Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
bilgi hakkında bilgi
"bilgi hakkında bilgi"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bilgi hakkında bilgi
metadata
i.
"bilgi hakkında bilgi"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 199 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
şirket hakkında kısa bilgi
company brief
i.
2
Genel
kendi hakkında bilgi verme
self-revelation
i.
3
Genel
halktan kimselerin bir okulu ziyaret ederek okuldaki faaliyetler hakkında bilgi sahibi olabildiği gün
open day
i.
4
Genel
içerik hakkında keyif kaçırıcı bilgi uyarısı
spoiler alert
i.
5
Genel
halktan kimselerin bir itfaiye istasyonunu ziyaret ederek istasyondaki faaliyetler hakkında bilgi sahibi olabildiği gün
open day
i.
6
Genel
hakkında bilgi sahibi olunmayan alan
blind spot
i.
7
Genel
manastırlar hakkında bilgi veren kitap
monasticon
i.
8
Genel
el yazısı türleri hakkında bilgi sahibi olan kimse
chirographist
i.
9
Genel
(suç örgütünde, çetede) belirli faaliyetler hakkında konuşmayı veya bilgi ifşa etmeyi yasaklayan kural
omerta
i.
10
Genel
(suç örgütü, çete) belirli faaliyetler hakkında konuşmayı veya bilgi ifşa etmeyi yasaklayan yasa
omerta
i.
11
Genel
(bir şey hakkında bilinen) kesin bilgi
bead
i.
12
Genel
yeni katılan üyeye topluluk hakkında gizli bilgi verme
initiation ceremony
i.
13
Genel
hakkında bilgi vermek
diagnose
f.
14
Genel
izleyerek hakkında bilgi vermek (bir olayı)
cover
f.
15
Genel
belirli bir konu hakkında bilgi vermek
cover ground
f.
16
Genel
hakkında bilgi vermek
snitch
f.
17
Genel
hakkında bilgi vermek
inform of
f.
18
Genel
hakkında bilgi vermek
inform about
f.
19
Genel
hakkında bilgi almak istemek
inquire about
f.
20
Genel
(son gelişmeler hakkında) bilgi sahibi olmak
keep abreast of
f.
21
Genel
hakkında bilgi vermek
snitch on
f.
22
Genel
bir şey hakkında bilgi edinmek
familiarize oneself with
f.
23
Genel
hakkında bilgi vermek
inform that
f.
24
Genel
birine bir şey hakkında bilgi vermek
prime someone about
f.
25
Genel
hakkında genel bilgi vermek
give an outline of
f.
26
Genel
hakkında bilgi toplamak
scout something out
f.
27
Genel
hakkında bilgi toplamak
scout someone out
f.
28
Genel
birisini hakkında bilgi almak
get information about someone
f.
29
Genel
birine bir konu hakkında bilgi vermek
fill someone in on something
f.
30
Genel
hakkında bilgi toplamak
gather information about
f.
31
Genel
hakkında bilgi sahibi olmak
stay on top of
f.
32
Genel
(hakkında) bilgi vermek
pimp (on)
f.
33
Genel
(birinin) fikri veya yazıları hakkında bilgi edinmek
frequent
f.
34
Genel
başkaları hakkında bilgi edinmeyi seven
inquisitive
s.
35
Genel
güncel olaylar hakkında bilgi sahibi
au courant [french]
s.
36
Genel
hakkında bilgi sahibi olunan
beknown
s.
Phrasals
37
Öbek Fiiller
(mevcut yayım hakkında) daha fazla bilgi aramak
follow up
f.
38
Öbek Fiiller
(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek
brief (someone) about (someone or something)
f.
39
Öbek Fiiller
(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek
brief (someone) about (someone or something)
f.
40
Öbek Fiiller
(birine bir kişi/konu hakkında) özet bilgi geçmek
brief (someone) about (someone or something)
f.
41
Öbek Fiiller
(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek
brief someone about someone or something
f.
42
Öbek Fiiller
(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek
brief someone about someone or something
f.
43
Öbek Fiiller
(birine bir kişi/konu hakkında) özet bilgi geçmek
brief someone about someone or something
f.
44
Öbek Fiiller
(birine bir kişi/konu hakkında) bilgi vermek
brief someone on someone or something
f.
45
Öbek Fiiller
(birine bir kişi/konu hakkında) kısaca bilgi vermek
brief someone on someone or something
f.
46
Öbek Fiiller
(birine bir kişi/konu hakkında) özet bilgi geçmek
brief someone on someone or something
f.
47
Öbek Fiiller
hakkında bilgi almak
inquire about
f.
48
Öbek Fiiller
hakkında bilgi edinmek
inquire about
f.
49
Öbek Fiiller
hakkında bilgi toplamak
study up on someone or something
f.
50
Öbek Fiiller
(kütüphanede/okuyarak) bir şey hakkında bilgi toplamak
read up on something
f.
51
Öbek Fiiller
birine (biri/bir şey hakkında) bilgi vermek
fill someone in (on someone or something)
f.
52
Öbek Fiiller
birinin hakkında ona karşı bir bilgi edinmek
get something on someone
f.
53
Öbek Fiiller
birinin hakkında ona zarar verecek bir bilgi edinmek
get something on someone
f.
54
Öbek Fiiller
bir şey hakkında bilgi edinmek
get in
f.
55
Öbek Fiiller
(bir şey/biri) hakkında bilgi edinmiş olmak
get with (someone or something)
f.
56
Öbek Fiiller
(bir şey/biri) hakkında bilgi sahibi olmak
get with (someone or something)
f.
57
Öbek Fiiller
(biriyle gizli bir şey hakkında) bilgi paylaşmak(birine bir şeyi) ötmek
breathe (something) to (someone)
f.
58
Öbek Fiiller
(birini/kendini bir şey) hakkında bilgi sahibi yapmak
verse (someone or oneself) in (something)
f.
59
Öbek Fiiller
(birine biri/bir şey) hakkında ana hatlarıyla bilgi vermek
brief (one) on (someone or something)
f.
60
Öbek Fiiller
(birine biri/bir şey) hakkında kısaca bilgi vermek
brief (one) on (someone or something)
f.
61
Öbek Fiiller
hakkında ana hatlarıyla bilgi vermek
brief about
f.
62
Öbek Fiiller
hakkında kısaca bilgi vermek
brief about
f.
63
Öbek Fiiller
sağı solu/birilerini arayıp (biri/bir şey hakkında) bilgi almak
call around (about someone or something)
f.
64
Öbek Fiiller
(birinden) gidişat hakkında tekrar bilgi almak
check back (with someone)
f.
65
Öbek Fiiller
gidişat hakkında bilgi almak için iletişim kurmak
check in
f.
66
Öbek Fiiller
birine (bir şey hakkında) bilgi vermek
clue someone in (on something)
f.
67
Öbek Fiiller
birinin bir şey hakkında bilgi edinmesini/bilgi sahibi olmasını sağlamak
familiarize someone with something
f.
68
Öbek Fiiller
(birinin/kendinin bir şey) hakkında bilgi edinmesini/bilgi sahibi olmasını sağlamak
familiarize (someone or oneself) with (something)
f.
69
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında bilgi bulmaya çalışmak
feel around (for someone or something)
f.
70
Öbek Fiiller
(birinden bir şey) hakkında bilgi almak
follow up on (something)
f.
71
Öbek Fiiller
biriyle irtibata geçip (bir şeyin) gidişatı/durumu hakkında bilgi almak
follow up on (something)
f.
72
Öbek Fiiller
(birinden bir şey) hakkında bilgi almak
follow up with (one)
f.
73
Öbek Fiiller
(biriyle) irtibata geçip bir şeyin gidişatı/durumu hakkında bilgi almak
follow up with (one)
f.
74
Öbek Fiiller
hakkında bilgi edinmek
get at
f.
75
Öbek Fiiller
(birine bir şey) hakkında bilgi vermek
gen (someone) up on (something) [uk]
f.
76
Öbek Fiiller
(biri) hakkında suçlayıcı bir bilgi edinmek
get on (one)
f.
77
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey) hakkında bilgi paylaşmak
inform (one) about (something)
f.
78
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey) hakkında bilgi paylaşmak
inform (one) of (something)
f.
79
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında bilgi almak istemek
inquire about (someone or something) [us]
f.
80
Öbek Fiiller
(son gelişmeler hakkında) bilgi sahibi olmak
keep across (something)
f.
81
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında bilgi vermek
key into (something)
f.
82
Öbek Fiiller
hakkında detaylı bilgi almak
mine for
f.
83
Öbek Fiiller
(özel, gizli hassas bir konu) hakkında bilgi toplamaya çalışmak
nose into (something)
f.
84
Öbek Fiiller
hakkında okuyarak bilgi edinmek
read of
f.
85
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında okuyarak bilgi edinmek
read of (someone or something)
f.
86
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında okuyarak bilgi edinmek
read up on (someone or something)
f.
87
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında kitaplardan bilgi edinmek
read up on (someone or something)
f.
88
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında etraftan bilgi toplamak
sniff about (something or some place)
f.
89
Öbek Fiiller
hakkında bilgi toplamak
study up on
f.
Colloquial
90
Konuşma Dili
facebook hesabından birinin hakkında gizlice bilgi toplamaya çalışma
facebook stalking
i.
91
Konuşma Dili
(bir şey) hakkında en ufak bir bilgi
a whiff of (something)
i.
92
Konuşma Dili
bir şey hakkında ufak bir bilgi
whiff of something
i.
93
Konuşma Dili
bir şey hakkında en ufak bir bilgi
whiff of something
i.
94
Konuşma Dili
kendi hakkında çok fazla kişisel bilgi paylaşan kimse
oversharer
i.
95
Konuşma Dili
kendi hakkında haddinden fazla bilgi paylaşan kimse
oversharer
i.
96
Konuşma Dili
facebook hesabından birinin hakkında gizlice bilgi toplamaya çalışma
fb stalking
i.
97
Konuşma Dili
facebook hesabından birinin hakkında gizlice bilgi toplamaya çalışmak
facebook stalk
f.
98
Konuşma Dili
(biri/bir şey) hakkında hiçbir bilgi olmamak
not have anything on (someone or something)
f.
99
Konuşma Dili
(biri/bir şey) hakkında hiçbir bilgi içermemek
not have anything on (someone or something)
f.
100
Konuşma Dili
herkes hakkında bilgi sahibi olmak
know who's who
f.
Idioms
101
Deyim
aslında pek bilmediği bir şey hakkında bilgi sahibi gibi davranan kişi
guardhouse lawyer
i.
102
Deyim
(bir şey) hakkında detaylı bilgi
the goods on (something)
i.
103
Deyim
(bir şey) hakkında ayrıntılı bilgi
the goods on (something)
i.
104
Deyim
(bir şey) hakkında yol gösterici bilgi
the goods on (something)
i.
105
Deyim
bir şeyin nasıl çalıştığı hakkında bilgi
x's and o's
i.
106
Deyim
bir şeyin ayrıntıları hakkında bilgi
x's and o's
i.
107
Deyim
(biri/bir şey) hakkında birkaç ufak bilgi
thing or two (about someone or something)
i.
108
Deyim
(bir şey) hakkında derinlemesine bilgi
the feel of (something)
i.
109
Deyim
(bir şey) hakkında derinlemesine bilgi
a feel of (something)
i.
110
Deyim
hakkında derinlemesine bilgi
the lowdown on
i.
111
Deyim
hakkında ufak bir bilgi
whiff of
i.
112
Deyim
hakkında en ufak bir bilgi
whiff of
i.
113
Deyim
(biri veya bir şey hakkında) karşılıklı bilgi paylaşımında bulunmak
swap notes about (someone or something)
f.
114
Deyim
belirli bir bölgede olanlar hakkında bilgi sahibi olmak
finger on the pulse (of something)
f.
115
Deyim
bir kimseye bir şey hakkında bilgi vermek
ground someone in something
f.
116
Deyim
hakkında bilgi toplamak
keep tabs on
f.
117
Deyim
hakkında bilgi sahibi olmak
stay on top of
f.
118
Deyim
olup bitenler hakkında detaylı bilgi vermek
enlighten about
f.
119
Deyim
olup bitenler hakkında detaylı bilgi vermek
enlighten on
f.
120
Deyim
(biri/bir şey hakkında) birkaç bilgi edinmek
find out a thing or two (about someone or something)
f.
121
Deyim
(biri/bir şey hakkında) biraz bilgi edinmek
find out a thing or two (about someone or something)
f.
122
Deyim
(biri/bir şey hakkında) birkaç bilgi toplamak
find out a thing or two (about someone or something)
f.
123
Deyim
(birine bir şeyin) genel havası hakkında bilgi vermek
give (one) the feel of (something)
f.
124
Deyim
(birine bir şeyin) önemli noktaları hakkında bilgi vermek
give (one) the feel of (something)
f.
125
Deyim
(birinin bir durum) hakkında iyice bilgi sahibi olması için yardım etmek
give (one) the feel of (something)
f.
126
Deyim
(birine bir şeyin) genel havası hakkında bilgi vermek
give (one) a feel of (something)
f.
127
Deyim
(birine bir şeyin) önemli noktaları hakkında bilgi vermek
give (one) a feel of (something)
f.
128
Deyim
(birinin bir durum) hakkında iyice bilgi sahibi olması için yardım etmek
give (one) a feel of (something)
f.
129
Deyim
bir şey hakkında bilgi sahibi olmak
know the time of day
f.
130
Deyim
bir şey hakkında bilgi sahibi olmak
know the time of day
f.
131
Deyim
(bir şey) hakkında yakından/sürekli bilgi sahibi olmak
keep astride of (something)
f.
132
Deyim
(bir konuda/bir şey hakkında) kendisine bilgi verilmemek
be left in the dark (about something)
f.
133
Deyim
bir şey hakkında bilgi sahibi olmak/bilgi almak
be in on something
f.
134
Deyim
bir şey hakkında bilgi sahibi olmak/bilgi almak
get in on something
f.
135
Deyim
biri hakkında bilgi almak
get a line on someone [us]
f.
136
Deyim
biri hakkında bilgi edinmek
get a line on someone [us]
f.
137
Deyim
(biri/bir şey hakkında) derinlemesine bilgi sahibi olmak
get the lowdown (on someone or something)
f.
138
Deyim
birine (biri/bir şey hakkında) bilgi vermek
give somebody the low-down (on somebody/something)
f.
139
Deyim
birinden (biri/bir şey hakkında) bilgi almak
get the low-down (on somebody/something)
f.
140
Deyim
(birine biri/bir şey) konusunda/hakkında bilgi vermek
give an account (of someone or something) (to someone)
f.
141
Deyim
(birine biri/bir şey) konusunda/hakkında bilgi vermek
give someone an account of someone or something
f.
142
Deyim
(biri/bir şey) konusunda/hakkında bilgi vermek
give an account of (someone or something)
f.
143
Deyim
(biri/bir şey) hakkında bilgi edinmek
have a line on (someone or something)
f.
144
Deyim
(biri/bir şey) hakkında bilgi almak
have a line on (someone or something)
f.
145
Deyim
biri/bir şey hakkında biraz bilgi sahibi olmak
have a nodding acquaintance with someone or something
f.
146
Deyim
(bir şey hakkında birine) bilgi/haber vermemek
keep (someone) in the dark (about something)
f.
147
Deyim
son gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmak
keep abreast of something
f.
148
Deyim
(birine bir şey hakkında) bilgi/haber vermemek
leave (someone) in the dark (about something)
f.
149
Deyim
(bir şey) hakkında bilgi sahibi olmak
stay on top of (someone or something)
f.
150
Deyim
(bir şey) hakkında bilgili/bilgi sahibi
well up with (something)
s.
151
Deyim
son ayrıntılar hakkında bilgi sahibi
up to speed
expr.
152
Deyim
(bir şeyle ilgili) son ayrıntılar hakkında bilgi sahibi
up to speed (on something)
expr.
Trade/Economic
153
Ticaret/Ekonomi
kurumun ürün veya hizmetleri hakkında müşterilere bilgi verilen telefon hattı
careline
i.
154
Ticaret/Ekonomi
firma hakkında bilgi sağlama amacına yönelik olarak iki bilanço veya kar-zarar tablosunun karşılaştırılması
financial ratio
i.
155
Ticaret/Ekonomi
iki tarafın aynı konu hakkında bilgi sahibi olması ama bu bilgilerin farklı değer taşıması durumu
asymmetric information
i.
156
Ticaret/Ekonomi
kamu oyunda tartışmalı bir konu hakkında bilgi sunmak veya belirli bir görüşü açıklamak üzere verilen reklam
advocacy advertising
i.
157
Ticaret/Ekonomi
menkul kıymet fiyatları hakkında anında bilgi alınabilecek pazarlar
efficient market
i.
Law
158
Hukuk
başsavcının aleyhine dava açtığı kişi hakkında bilgi veren kimse
relator [brit]
i.
159
Hukuk
başsavcının aleyhine dava açtığı kişi hakkında bilgi veren kimse (kadın)
relatrix
i.
160
Hukuk
şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi
false information about companies or co-operatives
i.
161
Hukuk
(iskoç medeni hukukunda) dahil olunan dava hakkında bilgi edinmiş eş yetkili ilk yargıcın dava üzerinde yetki üstünlüğü
prevention [scotland]
i.
Politics
162
Siyasal
ülke hakkında bilgi notu
country fact sheets
i.
163
Siyasal
yabancı hukuk hakkında bilgi edinilmesine dair avrupa sözleşmesine ek protokol
additional protocol to the european convention on information on foreign law
i.
164
Siyasal
yabancı hukuk hakkında bilgi edinilmesine dair avrupa sözleşmesi
european convention on information on foreign law
i.
Institutes
165
Kurum/Kuruluş
ingiltere'de doğa rezervlerini yönetmek ve doğanın korunması hakkında bilgi sağlamak üzere yasayla oluşturulan bir kurul
nature conservancy council
i.
166
Kurum/Kuruluş
çevreyle ilgili kimyasallar hakkında veri ve bilgi ağı
environmental chemicals data and information network
i.
Media
167
Medya
bir ürün hakkında yanlış bilgi verme
false advertising
i.
168
Medya
(birinin) hakkında yanlış bilgi yayınlamak
mislight
f.
Advertising
169
Reklam
(ürün, hizmet hakkında) hatalı veya yanıltıcı bilgi vermek
misdescribe
f.
Computer
170
Bilgisayar
bir malın veya hizmetin üreticileri ve potansiyel müşterileri hakkında özel bilgi sağlayan internet siteleri
infomediaries
i.
171
Bilgisayar
bir malın veya hizmetin üreticileri ve potansiyel müşterileri hakkında özel bilgi sağlayan internet sitesi
infomediary
i.
172
Bilgisayar
hakkında bilgi
information about
i.
173
Bilgisayar
yeni ürünler ve güncelleştirmeler hakkında bilgi
notification of updates and new products
i.
174
Bilgisayar
filler hakkında bilgi aramak
elephant search
f.
175
Bilgisayar
facebook hesabından birinin hakkında gizlice bilgi toplamaya çalışmak
fb stalk
f.
176
Bilgisayar
hakkında bilgi edin
learn about
expr.
Aeronautic
177
Havacılık
uçağa tam konum ve yönü hakkında bilgi veren radyo sinyalleri ağından oluşan bir navigasyon sistemi
omnidirectional radio range
i.
178
Havacılık
uçağa tam konum ve yönü hakkında bilgi veren radyo sinyalleri ağından oluşan bir navigasyon sistemi
omnidirectional range
i.
Petrol
179
Petrol
petrol kuyuları hakkında bilgi toplayan petrol firması çalışanı
scout
i.
Psychology
180
Psikoloji
(hasta hakkında) bilgi veren kişi
informant
i.
Logic
181
Mantık
bir gruptaki her üye hakkında bilgi vermeyen (terim)
undistributed
s.
Physics
182
Fizik
kuantum sistemi hakkında bilgi veren araç dalga fonksiyonu
schrödinger's equation
i.
Astronomy
183
Gökbilim
güneşin iç kısımları hakkında bilgi edinilebilen, güneş veya süpernovalar tarafından salınan nötrinoların tespiti
neutrino astronomy
i.
Education
184
Eğitim
vatandaşların bir okulu ziyaret ederek okuldaki faaliyetler hakkında bilgi edinebildiği gün
at-home [us/canada]
i.
185
Eğitim
belirli bir hukuk alanı hakkında temel bilgi içeren ders kitabı
hornbook
i.
Literature
186
Edebiyat
orta çağ fantastik oyun ve bazı hikâyelerde canavar, yaratık ve hayvanlar hakkında bilgi içeren kitapçık
bestiary
i.
Religious
187
Dini
halaha hakkında bilgi sahibi kimse
halachist
i.
Philosophy
188
Felsefe
ezoterik, belirsiz veya zorlu durumlar hakkında özel bilgi sahibi kimse
cabalist
i.
Meteorology
189
Meteoroloji
hava durumu hakkında bilgi veren sinyal
weather signal
i.
Military
190
Askeri
askeri örgütün üyeleri ve ailelerine örgüt hakkında verdiği bilgi
internal information
i.
Sport
191
Spor
rakibin stratejileri hakkında birinci elden bilgi toplayan kimse
scout
i.
Music
192
Müzik
doğaçlama veya standart notaların yerine kullanılması amacı ile kullanılan müzik eserlerinin akor ve melodileri hakkında bilgi içeren kitap veya derleme
fake book
i.
Printery
193
Matbaa
baskının genel görünümü hakkında bilgi veren baskı
press proof
i.
Slang
194
Argo
yöneticinin iş hakkında bilgi sahibi olmayıp konuya yalnızca bir sorun yaşandığında dahil olduğu ve sorunu büyüttüğü yönetim şekli
seagull management
i.
195
Argo
(bir şey hakkında) bilgi sahibi ve hevesli
full bottle [australia]
i.
196
Argo
iş hakkında bilgi sahibi olmayıp konuya yalnızca bir sorun yaşandığında dahil olan ve sorunu büyüten yönetici
seagull manager
i.
197
Argo
son gelişmeler hakkında bilgi sahibi olan
hep
s.
Modern Slang
198
Modern Argo
flört edilen fakat hakkında pek bilgi sahibi olunmayan erkek arkadaş
almost boyfriend
i.
199
Modern Argo
flört edilen fakat hakkında pek bilgi sahibi olunmayan kız arkadaş
almost girlfriend
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bilgi hakkında bilgi
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy