bir farkla - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bir farkla



"bir farkla" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrases
bir farkla with a difference expr.

"bir farkla" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 56 sonuç

Türkçe İngilizce
General
az bir farkla yenmek nose out f.
büyük bir farkla yenmek smite hip and thigh f.
az bir farkla geçmek edge f.
büyük bir farkla by far zf.
az bir farkla by a narrow margin zf.
Phrasals
(belli bir) puan farkla (birini) izlemek/takip etmek trail someone or something by something f.
çarpıcı bir farkla yenmek take away f.
birini/bir grubu kıl payı farkla yenmek nose someone or a group out f.
(belli bir sayıyla, payla, farkla) kaybetmek lose by f.
az bir farkla geride bırakmak/geçmek nudge out f.
Phrases
küçük/az bir farkla by a canvas zf.
belirgin bir farkla by all odds [us] zf.
küçük/az bir farkla by an eyelash zf.
Proverb
başarının kıl payıyla ya da büyük bir farkla kaçırılmasının önemi yoktur a miss is as good as a mile
Colloquial
açık bir farkla going away zf.
büyük bir farkla ainec (and it's not even close) expr.
büyük bir farkla ainec (and it's not even close) expr.
ve büyük bir farkla and it's not even close expr.
çok ufak bir farkla aynı same same, but different [thailand] expr.
Idioms
az bir farkla sonuçlanan yarış/seçim close call i.
az bir farkla olma/olmama a close-run thing i.
az bir farkla olma/olmama a close thing i.
az bir farkla olma/olmama a near thing i.
çok büyük bir farkla ikinci olmak be a poor second [uk] f.
çok büyük bir farkla üçüncü olmak be a poor third [uk] f.
çok büyük bir farkla ikinci olmak come a poor second [uk] f.
çok büyük bir farkla üçüncü olmak come a poor third [uk] f.
(birine) ezici bir farkla yenilmek get taken to the cleaners (by someone) f.
küçük bir farkla/az bir farkla kazanmak win (something) by a hair f.
küçük bir farkla/az bir farkla kazanmak win by a short head f.
küçük bir farkla/az bir farkla kaybetmek lose by a short head f.
(birini/bir şeyi) açık ara farkla yenmek knock the bejesus out of (someone or something) f.
(birinci ile arasında) çok büyük bir farkla ikinci gelmek be a poor second [uk] f.
(birinci ile arasında) çok büyük bir farkla ikinci gelmek come a poor second [uk] f.
çok büyük bir farkla ikinci, üçüncü olmak/gelmek be/come a poor second, third f.
bir şeyi açık ara farkla kazanmak win something hands down f.
bir şeyde açık ara farkla galip gelmek win something hands down f.
bir şeyde açık ara farkla galip gelmek win something hands down f.
bir şeyi çok küçük/ufak bir farkla yapmak do something by a whisker f.
bir şeyi çok küçük/ufak bir farkla yapmak do something by the skin of your teeth f.
(bir şeyi) az bir farkla kazanmak win (something) by a neck f.
(bir şeyi) az bir farkla kazanmak win (something) by a nose f.
(bir şeyi) açık ara farkla kazanmak win (something) in a walk f.
çok az bir farkla kaybetmiş beaten at the post s.
çok az bir farkla yenilmiş beaten at the post s.
çok az bir farkla mağlup olmuş beaten at the post s.
küçük/az bir farkla by a canvas zf.
çok ufak bir farkla by a hair expr.
küçük bir farkla by a hair expr.
az bir farkla by a hair expr.
çok küçük/ufak bir farkla by a hair/whisker expr.
az bir farkla by a hair/whisker expr.
(belirli bir) farkla by a margin (of something) expr.
çok küçük/ufak bir farkla skin of your teeth expr.
Card
bezik gibi kart oyunlarında açık ara farkla özel bir tür kazanma durumu rubicon i.
Slang
büyük bir farkla yenmek cream f.