| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | betrayed s. | ihanete uğramış | ||
|
I felt so betrayed. Çok ihanete uğramış hissettim. More Sentences |
||||
| Genel | betrayed s. | ihanet edilmiş | ||
|
The Kurds have been betrayed so often, but this time we must guarantee their freedom and identity. Kürtlere çok sık ihanet edildi ancak bu kez onların özgürlük ve kimliklerini garanti altına almalıyız. More Sentences |
||||
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | be betrayed f. | ihanete uğramak | ||
|
I've been betrayed. İhanete uğradım. More Sentences |
||||
| Speaking | ||||
| Konuşma | he thinks i feel betrayed by him expr. | bana ihanet ettiğini düşündüğümü sanıyor | ||
