İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | dive into f. | dalmak |
Genel | dive into f. | pike yapmak |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | dive into f. | dalmak |
Öbek Fiiller | dive into f. | bir şeyin içine dalmak |
Öbek Fiiller | dive into f. | hevesle başlamak/girişmek |
Öbek Fiiller | dive into f. | balıklama atlamak/dalmak |
Öbek Fiiller | dive into f. | yemeğe girişmek/gömülmek |
Öbek Fiiller | dive into f. | iştahla yemeye başlamak |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | dive into the crowd f. | kalabalığın içine dalmak | ||
Genel | dive into the crowd f. | kalabalığa karışmak | ||
Genel | dive into the crowd f. | kalabalığın içine karışmak | ||
Genel | dive into the crowd f. | kalabalığa dalmak | ||
Genel | dive into a bag f. | çanta karıştırmak | ||
Genel | dive into a bag f. | çantasını karıştırmak | ||
Genel | dive into the bushes f. | çalılıklara dalmak | ||
Genel | dive into (something) f. | (bir şeye) dalmak | ||
Genel | dive into (something) f. | (bir şeyin) içine atlamak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | dive into (something) f. | (bir şeye) hevesle başlamak/girişmek | ||
Öbek Fiiller | dive into (something) f. | (bir şeye) düşünmeden dalmak/girişmek | ||
Öbek Fiiller | dive into (something) f. | yemeğe girişmek/gömülmek | ||
Öbek Fiiller | dive into (something) f. | yemeğe saldırmak | ||
Öbek Fiiller | dive into (something) f. | iştahla yemeye başlamak | ||
Idioms | ||||
Deyim | go into a nose dive f. | baş aşağı gitmek | ||
Aeronautic | ||||
Havacılık | take a nose-dive into f. | yere çakılmak |