Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | bir yana bırakmak | put up f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | bir yana bırakmak | look beyond f. |
Öbek Fiiller | bir yana bırakmak | lay aside f. |
Idioms | ||
Deyim | bir yana bırakmak | place something on one side f. |
Archaic | ||
Eski Kullanım | bir yana bırakmak | deposit f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | (kendini) bir yana bırakmak | get past (oneself) f. |
Konuşma Dili | (kişisel duygularını, arzularını, egosunu, meselelerini) aşmak/bir yana bırakmak | get past (oneself) f. |
Idioms | ||
Deyim | gururunu bir yana bırakmak | swallow one's pride f. |
Deyim | resmiyeti/formaliteyi bir yana bırakmak | not stand on ceremony f. |
Deyim | gururu bir yana bırakmak | swallow pride f. |
Deyim | gururunu bir yana bırakmak | swallow your pride f. |