Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | bir yerde tutmak | keep f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | bir yerde tutmak | stick in f. |
Idioms | ||
Deyim | bir yerde tutmak | keep in some place f. |
Technical | ||
Teknik | bir yerde tutmak | store f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | kapalı bir yerde tutmak | coop up f. |
Genel | birini bir yerde tutsak tutmak | entomb someone in something f. |
Genel | (bir yerde veya durumda) tutmak | continue f. |
Genel | bir yerde uzak tutmak | seclude [obsolete] f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | görebileceği bir yerde tutmak | keep in sight f. |
Öbek Fiiller | (bir şeyde/yerde) tutmak | stick into (something) f. |
Öbek Fiiller | (biriyle) birlikte bir yerde tutmak | keep in with (someone) f. |
Öbek Fiiller | (birinin) yanında bir yerde tutmak | keep in with (someone) f. |
Öbek Fiiller | birini/bir şeyi kapalı bir yerde tutmak | coop someone or something up f. |
Idioms | ||
Deyim | birini bir yerde tutmak | keep someone in some place f. |
Deyim | (birini/bir şeyi) görebileceği bir yerde tutmak/durmak | keep (someone or something) in sight f. |
Archaic | ||
Eski Kullanım | kapalı bir yerde tutmak | pound f. |