Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | berraklaşmak | clear f. | ||
The liquid cleared after he added certain chemicals. Birtakım kimyasalları ekledikten sonra sıvı berraklaştı. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | berraklaşmak | clarify f. | ||
General | ||||
Genel | berraklaşmak | settle f. | ||
Genel | berraklaşmak | become clear f. | ||
Genel | berraklaşmak | fine f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | zihni berraklaşmak | have all (one's) buttons f. |
Deyim | zihni berraklaşmak | have all one's buttons f. |
Deyim | zihni berraklaşmak | have all one's marbles f. |
Deyim | zihni berraklaşmak | have all marbles f. |