discriminate

"discriminate" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 31 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage

1	Yaygın Kullanım	discriminate f.	fark gözetmek
2	Yaygın Kullanım	discriminate f.	ayrım yapmak
General

3	Genel	discriminate f.	ayırım yapmak
4	Genel	discriminate f.	ayırmak
5	Genel	discriminate f.	ayrımcılık yapmak
6	Genel	discriminate f.	ayrı tutmak
7	Genel	discriminate f.	ayırmak (ırk ayrımı vb)
8	Genel	discriminate f.	ayırdetmek
9	Genel	discriminate f.	ayrıcalık yapmak
10	Genel	discriminate f.	farklı muamele etmek
11	Genel	discriminate f.	ayırt etmek
12	Genel	discriminate f.	ayrım gözetmek
13	Genel	discriminate f.	farklı muamele yapmak
14	Genel	discriminate f.	farkı görmek
15	Genel	discriminate f.	zevk konusunda seçici davranmak
16	Genel	discriminate f.	çözmek
17	Genel	discriminate f.	çıkarmak
18	Genel	discriminate f.	çözümlemek
19	Genel	discriminate f.	analiz etmek
20	Genel	discriminate f.	fark etmek

21	Genel	discriminate f.	ayırmak
22	Genel	discriminate s.	ayrım yapan
23	Genel	discriminate s.	ayıran
24	Genel	discriminate s.	dikkatle ayırt edici olan
Law

25	Hukuk	discriminate f.	ayırım yapmak
26	Hukuk	discriminate f.	farklı muamele yapmak
Politics

27	Siyasal	discriminate f.	ayrımcılık yapmak
Technical

28	Teknik	discriminate f.	ayrım yapmak
Archaic

29	Eski Kullanım	discriminate s.	farklılığı belirli olan
30	Eski Kullanım	discriminate s.	belirli özelliklerle ayırt edici olan
31	Eski Kullanım	discriminate s.	farklı

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General

1	Genel	discriminate between f.	ayrım yapmak
2	Genel	discriminate favor of somebody f.	ayrıcalık yapmak
3	Genel	discriminate against somebody f.	kötü davranmak
4	Genel	discriminate against f.	-e karşı ayırım yapmak
5	Genel	not to discriminate f.	ayrım gözetmemek
6	Genel	discriminate in favor of f.	ayrımcılık yapmak
7	Genel	discriminate against f.	ayrımcılık yapmak
Phrasals

8	Öbek Fiiller	discriminate against (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı ayrım yapmak
9	Öbek Fiiller	discriminate against (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı ayrımcılık yapmak

10	Öbek Fiiller	discriminate between (someone or something) f.	(birilerini/bir şeyleri) ayırt etmek
11	Öbek Fiiller	discriminate between (someone or something) f.	(birilerini/bir şeyleri) birbirinden ayırmak/ayırt etmek
12	Öbek Fiiller	discriminate against somebody f.	birisine ayrımcılık yapmak