dalmış - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

dalmış



"dalmış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

Türkçe İngilizce
General
dalmış involved s.
dalmış intent s.
dalmış lost in s.
dalmış dived s.
dalmış wrapped s.
dalmış wrapt s.
dalmış absorbed s.
dalmış engrossed s.
dalmış immersed s.
dalmış faraway s.
dalmış absorpt s.
dalmış wrapped s.
Idioms
dalmış spaced out s.
dalmış lost in thought s.
Technical
dalmış submerged s.

"dalmış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 53 sonuç

Türkçe İngilizce
General
düşünceye dalmış olma abstraction i.
dünya işlerine dalmış kimse worldling i.
düşünceye dalmış olma melancholy i.
dalmış olmak be intent on f.
derin düşüncelere dalmış gibi başını öne eğerek dolaşmak snudge f.
derin düşüncelere dalmış immersed in thought s.
derin düşünceye dalmış deep in thought s.
düşünceye dalmış lost s.
düşünceye dalmış thoughtful s.
başka şeylere dikkat etmeyecek kadar düşünceye dalmış in a brown study s.
ahiret işlerine dalmış otherworldly s.
derin uykuya dalmış fast asleep s.
düşünceye dalmış contemplative s.
düşünceye dalmış engrossed s.
çok dalmış rapt s.
düşünceye dalmış plunged in thought s.
düşünceye dalmış immersed in thought s.
düşüncelere dalmış musing s.
düşünceye dalmış musing s.
-e tamamen dalmış lost in s.
derin düşünceye dalmış contemplative s.
düşüncelere dalmış broody s.
düşünceye dalmış reflecting s.
derin düşüncelere dalmış brooding s.
hayallere dalmış moonstruck s.
derin düşüncelere dalmış contemplant s.
derin düşüncelere dalmış penseroso s.
çok dalmış bir halde raptly zf.
zevke dalmış on the razzle zf.
hayal alemine dalmış bir şekilde head-in-the-clouds zf.
düşüncelere dalmış bir şekilde ruminantly zf.
Colloquial
işine dalmış locked in s.
Idioms
derin bir uykuya dalmış olmak be dead to the world f.
kara kara düşüncelere dalmış olmak be in a brown study f.
düşüncelere dalmış olmak be in another world f.
hayallere dalmış olmak be in another world f.
hülyalara dalmış olmak be in another world f.
derin düşüncelere dalmış absorbed in thought s.
bir şeye dalmış/kapılmış swept up (in something) s.
(işine vb) dalmış caught up with something s.
(işine vb) dalmış caught up in something s.
-in içine derinlemesine dalmış bound up in s.
(bir şeyin) içine derinlemesine dalmış bound up in (something) s.
(birine/bir şeye) dalmış bound up with (someone or something) s.
derin düşüncelere dalmış in a brown study s.
düşünceye dalmış lost in thought s.
-e dalmış/kapılmış swept up s.
bir şeye dalmış/kendini kaptırmış up to (one's) knees expr.
sonuna kadar dalmış in too deep expr.
Speaking
uykuya dalmış olmalısın you must have fallen asleep expr.
Technical
yarı dalmış semi-submerged s.
Archaic
derin düşüncelere dalmış kimse penseroso i.
Slang
işe dalmış in the groove s.