Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
ındicateur de température
three-strikes rule
tick (as a watch)
alopex lagopus
doğmuş
Geçmiş
Cümleler
"doğmuş"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
doğmuş
emanated
s.
2
Genel
doğmuş
engendered
s.
3
Genel
doğmuş
born
s.
4
Genel
doğmuş
borne
s.
5
Genel
doğmuş
extraught
s.
6
Genel
doğmuş
hatched
s.
"doğmuş"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 197 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yeniden doğmuş
born again
s.
No one can see the kingdom of God unless he is
born again.
Yeniden doğmadıkça
kimse Tanrı'nın krallığını göremez.
More Sentences
2
Genel
yeniden doğmuş
reborn
s.
I felt
reborn.
Yeniden doğduğumu
hissettim.
More Sentences
3
Genel
erken doğmuş
premature
s.
Twins are usually
premature.
İkizler genellikle
erken doğar.
More Sentences
4
Genel
yeni doğmuş
newborn
s.
Sami's
newborn
son was constantly crying.
Sami'nin
yeni doğan
oğlu sürekli ağlıyordu.
More Sentences
5
Genel
yeni doğmuş
new-born
s.
This week we heard the first political cry of the
new-born
Europe.
Bu hafta
yeni doğan
Avrupa'nın ilk siyasi çığlığını duyduk.
More Sentences
Medical
6
Medikal
erken doğmuş
premature
s.
Mary's baby was three weeks
premature.
Mary'nin bebeği üç hafta
erken doğdu.
More Sentences
General
7
Genel
yeni doğmuş çocuğu öldürme
infanticide
i.
8
Genel
babasının ölümünden sonra doğmuş olma durumu
posthumousness
i.
9
Genel
ikinci dünya savaşı ile soğuk savaş arasındaki dönemde doğmuş kimse
baby boomer
i.
10
Genel
erken doğmuş bebek
premature baby
i.
11
Genel
yeni doğmuş
neonate
i.
12
Genel
istanbul'da doğmuş veya istanbul'da yaşayan kimse
istanbulite
i.
13
Genel
ilk doğan/doğmuş çocuk
first-born child
i.
14
Genel
israil'de doğmuş yahudiler
sabra
i.
15
Genel
sydney'de doğmuş kimse
sydney-sider
i.
16
Genel
diğer kardeşlerinden uzun yıllar sonra doğmuş çocuk
laat lammetjie [south african]
i.
17
Genel
kanada'da doğmuş kimse
native canadian
i.
18
Genel
kanada'da doğmuş kızılderili veya ınuit kökenli kimse
native canadian
i.
19
Genel
belirli bir yerde doğmuş veya büyümüş olan kadın için o yerle bağlantılı olarak kullanılan ifade
native daughter
i.
20
Genel
belirli bir yerde doğmuş veya büyümüş olan erkek için o yerle bağlantılı olarak kullanılan ifade
native son
i.
21
Genel
yeni doğmuş kuzu
eanling [obsolete]
i.
22
Genel
fransa'da doğmuş olan kuzey afrika kökenli kimse
beur
i.
23
Genel
deha ile ruh halindeki değişkenlik veya kararsızlık gibi merkür gezegeni etkisinde doğmuş kişilere atfedilen özellik
mercury [obsolete]
i.
24
Genel
1980'lerde ve 1990'lar doğmuş kimse
millennial
i.
25
Genel
şam'da doğmuş kimse
damascene
i.
26
Genel
(abd'de) aşağı doğu yakasında doğmuş kimse
down easter
i.
27
Genel
amerika'da doğmuş afrikalı
american-african
i.
28
Genel
yeni doğmuş kimse
fledgeling
i.
29
Genel
yeni doğmuş kimse
fledgling
i.
30
Genel
prematüre doğmuş buzağı
scink
i.
31
Genel
düşük ile doğmuş buzağı
scink
i.
32
Genel
yeni doğmuş bebeğin başını kaplayan amniyotik kesenin bir bölümü
sillyhow [scotland]
i.
33
Genel
yeni doğmuş bebek
stranger
i.
34
Genel
doğmuş olmak (güneş/ay)
be up
f.
35
Genel
yeni doğmuş bebek gibi ağlamak
cry like a new born baby
f.
36
Genel
yeni doğmuş bir bebek gibi ağlamak
cry like a new born baby
f.
37
Genel
sahne için doğmuş olmak
be born for stage
f.
38
Genel
ölü doğmuş
stillborn
s.
39
Genel
meşru olarak doğmuş
legitimate
s.
40
Genel
evlilik dışı doğmuş
bastardly
s.
41
Genel
hür doğmuş
freeborn
s.
42
Genel
erken doğmuş
abortive
s.
43
Genel
kadir gecesi doğmuş
born lucky
s.
44
Genel
ikiz doğmuş
twinborn
s.
45
Genel
hür doğmuş
free-born
s.
46
Genel
özgür doğmuş
free-born
s.
47
Genel
ölü doğmuş
dead born
s.
48
Genel
içten doğmuş
endogenous
s.
49
Genel
yeniden doğmuş
redivivus
s.
50
Genel
polonya'da doğmuş
polish-born
s.
51
Genel
akraba evliliği sonucu doğmuş
inbred
s.
52
Genel
bulunduğu yerde doğmuş olmayan
non-native
s.
53
Genel
evlilik dışı doğmuş
born outside marriage
s.
54
Genel
erken doğmuş
aborsive
s.
55
Genel
yeniden doğmuş
regenerate
s.
56
Genel
yeniden doğmuş
regenerating
s.
57
Genel
yeniden doğmuş
renate [obsolete]
s.
58
Genel
ikinci kez doğmuş
twice-born
s.
59
Genel
ikiz doğmuş
twinned
s.
60
Genel
yeni doğmuş
yeanling
s.
61
Genel
içine doğmuş
entheal [obsolete]
s.
62
Genel
içine doğmuş
entheastic
s.
63
Genel
belirli bir yerde doğmuş olan
homeborn
s.
64
Genel
evde doğmuş
homebred
s.
65
Genel
çitlerin yakınında doğmuş
hedge
s.
66
Genel
düşük ağırlıkla doğmuş
hedgeborn
s.
67
Genel
hür doğmuş
ingenuous
s.
68
Genel
köyde doğmuş
country-born
s.
69
Genel
erken doğmuş
precoce [obsolete]
s.
70
Genel
hür doğmuş insanlara mahsus
freeborn
s.
71
Genel
cennette doğmuş
skyborn
s.
72
Genel
köle olarak doğmuş
slaveborn
s.
73
Genel
-den doğmuş
with [obsolete]
ed.
Colloquial
74
Konuşma Dili
ölü doğmuş (plan/proje)
a dead duck
i.
75
Konuşma Dili
1996 yılından sonra doğmuş kimse
zoomer
i.
76
Konuşma Dili
bebek patlaması döneminde doğmuş kimse
boomer
i.
77
Konuşma Dili
anasının karnından böyle doğmuş
born, not made
s.
78
Konuşma Dili
varlıklı bir aileye doğmuş olan
silver-spooned
s.
79
Konuşma Dili
şanslı doğmuş
born with a silver spoon in one's mouth
expr.
80
Konuşma Dili
varlıklı bir ailede doğmuş
born with a silver spoon in one's mouth
expr.
81
Konuşma Dili
yanlış yüzyılda doğmuş
born in the wrong century
expr.
Idioms
82
Deyim
yeniden doğmuş gibi olan kişi
new man [uk]
i.
83
Deyim
yeniden doğmuş gibi olan kişi
a new man [uk]
i.
84
Deyim
ölü doğmuş
a losing game
i.
85
Deyim
yeni doğmuş bebek
babe in arms
i.
86
Deyim
yeni doğmuş bebek
little stranger
i.
87
Deyim
yeni doğmuş bebek
a babe in arms [uk]
i.
88
Deyim
ikinci dünya savaşı ile soğuk savaş arasındaki dönemde doğmuş kimse
a baby boomer [us]
i.
89
Deyim
yeni doğmuş bebek
a bundle of joy
i.
90
Deyim
evin neşesi (yeni doğmuş bebek)
a bundle of joy
i.
91
Deyim
yeni doğmuş bebek
bundle of joy
i.
92
Deyim
evin neşesi (yeni doğmuş bebek)
bundle of joy
i.
93
Deyim
yeniden doğmuş
new woman/man
i.
94
Deyim
yeniden doğmuş gibi hissetmek
feel like a new man/woman
f.
95
Deyim
kadir gecesi doğmuş olmak
be born with a silver spoon in one's mouth
f.
96
Deyim
şanslı doğmuş olmak
be born under a lucky star
f.
97
Deyim
zengin bir ailede doğmuş olmak
be born with a silver spoon in one's mouth
f.
98
Deyim
varlıklı bir ailede doğmuş olmak
be born with a silver spoon in one's mouth
f.
99
Deyim
yeniden doğmuş gibi olmak/hissetmek
feel like new
f.
100
Deyim
ölü doğmuş olmak
be a dead duck
f.
101
Deyim
zengin bir ailede doğmuş olmak
be born with a silver spoon in your mouth
f.
102
Deyim
varlıklı bir ailede doğmuş olmak
be born with a silver spoon in your mouth
f.
103
Deyim
zenginliğin içine doğmuş olmak
be born with a silver spoon in your mouth
f.
104
Deyim
öyle/böyle doğmuş olmak
be made that way
f.
105
Deyim
öyle/böyle doğmuş olmak
be born that way
f.
106
Deyim
birine yeniden doğmuş gibi hissettirmek
give a new lease of life
f.
107
Deyim
kadir gecesi doğmuş
born with a caul on (one's) head
s.
108
Deyim
st. mary-le-bow kilisesi'nin çanlarını duyacak kadar yakınlarında doğmuş
born within the sound of bow bells
s.
109
Deyim
için doğmuş/yaratılmış
born to do something
s.
110
Deyim
varlıklı ve ayrıcalıklı koşullarda doğmuş
to the manor born
s.
111
Deyim
bir şey olmak/yapmak için doğmuş
born to (be or do something)
s.
112
Deyim
küllerinden doğmuş
back from the dead
s.
113
Deyim
varlıklı/zengin bir ailede doğmuş
born with a silver spoon
s.
114
Deyim
ağzında gümüş kaşıkla doğmuş
born with a silver spoon
s.
115
Deyim
zengin doğmuş
born with a silver spoon
s.
116
Deyim
şanslı doğmuş
born with a silver spoon
s.
117
Deyim
varlıklı/zengin bir ailede doğmuş
born with a silver spoon in his or her mouth
s.
118
Deyim
ağzında gümüş kaşıkla doğmuş
born with a silver spoon in his or her mouth
s.
119
Deyim
zengin doğmuş
born with a silver spoon in his or her mouth
s.
120
Deyim
varlıklı/zengin bir ailede doğmuş
born with a silver spoon in mouth
s.
121
Deyim
ağzında gümüş kaşıkla doğmuş
born with a silver spoon in mouth
s.
122
Deyim
zengin doğmuş
born with a silver spoon in mouth
s.
123
Deyim
kadir gecesi doğmuş
born with a silver spoon in one's mouth
expr.
124
Deyim
zengin doğmuş
born with a silver spoon in one's mouth
expr.
Trade/Economic
125
Ticaret/Ekonomi
1977–1998 yılları arasında doğmuş kuşak
y generation
i.
126
Ticaret/Ekonomi
1965–1976 yılları arasında doğmuş kuşak
x generation
i.
Law
127
Hukuk
evlilik birliği dışında doğmuş olan çocuğun ana babasının daha sonra evlenmesiyle çocuğun soybağının düzeltilmesi
legitimation by subsequent marriage
i.
128
Hukuk
ölü doğmuş bebek için verilen belge
stillbirth certificate
i.
129
Hukuk
meşru doğmuş
legitimate
s.
130
Hukuk
meşru olarak doğmuş
born in lawful wedlock
s.
131
Hukuk
evlilik dışı doğmuş
out of wedlock born
expr.
132
Hukuk
gayri meşru doğmuş
out of wedlock born
expr.
Politics
133
Siyasal
1917-1921 arasında doğmuş olup, sosyal güvenlik düzenlemesinden önce emekli olduğu için düşük sosyal güvenlik yardımı alan amerikan vatandaşlarına verilen ad
notch baby
i.
Technical
134
Teknik
denizde doğmuş
sea-born
s.
135
Teknik
yeni doğmuş
nascent
s.
Textile
136
Tekstil
karagül koyununun yeni doğmuş kuzularından elde edilen siyah kıvrımlı kürk
caracul
i.
Architecture
137
Mimarlık
fransa kralı xvi. louis'nin döneminde yaygınlaşan, rokokoya karışı doğmuş bir mimari tarz
louis xvi style
i.
Medical
138
Medikal
erken doğmuş bebek
preemie
i.
139
Medikal
yeni doğmuş bebeğin yüzünde bulunan sivilceye benzer küçük beyaz yumrular
milia
i.
140
Medikal
yeni doğmuş buzağı serumu
newborn calf serum
i.
141
Medikal
ölü doğmuş
aborsive
s.
142
Medikal
erken doğmuş
precocious
s.
143
Medikal
erken doğmuş
untimely
s.
144
Medikal
ölü doğmuş
stillborn
s.
145
Medikal
miyadında doğmuş
full-term
s.
146
Medikal
ölü doğmuş
abortive
s.
Pathology
147
Patoloji
yetersiz gelişmiş beyinle doğmuş
anencephalic
s.
148
Patoloji
beyin olmadan doğmuş
anencephalic
s.
149
Patoloji
yetersiz gelişmiş beyinle doğmuş
anencephalous
s.
150
Patoloji
beyin olmadan doğmuş
anencephalous
s.
Pharmaceutics
151
Eczacılık
yeni doğmuş taydan veya kısraktan elde edilip afrodizyak etkisi yarattığı düşünülen bir madde
hippomanes
i.
Biology
152
Biyoloji
(hayvan) aynı soydan çiftleştirme yoluyla doğmuş
incrossbred
s.
Marine Biology
153
Deniz Biyolojisi
yeni doğmuş veya yumurtadan yeni çıkmış yavru balık
fry
i.
Astronomy
154
Gökbilim
yeni doğmuş yıldız
newborn star
i.
155
Gökbilim
yeni doğmuş yıldızların oluşturduğu bulutsu benzeri astronomik yapı
herbig-haro object
i.
156
Gökbilim
astrolojik olarak merkür'ün etkisinde doğmuş veya merkür tarafından yönetilen
mercurial
s.
Astrology
157
Astroloji
merkür'ün etkisinde doğmuş kimse
mercurial [obsolete]
i.
158
Astroloji
merkür gezegeninin etkisinde doğmuş kimse
mercurialist [obsolete]
i.
159
Astroloji
merkür'ün etkisinde doğmuş (kimse)
mercurially
s.
Zoology
160
Zooloji
yeni doğmuş kulaksız fokun yumuşak beyaz kürkü
whitecoat
i.
161
Zooloji
yeni doğmuş grönland foku
whitecoat
i.
162
Zooloji
yeni doğmuş boz fok balığı
whitecoat
i.
163
Zooloji
nehirde doğmuş
amnigenous
s.
164
Zooloji
nehir yakınında doğmuş
amnigenous
s.
Botanic
165
Botanik
taç yaprakta doğmuş
epipetalous
s.
Breeding
166
Hayvancılık
bir erkek ve bir dişi şeklinde ikiz doğmuş buzağıların, üreme açısından sıkıntılı ve genellikle de kısır olan dişisi
martin
i.
167
Hayvancılık
bir erkek ve bir dişi şeklinde ikiz doğmuş hayvanların, üreme açısından sıkıntılı ve genellikle de kısır olan dişisi
martin
i.
168
Hayvancılık
bir erkek ve bir dişi şeklinde ikiz doğmuş buzağıların, üreme açısından sıkıntılı ve genellikle de kısır olan dişisi
freemartin
i.
169
Hayvancılık
bir erkek ve bir dişi şeklinde ikiz doğmuş hayvanların, üreme açısından sıkıntılı ve genellikle de kısır olan dişisi
freemartin
i.
170
Hayvancılık
erkek buzağı ile ikiz doğmuş ve üremesi kusurlu dişi buzağı
free-martin
i.
171
Hayvancılık
prematüre doğmuş hayvan
slunk
i.
172
Hayvancılık
prematüre doğmuş hayvandan elde edilen (ürün)
slink
s.
Social Sciences
173
Sosyal Bilimler
bir toplumda dilleri farklı olan insanların anlaşabilmesi için doğmuş iki dilin karışımından oluşan basitleştirilmiş dil
pidgin
i.
174
Sosyal Bilimler
dijital teknolojinin başlangıcı veya gelişimi sırasında doğmuş kimse
digital native
i.
175
Sosyal Bilimler
1980 ile 2000 yılları arasında doğmuş kuşak
millennials
i.
176
Sosyal Bilimler
ataları ingiliz adaları'nda doğmuş avustralyalı kimse
anglo-celtic [australia]
i.
177
Sosyal Bilimler
(güney afrika'da) ırkçılık dönemi sonrası doğmuş kimse
born-free
i.
178
Sosyal Bilimler
(zimbabve'de) beyaz azınlık rejimi sonrası doğmuş kimse
born-free
i.
179
Sosyal Bilimler
güney afrika'da doğmuş hollanda kökenli kimse
dutchman
i.
History
180
Tarih
derebeylik sisteminde vassal statüsünde doğmuş kadın
neif
i.
181
Tarih
eski latium veya eski roma'da doğmuş kimse
latin
i.
Religious
182
Dini
geçmişte ilk hristiyan kiliselerinde doğmuş bir mezhep
artotyrite
i.
183
Dini
yeniden doğmuş hristiyan
born-again christian
i.
184
Dini
başka bedende yeniden doğmuş
reborn
s.
Art
185
Sanat
ev yaşamının sefil ve alçak yönlerini yansıtan, 1950'lerde doğmuş olan realist sanat ekolünden oyun veya tablo
kitchen sink
i.
Music
186
Müzik
1720 yıllarında fransa'da barok üslubunun gelişmesiyle doğmuş bir tarz
rococo
i.
Mythology
187
Mitoloji
titan atlas ve deniz perisi pleione'ın cyllene dağında doğmuş yedi kızı
pleiad
i.
188
Mitoloji
jüpiter'de doğmuş kimse
jovialist [obsolete]
i.
Archaic
189
Eski Kullanım
alt sosyal sınıfta doğmuş kimse
terrae filius
i.
190
Eski Kullanım
ölü doğmuş
deadborn
s.
191
Eski Kullanım
pulsu kın kanatlarla doğmuş
shard-borne
s.
Ornithology
192
Kuşbilim
(yavru kuş) tüylü doğmuş
ptilopaedic
s.
British Slang
193
İngiliz Argosu
batı lancashire sahil kesiminde doğmuş kimse
sand grown
i.
Modern Slang
194
Modern Argo
kadın olarak doğmuş kimse
afab (assigned female at birth)
i.
195
Modern Argo
hiv virüsüyle doğmuş bebek
aids baby (plural aids babies)
i.
196
Modern Argo
kadın cinsiyetiyle doğmuş kimse
afab (assigned female at birth)
i.
197
Modern Argo
erkek olarak doğmuş
amab (assigned male at birth)
s.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of doğmuş
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy