Geçmiş

circumstance

"circumstance" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 34 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	circumstance i.	durum
2	Yaygın Kullanım	circumstance i.	hal
General
3	Genel	circumstance i.	zenginlik
4	Genel	circumstance i.	şart
5	Genel	circumstance i.	vaziyet
6	Genel	circumstance i.	vaka
7	Genel	circumstance i.	ayrıntı
8	Genel	circumstance i.	hal
9	Genel	circumstance i.	kader
10	Genel	circumstance i.	olay
11	Genel	circumstance i.	varlık
12	Genel	circumstance i.	detay
13	Genel	circumstance i.	keyfiyet
14	Genel	circumstance i.	teferruat
15	Genel	circumstance i.	durum
16	Genel	circumstance i.	koşul
17	Genel	circumstance i.	şart(lar)
18	Genel	circumstance i.	formalite
19	Genel	circumstance i.	resmi gösteri
20	Genel	circumstance i.	seremoni
21	Genel	circumstance i.	olasılık
22	Genel	circumstance i.	şans
23	Genel	circumstance i.	kolluk görevlilerinin emir almadan tutuklama ve arama yapmasını gerektiren acil durum
24	Genel	circumstance i.	koşullar
25	Genel	circumstance f.	(belirli bir hale) koymak
26	Genel	circumstance f.	yerleştirmek
Law
27	Hukuk	circumstance i.	ahval
28	Hukuk	circumstance i.	hal
29	Hukuk	circumstance i.	keyfiyet
30	Hukuk	circumstance i.	şart
31	Hukuk	circumstance i.	bir durumun ortaya çıkarıldığı veya bir suçlama yapmanın mümkün olduğu delil koşulu
Technical
32	Teknik	circumstance i.	durum
33	Teknik	circumstance i.	koşul
Chemistry
34	Kimya	circumstance i.	ahval

"circumstance" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 39 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	compelling circumstance i.	zorlayıcı koşul
2	Genel	appropriate circumstance i.	uygun durum
3	Genel	circumstance [obsolete] i.	karşılaşılması muhtemel teferruat
4	Genel	circumstance [obsolete] i.	karakteristik özellik
5	Genel	circumstance [obsolete] f.	detaylıca anlatmak
6	Genel	circumstance [obsolete] f.	koşullarla kontrol etmek
7	Genel	circumstance [obsolete] f.	koşullarla yönlendirmek
8	Genel	without circumstance s.	içli dışlı
9	Genel	without circumstance s.	teklifsiz
10	Genel	under no circumstance zf.	hiçbir şekilde
11	Genel	under any circumstance(s) whatsoever zf.	ne şart altında olursa olsun
12	Genel	under any circumstance(s) whatsoever zf.	her ne koşul altında olursa olsun
13	Genel	under any circumstance(s) whatsoever zf.	her ne şart altında olursa olsun
14	Genel	under any circumstance(s) whatsoever zf.	ne koşul altında olursa olsun
15	Genel	not a circumstance zf.	kayda değer olmayan
16	Genel	not a circumstance zf.	önemsiz
17	Genel	not a circumstance zf.	lafı bile edilmez
18	Genel	circe (circumstance) kısalt.	durum
Phrases
19	İfadeler	according to circumstance expr.	duruma göre
Colloquial
20	Konuşma Dili	under no circumstance expr.	hiçbir surette
21	Konuşma Dili	under no circumstance expr.	ne olursa olsun
Idioms
22	Deyim	pomp and circumstance i.	resmi tören
23	Deyim	pomp and circumstance i.	resmi seremoni
24	Deyim	force of circumstance i.	elinde olmayan durum
25	Deyim	force of circumstance i.	zorunluluk
26	Deyim	force of circumstance i.	mecburiyet
Law
27	Hukuk	attendant circumstance i.	bir olayın/eylemin çevresindeki unsurlar
28	Hukuk	extenuating circumstance i.	cezayı hafifletici sebepler
29	Hukuk	extenuating circumstance i.	cezayı hafifletici nedenler
30	Hukuk	attenuating circumstance i.	hafifletici sebep
31	Hukuk	extenuating circumstance i.	hafifletici sebep
32	Hukuk	attenuating circumstance i.	kanuni tahfif sebebi
33	Hukuk	extenuating circumstance i.	kanuni tahfif sebebi
34	Hukuk	unavoidable circumstance i.	kaçınılmaz hal
35	Hukuk	registration and announcement of circumstance i.	keyfiyetin tescil ve ilanı
36	Hukuk	unexpected circumstance i.	umulmayan hal
37	Hukuk	mitigating circumstance i.	hafifletici neden
Insurance
38	Sigortacılık	material circumstance i.	esaslı husus
39	Sigortacılık	material circumstance i.	sigortacının vereceği kararı etkileyecek maddi hususlar