Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Law | ||||
Hukuk | cezai yaptırım | penal sanction i. | ||
Penal sanctions against the arsonists and those behind such acts should therefore be strengthened. Bu nedenle kundakçılara ve bu tür eylemlerin arkasındaki kişilere yönelik cezai yaptırımlar güçlendirilmelidir. More Sentences |
||||
Hukuk | cezai yaptırım | criminal sanction i. | ||
Punishment should be meted out by criminal sanctions not civil liability. Cezalandırma sivil sorumlulukla değil cezai yaptırımlarla gerçekleştirilmelidir. More Sentences |
||||
Telecom | ||||
Telekom | cezai yaptırım | penal sanction i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Law | ||
Hukuk | hukuken cezai yaptırım gerektiren fiil | criminal damage i. |
Hukuk | cezai yaptırım altına almak/cezalandırmak | penalise f. |
Hukuk | cezai yaptırım altına almak/cezalandırmak | penalize f. |
Politics | ||
Siyasal | tek bir yumruk dahi olsa tüm saldırılar için cezai yaptırım uygulayan yasa | one-punch law [australia] i. |