Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
bir duruma sokmak
"bir duruma sokmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
bir duruma sokmak
catapult someone or something into something
f.
2
Öbek Fiiller
bir duruma sokmak
get in
f.
3
Öbek Fiiller
bir duruma sokmak
get in
f.
4
Öbek Fiiller
bir duruma sokmak
catapult into
f.
"bir duruma sokmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 53 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
daha kötü bir duruma sokmak
exacerbate
f.
2
Genel
zor bir duruma sokmak
squeeze
f.
3
Genel
zorla (bir duruma) sokmak
thrust
f.
4
Genel
kendini zor bir duruma sokmak
get oneself in a fix
f.
5
Genel
belirli bir duruma sokmak
make
f.
6
Genel
(belirli bir duruma) sokmak
put
f.
Phrasals
7
Öbek Fiiller
şüpheli bir duruma sokmak
cast on
f.
8
Öbek Fiiller
(birini) zor bir duruma sokmak
put (one) under the cosh
f.
9
Öbek Fiiller
(birine) korkudan (bir şey yaptırmak/bir duruma sokmak)
frighten (one) into (something)
f.
10
Öbek Fiiller
birini fiziksel, zihinsel, duygusal bir duruma sokmak
send into (something or some place)
f.
11
Öbek Fiiller
birini bir duruma sokmak
send someone into a state or condition
f.
12
Öbek Fiiller
(birini) korkudan (bir duruma) sokmak
terrify (one) into (something)
f.
13
Öbek Fiiller
(birini) aşırı korkutup (bir duruma) sokmak
terrify (one) into (something)
f.
14
Öbek Fiiller
(birini) korkudan (bir duruma) sokmak
terrorize (one) into (something)
f.
15
Öbek Fiiller
(birini) aşırı korkutup (bir duruma) sokmak
terrorize (one) into (something)
f.
16
Öbek Fiiller
kabul edilebilir bir duruma sokmak
whip into (something)
f.
17
Öbek Fiiller
bir duruma bir şey sokmak
inject something into something
f.
18
Öbek Fiiller
(kötü bir duruma) sokmak
wind into (something)
f.
19
Öbek Fiiller
(bir şeye/duruma) sokmak
run into (something)
f.
20
Öbek Fiiller
(birini/bir hayvanı) korkutup bir duruma sokmak
frighten someone (or an animal) into something
f.
21
Öbek Fiiller
(birini/bir hayvanı) korkutup bir duruma sokmak
frighten someone or an animal in
f.
22
Öbek Fiiller
korkudan bir şey yaptırmak/bir duruma sokmak
frighten into
f.
23
Öbek Fiiller
korkutup bir duruma sokmak
frighten into
f.
24
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir duruma) almak/sokmak/getirmek
take (someone or something) into (something or some place)
f.
25
Öbek Fiiller
korkudan (bir duruma) sokmak
terrify into
f.
26
Öbek Fiiller
aşırı korkutup (bir duruma) sokmak
terrify into
f.
27
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) aniden/zorla (bir duruma/pozisyona) sokmak
throw (someone or something) into (something)
f.
Phrases
28
İfadeler
kurnazca kendini bir konuma/duruma sokmak
worm into
f.
Idioms
29
Deyim
(birini) zor/güç bir duruma düşürmek/sokmak
put (one) at a disadvantage
f.
30
Deyim
kendini zor bir duruma sokmak
box (oneself) into a corner
f.
31
Deyim
birisini çok zor bir duruma sokmak
push someone up against the wall
f.
32
Deyim
birini zor/güç bir duruma sokmak
put somebody in a hole
f.
33
Deyim
kendini zor bir duruma sokmak
stick one's neck out
f.
34
Deyim
kendini tehlikeli bir duruma sokmak
put one's head in a noose
f.
35
Deyim
kendini tehlikeli bir duruma sokmak
place one's head in a noose
f.
36
Deyim
kendini tehlikeli bir duruma sokmak
stick one's head in a noose
f.
37
Deyim
(kendini) kötü bir duruma sokmak
box (oneself) into a corner
f.
38
Deyim
kendini istenmeyen bir duruma sokmak
dig (oneself) in a hole
f.
39
Deyim
kendini istenmeyen bir duruma sokmak
dig (oneself) into a hole
f.
40
Deyim
kendini kötü bir duruma sokmak
dig yourself a hole
f.
41
Deyim
kendini içinden çıkılması zor bir duruma sokmak
dig yourself a hole
f.
42
Deyim
kendini kötü bir duruma sokmak
dig yourself into a hole
f.
43
Deyim
kendini içinden çıkılması zor bir duruma sokmak
dig yourself into a hole
f.
44
Deyim
(birini) dezavantajlı bir duruma düşürmek/sokmak
put (one) at a disadvantage
f.
45
Deyim
(birini) dezavantajlı bir duruma düşürmek/sokmak
put somebody at a disadvantage
f.
46
Deyim
(birini) zor/güç bir duruma düşürmek/sokmak
put somebody at a disadvantage
f.
47
Deyim
yalan söyleyerek kendini bir duruma sokmak
lie your way into something
f.
48
Deyim
(birini/bir şeyi) içinden çıkılmaz bir duruma sokmak/hale getirmek
bring (someone or something) to a dead end
f.
49
Deyim
bir şeyi içinden çıkılmaz bir duruma sokmak/hale getirmek
bring something to a dead end
f.
50
Deyim
(birini/bir şeyi) zor/güç bir duruma sokmak
put (someone or something) in a hole
f.
51
Deyim
kendini tehlikeli bir duruma sokmak
put your head in a noose
f.
52
Deyim
kendini tehlikeli bir duruma sokmak
stick your head in a noose
f.
53
Deyim
(kendini) zor bir duruma sokmak
stick neck out
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir duruma sokmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy