bir miktar şey - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bir miktar şey



"bir miktar şey" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bir miktar şey something zm.

"bir miktar şey" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç

Türkçe İngilizce
General
artırma ile satılan bir şey için önce bir miktar para vermek ya da önermek submit a bid f.
Phrasals
(biri/bir şey belli bir miktar) daha iyi/üstün olmak exceed (someone or something) by (something) f.
(biri/bir şey belli bir miktar) daha iyi/üstün olmak exceed someone or something by something f.
(bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak lay something out f.
(bir şey için) bir miktar para harcamak expend (something) for (something) f.
bir miktar bir şey kaydetmek log something up f.
(bir şey) için (belli bir miktar daha az para) harcamak save (an amount of) (money) on (something) f.
bir şey için (belli bir miktar daha az para) harcamak save (money) on something f.
bir şey için belirli bir miktar para ayırmak/tahsis etmek appropriate something for something f.
bir şey üzerine bir miktar bahis yatırmak bet something on someone or something f.
bir şey üzerine bir miktar bahis oynamak bet something on someone or something f.
kişilerin (bir şey için) aralarında topladığı paraya (bir miktar) katkıda bulunmak chip in with (something) for (something) f.
(bir şey için) toplanan bir paraya (bir miktar) katkıda bulunmak chip in with (something) for (something) f.
(bir şey için) oluşturulan bir fona (bir miktar) katkı sağlamak chip in with (something) for (something) f.
(bir şey için bir miktar) bağışta bulunmak chip in with (something) for (something) f.
(biri/bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak lay out (an amount of money) on (someone or something) f.
(bir şey) karşılığında (bir şey/bir miktar para) vermeyi teklif etmek offer (something) for (something) f.
(bir şey) için (bir miktar) para ödemek pay (something) toward (something else) f.
emekli olup (bir şey üzerinden/bir miktar parayla) geçinmek retire on f.
(bir şey) için (belirli bir miktar para) kabul etmek take (some amount of money) for (something) f.
(bir şey) için) (bir miktar para/ödeme) almak/kabul etmek take (some amount of money) for (something) f.
(biri/bir şey) üzerine bir miktar parayla bahse girmek/bahis oynamak wager on (someone or something) f.
Colloquial
(bir şey için belli bir miktar para) almak get (an amount of money) for (something) f.
(bir şey karşılığında belli bir miktar para) almak get (an amount of money) for (something) f.
bir şey için belli bir miktar para almak get an amount of money for something f.
bir şey karşılığında belli bir miktar para almak get an amount of money for something f.
yaklaşık olarak bir şey/miktar (somewhere) in the neighborhood of something expr.
aşağı yukarı bir şey/miktar (somewhere) in the neighborhood of something expr.
bir şey/miktar civarında (somewhere) in the neighborhood of something expr.
Idioms
bir miktar/hafif/biraz (bir şey) içermek be touched with (something) f.
bir miktar/hafif/biraz (bir şey) içermek be touched with something f.
(bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak lay something out on something f.
(bir şey için) (belli bir miktar) para harcamak lay something out for something f.