combine - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

combine

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"combine" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 34 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
combine f. birleştirmek
combine f. birleşmek
General
combine i. biçerdöver
combine i. uzlaşma
combine i. birlik
combine i. tor
combine i. kartel
combine i. üretim ve dağıtımı kontrol ederek rekabeti sınırlayan bağımsız kuruluş konsorsiyumu
combine f. kaynaştırmak
combine f. karışmak
combine f. bileştirmek
combine f. karıştırmak
combine f. toplamak
combine f. kombine etmek
combine f. toplanmak
combine f. birleşmek
combine f. katıştırmak
combine f. karmak
Colloquial
combine i. londra metrosu
Trade/Economic
combine i. kartel
combine i. kombina
combine i. tröst
Law
combine f. birleştirmek
combine f. bir araya getirmek
combine f. tertip etmek
Technical
combine f. birleşmek
Railway
combine i. farklı şeyleri aynı anda taşımak için birkaç parçaya bölünmüş yolcu treni vagonu
Chemistry
combine f. bileşmek
combine f. kaynaşmak
Agriculture
combine i. biçerdöver
combine f. (ekini) kesme, harman ve temizleme makineleriyle biçmek
Geography
combine i. teksas eyaletinde şehir
Sport
combine i. profesyonel spor liginde takımların gözlemcilerce izlendiği ve seçilecek oyuncuların değerlendirildiği etkinlik
Ottoman Turkish
combine f. mezc etmek

"combine" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 45 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
combine harvester i. biçerdöver
General
combine by multiplication f. çarparak birleştirmek
combine into one f. tek parça olarak birleştirmek
combine the forces f. güçlerini birleştirmek
combine holidays f. tatilleri birleştirmek
combine with f. ile birleştirmek
Phrasals
combine (something) against (someone or something) f. (birine veya bir şeye) karşı (bir şeyle) birlik oluşturmak
combine (something) against (someone or something) f. bir şeye karşı bir araya gelmek
combine (something) against (someone or something) f. '-e karşı güç birliği etmek
combine (something) against (someone or something) f. '-e karşı el ele vermek
combine something against someone or something f. birine veya bir şeye karşı bir şeyle birlik oluşturmak
combine something against someone or something f. bir şeye karşı bir araya gelmek
combine something against someone or something f. '-e karşı güç birliği oluşturmak
combine something against someone or something f. '-e karşı el ele vermek
combine (something) against (someone or something) f. (birine ya da bir şeye) karşı (bir şeyi) bir araya getirmek
combine (something) against (someone or something) f. (biri ya da bir şeyi) birleştirmek
combine (something) against (someone or something) f. (biri ya da bir şeyi) toplamak
combine something against someone or something f. birine ya da bir şeye karşı bir şeyi bir araya getirmek
combine something against someone or something f. biri ya da bir şeyi birleştirmek
combine something against someone or something f. biri ya da bir şeyi toplamak
combine (something) with (something) f. (bir şeyi bir şeyle) birleştirmek
combine (something) with (something) f. (bir şeyi bir şeyle) bir araya getirmek
combine (something) with (something) f. (bir şeyi bir şeye) eklemek
combine (something) with (something) f. (bir şeyi bir şeyle) karıştırmak
combine against f. -e karşı birlik oluşturmak
combine against f. '-e karşı güç birliği etmek
combine against f. '-e karşı el ele vermek
combine against f. '-e karşı birleşmek
Idioms
combine forces (with one) f. (biriyle) güçleri birleştirmek
combine forces (with one) f. işbirliği yapmak
join/combine forces (with somebody) f. (biriyle) güçleri birleştirmek
join/combine forces (with somebody) f. (biriyle) iş birliği yapmak
join/combine forces (with somebody) f. (biriyle) el ele vermek
join/combine forces (with somebody) f. (biriyle) güç birliği yapmak
join/combine forces f. el ele vermek
join/combine forces f. güç birliği yapmak
join/combine forces f. el birliği etmek
join/combine forces f. güçleri birleştirmek
join/combine forces f. birlikte çalışmak/ilerlemek
join/combine forces f. birlik olmak
join/combine forces f. iş birliği yapmak
Technical
gtcc (gas turbine combine cycle) i. gaz türbini kombine çevrim
Woodworking
surface planning and combine machine i. yüzey palanya ve kombine makinesi
Agriculture
combine harvester i. biçerdöver
Star Wars
stark commercial combine i. stark ticari birleşimi