İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Technical | ||
Teknik | conditioned air i. | iklimlendirilmiş hava |
Teknik | conditioned air i. | şartlandırılmış hava |
Food Engineering | ||
Gıda | conditioned air i. | iklimlendirilmiş hava |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | air-conditioned s. | klimalı | ||
The KLA rebels were taken from Skopje to northern Macedonia with their weapons on air-conditioned buses. KLA isyancıları silahlarıyla birlikte klimalı otobüslerle Üsküp'ten Kuzey Makedonya'ya götürüldü. More Sentences |
||||
Genel | air conditioned s. | klimalı | ||
Air conditioning Firuzan is within a few steps of French Tower and Bodrum Museum of Underwater Archaeology. Klimalı Firuzan, Fransız Kulesi ve Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'ne birkaç adım mesafededir. More Sentences |
||||
Automotive | ||||
Otomotiv | air conditioned s. | klimalı | ||
Air conditioning Firuzan is within a few steps of French Tower and Bodrum Museum of Underwater Archaeology. Klimalı Firuzan, Fransız Kulesi ve Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'a birkaç adım uzaklıktadır. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | air-conditioned room i. | klimalı oda | ||
Genel | air-conditioned coach i. | klimalı otobüs | ||
Genel | air-conditioned coach i. | havalandırmalı otobüs | ||
Genel | air-conditioned s. | havalandırmalı | ||
Genel | over-air-conditioned s. | aşırı soğutulmuş | ||
Technical | ||||
Teknik | air-conditioned s. | havalandırmalı | ||
Teknik | air-conditioned s. | iklimlendirmeye sahip | ||
Teknik | air-conditioned s. | iklimlendirilmiş | ||
Teknik | air-conditioned s. | iklimlendirmeli | ||
Teknik | air-conditioned s. | klimatize edilmiş | ||
Automotive | ||||
Otomotiv | air conditioned i. | iklimlendirilmiş hava |