Geçmiş

buyruk

"buyruk" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 28 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	buyruk	command i.
2	Yaygın Kullanım	buyruk	order i.
General
3	Genel	buyruk	commandment i.
4	Genel	buyruk	order i.
5	Genel	buyruk	edict i.
6	Genel	buyruk	writ i.
7	Genel	buyruk	decree i.
8	Genel	buyruk	rescript i.
9	Genel	buyruk	fiat i.
10	Genel	buyruk	ipse dixit i.
11	Genel	buyruk	behest i.
12	Genel	buyruk	command i.
13	Genel	buyruk	ordinance i.
14	Genel	buyruk	bidding i.
15	Genel	buyruk	imperative i.
16	Genel	buyruk	mandate i.
17	Genel	buyruk	prescription i.
18	Genel	buyruk	enjoinment [obsolete] i.
19	Genel	buyruk	mandment [obsolete] i.
20	Genel	buyruk	bull i.
21	Genel	buyruk	imposition [obsolete] i.
22	Genel	buyruk	ordination i.
23	Genel	buyruk	steven i.
24	Genel	buyruk	impv (imperative) kısalt.
Trade/Economic
25	Ticaret/Ekonomi	buyruk	prescription i.
Philosophy
26	Felsefe	buyruk	imperative i.
Archaic
27	Eski Kullanım	buyruk	hest i.
28	Eski Kullanım	buyruk	placit i.

"buyruk" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 76 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	buyruk kulu	aide i.
2	Genel	buyruk altında olan biri	minion i.
3	Genel	on buyruk	decalogue i.
4	Genel	on buyruk	ten commandments i.
5	Genel	başına buyruk tip	maverick i.
6	Genel	ilahi buyruk kuramı	divine command theory i.
7	Genel	ilahi buyruk teorisi	divine command theory i.
8	Genel	başına buyruk tip	heteroclite i.
9	Genel	başına buyruk kimse	spalpeen [ireland] i.
10	Genel	başına buyruk olmak	be one's own man f.
11	Genel	başına buyruk olmak	be one's own master f.
12	Genel	başına buyruk olmak	have one's way f.
13	Genel	başına buyruk gitmek	be a law unto oneself f.
14	Genel	başına buyruk	independent s.
15	Genel	başına buyruk	self-ordained s.
16	Genel	başına buyruk	maverick s.
17	Genel	buyruk barındıran	mandatory s.
18	Genel	buyruk veren	ordinative s.
19	Genel	başına buyruk yaşayan	fresh s.
20	Genel	başına buyruk bir şekilde	waywardly zf.
21	Genel	başına buyruk	arbitrarily zf.
Colloquial
22	Konuşma Dili	kafasına buyruk yaşayan kişi	cowboy i.
Idioms
23	Deyim	başına buyruk kimse	(one's) own man i.
24	Deyim	başına buyruk kimse	(one's) own woman i.
25	Deyim	başına buyruk kimse	(one's) own person i.
26	Deyim	başına buyruk kimse	(one's) own person i.
27	Deyim	başına buyruk kimse	a law unto oneself i.
28	Deyim	başına buyruk olma	a mind of its own i.
29	Deyim	başına buyruk olma	a mind of (one's) own i.
30	Deyim	başına buyruk	law unto i.
31	Deyim	başına buyruk kimse	law unto oneself i.
32	Deyim	başına buyruk kimse	own man i.
33	Deyim	başına buyruk kimse	own woman/man i.
34	Deyim	başına buyruk davranmak	throw (one's) bonnet over the windmill f.
35	Deyim	başına buyruk davranmak	fling (one's) bonnet over the windmill f.
36	Deyim	başına buyruk olmak	be (one's) own mistress f.
37	Deyim	başına buyruk olmak	be your own master/mistress f.
38	Deyim	başına buyruk davranmak	fling (one's) cap over the windmill f.
39	Deyim	başına buyruk davranmak	fling your cap over the windmills f.
40	Deyim	başına buyruk davranmak	throw your cap over the windmills f.
41	Deyim	başına buyruk davranmak	fling your cap over the windmill f.
42	Deyim	başına buyruk davranmak	throw your cap over the windmill f.
43	Deyim	başına buyruk davranmak	fling (one's) hat over the windmill f.
44	Deyim	başına buyruk davranmak	fling (one's) cap over the windmill f.
45	Deyim	başına buyruk davranmak	fling (one's) bonnet over the windmill f.
46	Deyim	başına buyruk davranmak	throw (one's) hat over the windmill f.
47	Deyim	başına buyruk davranmak	throw (one's) cap over the windmill f.
48	Deyim	başına buyruk davranmak	throw (one's)bonnet over the windmill f.
49	Deyim	başına buyruk olmak	have one's way f.
50	Deyim	başına buyruk yaşamak	take liberties f.
51	Deyim	başına buyruk olmak/hareket etmek	be one's own man/woman/person f.
52	Deyim	başına buyruk bırakmak	leave somebody to their own devices f.
53	Deyim	kendi başına buyruk olmak	be one's own person f.
54	Deyim	başına buyruk olmak	have a thick head f.
55	Deyim	başına buyruk olmak/hareket etmek	be your own man f.
56	Deyim	başına buyruk olmak/hareket etmek	be your own woman f.
57	Deyim	başına buyruk olmak/hareket etmek	be your own person f.
58	Deyim	başına buyruk gitmek	be a law unto yourself f.
59	Deyim	başına buyruk olmak	be your own man f.
60	Deyim	başına buyruk hareket etmek	be your own man f.
61	Deyim	başına buyruk olmak	be your own woman f.
62	Deyim	başına buyruk hareket etmek	be your own woman f.
63	Deyim	başına buyruk olmak	be your own person f.
64	Deyim	başına buyruk hareket etmek	be your own person f.
Trade/Economic
65	Ticaret/Ekonomi	ahlaki buyruk	ethical imperative i.
Law
66	Hukuk	buyruk kural	jus cogens (compelling law/peremptory norm) i.
Politics
67	Siyasal	yazılı buyruk	decree i.
Technical
68	Teknik	buyruk kodu	order code i.
69	Teknik	buyruk yapısı	order structure i.
Computer
70	Bilgisayar	buyruk kodu	order code i.
71	Bilgisayar	buyruk yapısı	order structure i.
Linguistics
72	Dilbilim	dinleyici üzerinde doğrudan etki yaratması amaçlanan ve buyruk belirtilen bir kip	imperative mood i.
Religious
73	Dini	on buyruk	testimony i.
Philosophy
74	Felsefe	kesin buyruk	categorical imperative i.
75	Felsefe	koşullu buyruk	hypothetical imperative i.
Slang
76	Argo	başına buyruk	bull-headed s.