belirli bir yere - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

belirli bir yere



"belirli bir yere" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
General
belirli bir yere yonder zf.
belirli bir yere in zf.
belirli bir yere whither bağ.

"belirli bir yere" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 47 sonuç

Türkçe İngilizce
General
belirli bir yere yerleştirme emplacing i.
bırakılan izlerin birini belirli bir yere kadar götürmesi trace to i.
belirli bir yere özgü hastalık endemic i.
belirli bir yere özgü hayvan endemic i.
oyuncuların belirli bir işaretle yere atılan küçük nesneleri almaya çalıştıkları bir oyun muss [obsolete] i.
belirli bir yere, nesneye doğru sürme drive-by i.
(ayaklara) basıncı azaltmak için belirli bir yere sabitlenen yumuşak malzeme pad i.
manevra yaparak belirli bir yere getirmek maneuver f.
birtakım hareketlerle birşeyi belirli bir yere getirmek maneuver f.
verilmesi planlanmak (bir şeyin belirli bir şeye/yere) be ticketed for f.
meşgul olmak (belirli bir yere ait işlerle) tend f.
işi belirli bir yere vardırmamak stop short of f.
işi belirli bir yere vardırmamak stop short at f.
aday gösterilmesi planlanmak (birinin belirli bir yere) be ticketed for f.
uygun bir aday olduğu söylenmek (belirli bir yere) be ticketed for f.
belirli bir yere gelmek get there f.
belirli bir yere ulaşmak get there f.
(belirli bir yere) seçilmek get into f.
belirli bir yere sınırlamak localize f.
birtakım hareketlerle birşeyi belirli bir yere getirmek manoeuvre f.
manevra yaparak belirli bir yere getirmek manoeuvre f.
belirli bir yere sınırlamak localise f.
belirli bir yere odaklanmak localize f.
belirli bir yere odaklanmak localise f.
avı (belirli bir yere) sürmek drive f.
belirli bir yere sokmak scourge f.
belirli bir yere veya bölgeye ait local s.
belirli bir yere yerleştirilmiş emplaced s.
belirli bir yere özgü endemic s.
belirli bir yere kadar so far zf.
belirli bir yere doğru in zf.
Phrasals
belirli bir yere doğru yola çıkmak head over to f.
(belirli bir yere gitmek üzere) yola çıkmak leave for some place f.
belirli bir yere gitmek go in f.
kökenleri (belirli bir yere) dayanmak go back (to) f.
Idioms
(belirli bir yere gitmek üzere) yola çıkmak leave (for) f.
belirli bir yere kadar to a certain extent expr.
Technical
denetimli bir termonükleer reaktörün içindeki plazmayı manyetik alanlarla belirli bir yere hapsetme magnetic confinement i.
Electric
elektrik vasıtasıyla (müziğin vb.) belirli bir yere iletimi ile ilgili telelectric s.
Marine
belirli bir yere sadece bir kere yapılacak nakliyatta kullanılan rota life line i.
gitmek (belirli bir yere doğru) steer for f.
rotayı izlemek (belirli bir yere giden) steer for f.
Psychology
belirli bir yere karşı hissedilen duygusal bağlantı topophilia i.
Biology
kromozomda belirli bir yere sahip olmak map f.
Breeding
belirli bir yere alıştırıp yetiştirmek üzere hayvan getirme planting i.
Military
belirli bir yere mevzilendirilmiş silah grubu nest i.
Music
birbiriyle ilişkili olduğundan tek bir eserin parçaları gibi görülen belirli bir döneme, yere veya besteciye ait şarkılar songbook i.