devamsızlık - Türkçe İngilizce Sözlük

devamsızlık

"devamsızlık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 10 sonuç

Türkçe İngilizce
General
devamsızlık absence i.
We had requested a report on sickness absence for this year.
Bu yıl için hastalık devamsızlığıyla ilgili bir rapor talep etmiştik.

More Sentences
Education
devamsızlık absence i.
We had requested a report on sickness absence for this year.
Bu yılki hastalık devamsızlığına ilişkin bir rapor talep etmiştik.

More Sentences
Common Usage
devamsızlık absenteeism i.
General
devamsızlık lack of continuity i.
devamsızlık discontinuation i.
devamsızlık discontinuance i.
devamsızlık cutback i.
devamsızlık discontinuity i.
Trade/Economic
devamsızlık absenteeism i.
Technical
devamsızlık discontinuity i.

"devamsızlık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 42 sonuç

Türkçe İngilizce
General
devamsızlık (işe/okula vb'ne) absenteeism i.
Harassment has repercussions for the economy of the company, leads to absenteeism, inefficiency and low productivity.
Tacizin şirket ekonomisine yansımaları vardır; devamsızlığa, verimsizliğe ve düşük üretkenliğe yol açar.

More Sentences
işe devamsızlık absenteeism i.
devamsızlık oranı absentee rate i.
devamsızlık oranı absence rate i.
işe devamsızlık absence i.
devamsızlık durumu noncontinuance i.
aşırı devamsızlık excessive absenteeism i.
aşırı devamsızlık excessive absence i.
geçici devamsızlık discontinuance [obsolete] i.
devamsızlık eden kimse discontinuer i.
devamsızlık yapmak be absent from school f.
(öğrenci vb) hiç devamsızlık yapmamak have perfect attendance f.
devamsızlık yüzünden kalmak fail due to absence f.
devamsızlık yüzünden sınıfta kalmak fail due to absence f.
devamsızlık yüzünden kalmak fail because of absence f.
devamsızlık yüzünden sınıfta kalmak fail because of absence f.
Phrasals
devamsızlık yapmak lay out [dialect] f.
Colloquial
okula devamsızlık hooky i.
Trade/Economic
ara sıra meydana gelen devamsızlık occasional absence i.
devamsızlık oranı absence rate i.
devamsızlık oranı absenteeism rate i.
daimi süreli devamsızlık inveterate absence i.
daimi süreli devamsızlık habitual absence i.
işçi devamsızlık yoklaması floor check i.
işe devamsızlık absenteeism i.
mazeretli devamsızlık excused absence i.
mazeretsiz devamsızlık unexcused absence i.
müzmin devamsızlık chronic unexcused absence i.
müzmin devamsızlık habitual absence i.
müzmin devamsızlık inveterate absence i.
müzmin devamsızlık chronic absence i.
süreli devamsızlık chronic absence i.
sürekli devamsızlık habitual absence i.
Psychology
devamsızlık sicili absenteeism i.
Education
bilerek işlenen devamsızlık suçu pipping i.
devamsızlık yapmamış öğrenci student with perfect attendance i.
devamsızlık yapan öğrencileri araştıran memur educational welfare officer [brit] i.
devamsızlık yapan öğrencileri araştıran memur school attendance officer i.
devamsızlık yapan öğrencileri araştıran memur truancy officer i.
izin verilenden fazla yapılan devamsızlık (okul, kolej) overcut i.
(katılımın zorunlu olduğu derste) gönüllü devamsızlık cut i.
Military
devamsızlık günü day of absence i.