme ait farklı yörünge hızlarından kaynaklı geriye doğru hareketine ait veya bu hareket ile ilişkili retrograde s.
gezegenlere özgü şekilde batıdan doğuya doğru hareket eden (gök cismi) direct s.
Botanic
alttan üste doğru hareket etme basifugal s.
alttan üste doğru hareket eden basifugal s.
üstten alta doğru hareket eden basipetal s.
History
14. yüzyılın sonlarına doğru ingiltere'de ortaya çıkan dini ve siyasi hareket lollardy i.
Philosophy
doğru ve yanlışa göre hareket edebilen varlık moral agent i.
Geography
yüksek bir vadiden aşağı doğru hareket eden buzul alpine glacier i.
yüksek bir vadiden aşağı doğru hareket eden buzul alpine type of glacier i.
denizden karaya doğru hareket eden nemli sis veya pus fret i.
Geology
dalma kuşağında yer alan aşağı doğru hareket eden tektonik bir plakanın yüzeyinden kazınan tortu ve kayaların meydana getirdiği bir metamorfik kayaç oluşumu mélange i.
Sport
(kriket) topun havada yana doğru hareket etmesi drift i.
(binicilik) aynı anda ileri doğru çapraz hareket eden ön ve arka ayak ikilisi diagonal i.
(boksör) rakibin darbelerinden kaçarak rakibe doğru veya rakipten uzağa hareket etmek weave f.
Basketball
iki hücum oyuncusunun savunma oyuncusunun önünden ayrı yönlere doğru hareket etmesi crisscross play i.
perdeleme yapan oyuncunun perdelemeyi yaptıktan sonra top almak için pota altına doğru hareket etmesi pick and roll i.
Art
dans partnerine doğru ileri ve geri hareket etmek balance f.
Music
telli çalgılarda yayı uç kısmından topuk kısmına doğru hareket ettirme up-bow i.
(dansta) boştaki ayağın destekleyici ayağın üstüne doğru hareket ettirilmesi close i.
telli çalgılarda yayı topuk kısmından uç kısmına doğru hareket ettirme down-bow i.
dansta ayağın yerdeyken diğerine doğru çekildiği bir hareket draw i.
dansta ayağın yerdeyken diğerine doğru çekildiği bir hareket draw step i.
Theatre
tiyatro sahnesinin bir tarafından öbür tarafına doğru hareket etme cross i.
Archaic
yukarı doğru hareket etmek aspire f.
Entomology
kovana doğru hareket eden hiveward s.