Geçmiş

birini reddetmek

"birini reddetmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	birini reddetmek	brush someone off f.
Idioms
2	Deyim	birini reddetmek	give someone the air f.
3	Deyim	birini reddetmek	give someone the flick [australia] f.
British Slang
4	İngiliz Argosu	birini reddetmek	give someone the big e f.
5	İngiliz Argosu	birini reddetmek	give someone the elbow f.

"birini reddetmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şey) olarak reddetmek	dismiss (someone or something) as (something) f.
2	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) bir şey olarak görüp reddetmek/geri çevirmek	dismiss (someone or something) as (something) f.
3	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şey) olarak adlandırıp reddetmek/geri çevirmek	dismiss (someone or something) as (something) f.
Colloquial
4	Konuşma Dili	(birini) reddetmek	chill f.
5	Konuşma Dili	(birini) reddetmek	wipe [australia] f.
Idioms
6	Deyim	birini/bir şeyi duymayı reddetmek	shut/close your ears to somebody/something f.
7	Deyim	birini/bir şeyi dinlemeyi reddetmek	shut/close your ears to somebody/something f.
8	Deyim	(birini) reddetmek	give (one) the heave-ho f.
9	Deyim	(birini) reddetmek	give (one) the old heave-ho f.
10	Deyim	(birini/bir şeyi) anında reddetmek	dismiss (someone or something) out of hand f.
11	Deyim	(birini/bir şeyi) hemen reddetmek	dismiss (someone or something) out of hand f.
12	Deyim	(birini) reddetmek	give (one) the air f.
13	Deyim	(birini) reddetmek	give (one) the brush-off f.
14	Deyim	(birini) reddetmek	give (one) the big e f.
15	Deyim	(birini) reddetmek	give (one) the big elbow f.
16	Deyim	(birini) reddetmek	give (one) the flick (pass) f.
17	Deyim	(birini) reddetmek	give (someone) the elbow f.
18	Deyim	tuhaf/absürt bulup (birini/bir şeyi) reddetmek	laugh (someone or something) out of court f.
19	Deyim	(birini/bir şeyi) tamamen reddetmek	not give (someone or something) houseroom [old-fashioned] f.
20	Deyim	birini/bir şeyi tamamen reddetmek	not give somebody/something houseroom [uk] f.
21	Deyim	(birini/bir şeyi) düşünmeden reddetmek/geri çevirmek	reject (someone or something) out of hand f.
22	Deyim	(birini/bir şeyi) anında reddetmek/geri çevirmek	reject (someone or something) out of hand f.
23	Deyim	(birini) düşünmeden arkadaşlıktan, akrabalıktan reddetmek	reject (someone) out of hand f.
24	Deyim	(birini/bir şeyi) reddetmek	turn thumbs down (on someone/something) f.
Slang
25	Argo	bir uygulamada birini veya bir şeyi reddetmek	swipe left f.