boşaltılmış - Türkçe İngilizce Sözlük

boşaltılmış

"boşaltılmış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 9 sonuç

Türkçe İngilizce
General
boşaltılmış emptied s.
He emptied the box of its contents.
Kutunun içindekileri boşalttı.

More Sentences
boşaltılmış discharged s.
A sewage treatment plant discharged toxic chemicals into the town's water supply.
Bir atık su arıtma tesisi şehrin su kaynağının içine zehirli kimyasallar boşalttı.

More Sentences
boşaltılmış evacuated s.
The gym was immediately evacuated.
Spor salonu hemen boşaltıldı.

More Sentences
Technical
boşaltılmış discharged s.
A sewage treatment plant discharged toxic chemicals into the town's water supply.
Bir atık su arıtma tesisi şehrin su kaynağının içine zehirli kimyasallar boşalttı.

More Sentences
General
boşaltılmış ejected s.
boşaltılmış excreted s.
boşaltılmış decanted s.
Technical
boşaltılmış depressurised s.
boşaltılmış depressurized s.

"boşaltılmış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

Türkçe İngilizce
General
boşaltılmış yük offload i.
boşaltılmış yer evacuated space i.
boşaltılmış olan çukuru yeniden doldurmak için kullanılan malzeme backfill i.
boşaltılmış içki şişesine su doldurularak yapılan hafif içki bull i.
kepçe ile boşaltılmış scooped s.
havası boşaltılmış deflated s.
yükü boşaltılmış unloaded s.
içi boşaltılmış eviscerated s.
yeni gelecekler için boşaltılmış redd [scottish] s.
yana yatırılarak içi boşaltılmış tilt s.
içi boşaltılmış gutted s.
içi boşaltılmış incavated s.
Phrasals
öncesinde boşaltılmış bir şeyi doldurmak fill again f.
Idioms
vücuttan boşaltılmış out of (one's) system expr.
Technical
havası boşaltılmış oylum vacuum i.
içerisindeki sıvı boşaltılmış olan tapped s.
havası boşaltılmış deflated s.
Automotive
içi boşaltılmış supap başı ve sapı hollow valve head and stem i.
içi boşaltılmış susturucu gutted muffler i.
pim yuvası önü boşaltılmış çelik segman segment strip piston with ring i.
pim yuvası önü boşaltılmış piston segment strip piston i.