| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | do a favour f. | inayet etmek |
| Genel | do a favour f. | iyilik etmek |
| Genel | do a favour f. | iyilikte bulunmak |
| Genel | do a favour f. | insanlık yapmak |
| Genel | do a favour f. | bir iyilik yapmak |
| Genel | do a favour f. | iyilik yapmak |
| Genel | do a favour f. | bir iyilik yapmak |
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | do somebody a favour f. | kıyak yapmak | ||
| Genel | do somebody a great favour f. | kıyak yapmak | ||
| Genel | do somebody a favour f. | iyilik etmek | ||
| Genel | do somebody a favour f. | birine iyilik yapmak | ||
| Genel | do somebody a favour f. | birine bir iyilikte bulunmak | ||
| Genel | do someone a favour f. | iyiliği dokunmak | ||
| Colloquial | ||||
| Konuşma Dili | do me a favour [uk/australia] expr. | daha neler | ||
| Speaking | ||||
| Konuşma | can you do me a favour? expr. | bana bir iyilik yapar mısın? | ||
| Konuşma | do me a favour! expr. | bana bir iyilik yap! | ||
| Konuşma | do us all a favour expr. | bize bir iyilik yap | ||
| Konuşma | do me a favour and smile expr. | bana bir iyilik yap ve gülümse | ||
| Konuşma | do me a favour expr. | bana bir iyilik yap | ||
| Konuşma | let's do him a favour expr. | ona bir iyilik yapalım | ||
| Konuşma | do yourself a favour expr. | kendine bir iyilik yap | ||
| Konuşma | let's do her a favour expr. | ona bir iyilik yapalım | ||
| Konuşma | do me a favour expr. | yap bana bir güzellik | ||
