Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
doğru hareket
"doğru hareket"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
doğru hareket
correct etiquette
i.
"doğru hareket"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 143 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bir tarafa doğru hareket etme
lateroduction
i.
2
Genel
bir alçak basınç alanına dönerek ve içe doğru hareket eden rüzgarlı alan
cyclone
i.
3
Genel
ileriye doğru hareket
forward motion
i.
4
Genel
yana doğru hareket eden (araç)
understeering
i.
5
Genel
yana doğru hareket etme (araç)
understeering
i.
6
Genel
uygun/doğru olan hareket
proper action
i.
7
Genel
afetlerde doğru hareket tarzı
proper course of action in disasters
i.
8
Genel
doğru hareket tarzı
proper course of action
i.
9
Genel
merkeze doğru hareket
centripetence
i.
10
Genel
merkeze doğru hareket
centripetency
i.
11
Genel
yukarıya doğru hareket
levation
i.
12
Genel
öne doğru hareket
head
i.
13
Genel
yukarı doğru hareket
heave
i.
14
Genel
aşağı doğru hareket
downshift
i.
15
Genel
bir diğer nesneyi geri doğru hareket ettiren alet
pushback
i.
16
Genel
yukarıya doğru hareket ettirmek (uçağı vb)
steer up
f.
17
Genel
bir yöne doğru hareket etmek/ettirmek
head
f.
18
Genel
doğru ya da yanlış mı diye düşünmeden hareket etmek
make no bones of
f.
19
Genel
doğru ya da yanlış mı diye düşünmeden hareket etmek
make no bones about
f.
20
Genel
doğru bildiği gibi hareket etmek
have the courage of one's convictions
f.
21
Genel
birisini ileri doğru hareket etmesi için cesaretlendirmek
urge someone forward
f.
22
Genel
doğuya doğru hareket etmek
east
f.
23
Genel
doğuya doğru hareket etmek
east
f.
24
Genel
yukarı doğru hareket etmek
upswing
f.
25
Genel
belirli bir yöne veya noktaya doğru hareket etmek
verge
f.
26
Genel
önce bir yöne sonra tersine doğru hareket etmek
move back and forth
f.
27
Genel
hızlı şekilde çapraza doğru hareket etmek
glent [dialect] [uk]
f.
28
Genel
-e doğru hareket etmek
verge
f.
29
Genel
rüzgara doğru başıboş hareket etmek
drive
f.
30
Genel
kuzeye doğru hareket etmek
septentrionate
f.
31
Genel
yana doğru hareket etmek
side
f.
32
Genel
akarak veya kayarak aşağıya doğru hareket etmek
sile [dialect]
f.
33
Genel
batıya doğru giden/hareket eden
westering
s.
34
Genel
bir merkezden dışarıya her yöne doğru hareket eden ve gerçekleşen
quaquaversal
s.
35
Genel
aşağıya doğru hareket eden
katabatic
s.
36
Genel
aşağı doğru hareket eden
declinant
s.
37
Genel
aşağı doğru hareket eden
descendant
s.
38
Genel
aşağıya doğru hareket eden
descensional
s.
39
Genel
aynı hedefe doğru hareket eden
onside
s.
40
Genel
kuzeybatıya doğru hareket ederek
northwestwardly
zf.
Phrasals
41
Öbek Fiiller
(bir yöne) doğru hareket etmek
bear up to
f.
42
Öbek Fiiller
birisini ileri doğru hareket etmesi için cesaretlendirmek
push on
f.
43
Öbek Fiiller
çekinerek yana doğru hareket etmek
sidle away from
f.
44
Öbek Fiiller
ileriye doğru hareket etmek
move beyond
f.
45
Öbek Fiiller
ileri doğru hareket etmek
lurch forward
f.
46
Öbek Fiiller
ileri doğru hareket etmek
pitch forward
f.
47
Öbek Fiiller
ileri doğru hareket etmek
move forward
f.
48
Öbek Fiiller
'e doğru hareket etmek
move toward
f.
49
Öbek Fiiller
'e doğru hareket etmek/ilerlemek
push toward someone or something
f.
50
Öbek Fiiller
ileri doğru hareket etmek
go forward
f.
51
Öbek Fiiller
akıntının etkisiyle bir yere doğru hareket etmek
drift back
f.
52
Öbek Fiiller
(bir şeyi) bir yerin içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek
head into (something)
f.
53
Öbek Fiiller
(birini) bir yerin içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek
head into (someone)
f.
54
Öbek Fiiller
birini veya bir şeyi birinin veya bir şeyin içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek
head someone or something into someone or something
f.
55
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birine/bir şeye doğru hareket ettirmek için uğraşmak
work someone or something to someone or something
f.
56
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi geriye doğru birine/bir şeye hareket ettirmek
back someone or something into someone or something
f.
57
Öbek Fiiller
-e doğru ilerlemek/hareket etmek
push toward
f.
58
Öbek Fiiller
kuzeye doğru hareket etmek
track up
f.
59
Öbek Fiiller
(bir şeye doğru) bir açıyla hareket etmek
angle off (to or toward something)
f.
60
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeye) doğru hareket ettirmek
back (someone or something) up to (something)
f.
61
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birine/bir şeye doğru hareket ettirmek
back someone or something up to someone or something
f.
62
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birine/bir şeye doğru hareket ettirmek
and back someone or something up
f.
63
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birine/bir şeye doğru geri geri sürmek/hareket ettirmek
back someone or something onto someone or something
f.
64
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) doğru hareket etmek
converge upon (someone or something)
f.
65
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) doğru hareket etmek
converge on (someone or something)
f.
66
Öbek Fiiller
içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek
head into
f.
67
Öbek Fiiller
ileri doğru hareket etmesi için cesaretlendirmek
urge forward
f.
Colloquial
68
Konuşma Dili
kalçayı iki yana sallarken ellerin de ters yönde kalçanın önünden arkasına doğru hareket ettirildiği dans figürü
the floss
i.
69
Konuşma Dili
(boks) başı sağa sola ve aşağı yukarı doğru hareket ettirerek darbeden kaçınmak
bob and weave
f.
70
Konuşma Dili
yukarı doğru hareket etmek
head north
f.
71
Konuşma Dili
aşağı doğru hareket etmek
head south
f.
Idioms
72
Deyim
doğru bildiği gibi hareket edememek
lack the courage of (one's) convictions
f.
73
Deyim
doğru bildiği gibi hareket etmek
have the courage of your convictions
f.
74
Deyim
doğru bildiklerine göre hareket etmek
have the courage of one's convictions
f.
75
Deyim
vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak
hit the sawdust trail [dated] [us]
f.
76
Deyim
vaaz vereceği bir sonraki konuma doğru hareket etmek/yola çıkmak
hit the sawdust trail [dated] [us]
f.
77
Deyim
doğru bildiği gibi hareket etmek
have the courage of convictions
f.
Trade/Economic
78
Ticaret/Ekonomi
aşağı doğru hareket
downtick
i.
79
Ticaret/Ekonomi
yukarı doğru hareket
uptick
i.
Technical
80
Teknik
geriye doğru hareket
backward motion
i.
81
Teknik
ileriye doğru hareket
course
i.
82
Teknik
silindir içindeki pistonun yukarı doğru yaptığı hareket
upstroke
i.
83
Teknik
sola doğru olan hareket
levoduction
i.
84
Teknik
yukarı doğru hareket
upward motion
i.
85
Teknik
tuğla ocağında baca delikleri sayesinde yukardan aşağıya doğru hareket etmesi sağlanan hava
overdraft
i.
86
Teknik
aşağı doğru hareket
declension
i.
87
Teknik
merkezkaç kuvvetine bağlı olarak dışa doğru hareket eden kütle
flyweight
i.
88
Teknik
buhar motorunda pistonun krank miline doğru hareket ettiği bir hareket
outstroke
i.
89
Teknik
birbirine doğru hareket etmek
converge
f.
90
Teknik
sadece bir yöne doğru derece derece hareket ettirmek
rachet up
f.
91
Teknik
sadece bir yöne doğru kademeli olarak hareket ettirmek
rachet up
f.
92
Teknik
geriye doğru hareket eden
retrograde
s.
Mechanic
93
Mekanik
pistonların üst ölü noktadan alt ölü noktaya doğru yaptığı hareket
downward stroke
i.
94
Mekanik
içeriye doğru hareket
instroke
i.
95
Mekanik
krank milinden uzağa doğru hareket eden piston
instroke
i.
Aeronautic
96
Havacılık
yükseğe ya da alçağa doğru hareket
heave
i.
97
Havacılık
helikopterlerin belirli bir iniş bölgesine doğru hareket ettiği parkur veya parkurlar dizisi
helicopter approach route
i.
Marine
98
Denizcilik
ileri doğru hareket
headway
i.
99
Denizcilik
botu veya gemiyi geriye doğru hareket ettirmek için kürekleri veya pervaneleri tersine hareket ettirmek
back water
f.
100
Denizcilik
geriye doğru hareket etmek
fall astern
f.
101
Denizcilik
geminin başına doğru hareket etmek
fetch headway
f.
102
Denizcilik
nehirde veya denize doğru hareket etmek
drop down
f.
103
Denizcilik
(rüzgar) geminin hareket yönüne doğru esmek
draw ahead
f.
Medical
104
Medikal
göz küresini dışa doğru hareket ettiren kas
abducens muscle
i.
Anatomy
105
Anatomi
yatay düzlemde öne doğru hareket
protraction
i.
106
Anatomi
(dili) aşağı doğru hareket ettirmek
lower
f.
Dentistry
107
Diş Hekimliği
dişi aşağı doğru hareket ettirme
retrusion
i.
108
Diş Hekimliği
alt çene öne doğru hareket ettiğinde arka dişlerin ayrılması
disclusion
i.
Physics
109
Fizik
doğru boyunca hareket
motion along a straight line
i.
Chemistry
110
Kimya
kimyasal uyarana doğru gerçekleşen hareket
positive chemotaxis
i.
Biology
111
Biyoloji
mayoz veya mitoz bölünmede kromozomların çekirdekte zıt uçlara doğru hareket ettiği üçüncü aşama
anaphase
i.
112
Biyoloji
ışığa doğru hareket etme eğiliminde olan
photopositive
s.
Marine Biology
113
Deniz Biyolojisi
yüzey sularının dibe doğru hareket etmesi
downwelling
i.
Astronomy
114
Gökbilim
göksel küre üzerinde güneş ve güneş sisteminin sabit yıldızlara göre doğru hareket eder gibi göründüğü nokta
apex of the sun's way
i.
115
Gökbilim
göksel küre üzerinde güneş ve güneş sisteminin sabit yıldızlara göre doğru hareket eder gibi göründüğü nokta
solar apex
i.
116
Gökbilim
devasa bir galaksi kümesi olduğu düşünülen ve pek çok galaksinin uzaydaki belirli bir noktaya doğru hareket ettiği gerçeğine delil olarak gösterilen büyük kitle
great attractor
i.
117
Gökbilim
(yer çekimi etkisi altında) masif gök cismine doğru gerçekleşen hareket
infall
i.
118
Gökbilim
ufka doğru hareket etmek (güneş, yıldız)
descend
f.
119
Gökbilim
gezegensel cisimlerin dünya ve gözlemlenen cisme ait farklı yörünge hızlarından kaynaklı geriye doğru hareketine ait veya bu hareket ile ilişkili
retrograde
s.
120
Gökbilim
gezegenlere özgü şekilde batıdan doğuya doğru hareket eden (gök cismi)
direct
s.
Botanic
121
Botanik
alttan üste doğru hareket etme
basifugal
s.
122
Botanik
alttan üste doğru hareket eden
basifugal
s.
123
Botanik
üstten alta doğru hareket eden
basipetal
s.
History
124
Tarih
14. yüzyılın sonlarına doğru ingiltere'de ortaya çıkan dini ve siyasi hareket
lollardy
i.
Philosophy
125
Felsefe
doğru ve yanlışa göre hareket edebilen varlık
moral agent
i.
Geography
126
Coğrafya
yüksek bir vadiden aşağı doğru hareket eden buzul
alpine glacier
i.
127
Coğrafya
yüksek bir vadiden aşağı doğru hareket eden buzul
alpine type of glacier
i.
128
Coğrafya
denizden karaya doğru hareket eden nemli sis veya pus
fret
i.
Geology
129
Jeoloji
dalma kuşağında yer alan aşağı doğru hareket eden tektonik bir plakanın yüzeyinden kazınan tortu ve kayaların meydana getirdiği bir metamorfik kayaç oluşumu
mélange
i.
Sport
130
Spor
(kriket) topun havada yana doğru hareket etmesi
drift
i.
131
Spor
(binicilik) aynı anda ileri doğru çapraz hareket eden ön ve arka ayak ikilisi
diagonal
i.
132
Spor
(boksör) rakibin darbelerinden kaçarak rakibe doğru veya rakipten uzağa hareket etmek
weave
f.
Basketball
133
Basketbol
iki hücum oyuncusunun savunma oyuncusunun önünden ayrı yönlere doğru hareket etmesi
crisscross play
i.
134
Basketbol
perdeleme yapan oyuncunun perdelemeyi yaptıktan sonra top almak için pota altına doğru hareket etmesi
pick and roll
i.
Art
135
Sanat
dans partnerine doğru ileri ve geri hareket etmek
balance
f.
Music
136
Müzik
telli çalgılarda yayı uç kısmından topuk kısmına doğru hareket ettirme
up-bow
i.
137
Müzik
(dansta) boştaki ayağın destekleyici ayağın üstüne doğru hareket ettirilmesi
close
i.
138
Müzik
telli çalgılarda yayı topuk kısmından uç kısmına doğru hareket ettirme
down-bow
i.
139
Müzik
dansta ayağın yerdeyken diğerine doğru çekildiği bir hareket
draw
i.
140
Müzik
dansta ayağın yerdeyken diğerine doğru çekildiği bir hareket
draw step
i.
Theatre
141
Tiyatro
tiyatro sahnesinin bir tarafından öbür tarafına doğru hareket etme
cross
i.
Archaic
142
Eski Kullanım
yukarı doğru hareket etmek
aspire
f.
Entomology
143
Böcek Bilimi
kovana doğru hareket eden
hiveward
s.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of doğru hareket
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy