İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | be sleepy f. | uykusu gelmek | ||
Tom didn't think Mary would be sleepy. Tom, Mary'nin uykusunun geleceğini düşünmedi. More Sentences |
||||
Genel | be sleepy f. | uykusu olmak | ||
Tom didn't tell Mary he was sleepy. Tom, Mary'ye uykusu olduğunu söylemedi. More Sentences |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | be very sleepy f. | uyku gözünden akmak |