Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | dinlenen | recumbent s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | dinlenen (kimse) | lier i. |
Genel | dinlenen kimse | reposer i. |
Genel | ayakta dinlenen konser | promenade concert i. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | dinlenen bir şeyi yazılı hale getirmek | transcribe something from someone or something f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | haftanın en çok dinlenen hit parçası | number one i. |
Idioms | ||
Deyim | birlikte radyo dinlenen alan | radioland i. |
Deyim | kendisine inanılan/sözüne güvenilen/sözü dinlenen bir kişi olmak | have someone's ear f. |
Law | ||
Hukuk | tanık olarak dinlenen şahit | prosecuting witness i. |
Biology | ||
Biyoloji | dinlenen yumurtayı tutan | ephippial s. |
Marine Biology | ||
Deniz Biyolojisi | dinlenen yumurta | resting egg i. |
Slang | ||
Argo | sürekli uyuyan/dinlenen kimse | sack rat i. |