bitmemiş - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bitmemiş



"bitmemiş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bitmemiş lacunary s.
bitmemiş unfinished s.
bitmemiş imperfective s.
bitmemiş incomplete s.
bitmemiş uncomplete (incomplete) s.
bitmemiş unterminated s.
bitmemiş undressed s.
bitmemiş unexpired s.
bitmemiş slack-baked s.
bitmemiş unsprung [obsolete] s.
bitmemiş blank s.
bitmemiş durative s.
bitmemiş inconsummate s.
bitmemiş stickit [scotland] s.
Textile
bitmemiş unfinished s.
Agriculture
bitmemiş unshot s.
Music
bitmemiş unfinished s.
Archaic
bitmemiş immature s.
bitmemiş inextinct s.

"bitmemiş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

Türkçe İngilizce
General
projesi bitmemiş emlak off plan property i.
yarım kalmış/bitmemiş şarkı unfinished song i.
bitmemiş şey torso i.
sadece başlangıcı yapılmış ve bitmemiş şey beginning i.
tüyü bitmemiş kuş quab i.
tüyü bitmemiş unfledged s.
tüyleri bitmemiş (kuş) callow s.
tüyleri bitmemiş callow s.
henüz bitmemiş olan yet-to-be-finished s.
tüyü bitmemiş fledgeless s.
sakalı bitmemiş beardless s.
Colloquial
işi bitmemiş olmak have game f.
henüz neredeyse hiç bir şey bitmemiş far from over expr.
Trade/Economic
imalatı bitmemiş mallar hesabı work in process i.
imalatı bitmemiş mallar hesabı work in process inventory i.
kısmen tamamlanmış (bitmemiş/tam olmayan) makineler partly completed machinery i.
Politics
tüyü bitmemiş yetim the poor orphan(s) i.
tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemek exploit the poor orphan(s) f.
Industry
binanın bitmemiş sıvadibi kısmı grin i.
nihai mal haline getirmek için bitmemiş mallar satın alan iş insanı veya şirket converter i.
Chemistry
yanıp bitmemiş uncalcined s.
Literature
ingiliz yazar jane austen'ın bitmemiş romanının adı sanditon i.
ingiliz yazar jane austen'ın bitmemiş romanının adı sand and sandition i.
Linguistics
bitmemiş bir eylemi gösteren zaman the imperfect i.
bitmemiş eylem biçimi imperfective i.
bitmemiş eylem imperfective i.
bitmemiş bir eylemi gösteren (zaman/fiil) imperfect s.
Cinema
bir filmin bitmemiş kopyası workprint i.
Archaic
bitmemiş bir eylemi gösteren (zaman/fiil) preterimperfect s.
Ornithology
tüyü bitmemiş kuş gull [dialect] [uk] i.
tüyü bitmemiş kuş gully [dialect] [uk] i.