batmış - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

batmış



"batmış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

Türkçe İngilizce
General
batmış sunken s.
batmış decadent s.
batmış insolvent s.
batmış steeped in s.
batmış demersal s.
batmış sinked s.
batmış sank s.
batmış immersed s.
batmış ruined s.
batmış aground s.
batmış submerged s.
batmış sunk s.
batmış mired s.
batmış inundated s.
batmış innate s.
Colloquial
batmış beat s.
Idioms
batmış ready for the knacker's yard s.
Trade/Economic
batmış insolvent s.
batmış bankrupt s.
Technical
batmış submerged s.
Slang
batmış gone goose [obsolete] [us] s.
British Slang
batmış belly-up s.

"batmış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 101 sonuç

Türkçe İngilizce
General
batmış bölge hollow [us] i.
batmış gemiyi yüzdürmek salvage f.
borca batmış deep in debt s.
çamura batmış mired s.
(ağır/çok) borca batmış heavily in debt s.
borca batmış debt-choked s.
tere batmış covered with perspiration s.
(mevzuya) beline kadar batmış knee-deep s.
(bir durumun) içine batmış in ed.
Colloquial
borca batmış in deep s.
borca batmış deeply in debt s.
karadeniz'de gemileri batmış down at the mouth s.
borca batmış in the hole s.
adı çamura batmış someone's name is mud expr.
adı çamura batmış someone's name is dirt expr.
Karadeniz'de gemileri batmış down in the doldrums expr.
Idioms
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak be up to chin in (something) f.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak be up to one's chin in (something) f.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak be up to ears in (something) f.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak be up to one's ears in (something) f.
boğazına/gırtlağına kadar işlere gömülmüş/batmış durumda olmak be up to your ears in something f.
bir şeye boğazına kadar batmış olmak stand knee-deep in something f.
bir şeye boğazına kadar batmış olmak be knee-deep in something f.
karadeniz'de gemileri batmış gibi durmak be down in the dumps f.
(bir şeye) gırtlağına kadar batmış olmak be up to your chin in something f.
(bir şeye) gırtlağına kadar batmış olmak be up to one's eyeballs in something f.
(bir şeye) gırtlağına kadar batmış olmak be up to your eyes in something f.
(bir şeye) gırtlağına kadar batmış olmak be up to one' ears in something f.
(bir şeye) gırtlağına kadar batmış olmak be up to (one's) eyebrows in (something) f.
(bir şeye) boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak be up to (one's) eyebrows in (something) f.
gırtlağına kadar batmış olmak be up to one's ears in f.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak be up to one's ears in f.
gırtlağına kadar batmış olmak be up to one's eyes in f.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak be up to one's eyes in f.
gırtlağına kadar batmış olmak be up to one's eyebrows in f.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda olmak be up to one's eyebrows in f.
borca batmış on carey street s.
boka batmış in the cactus [australia] s.
boğazına kadar gömülü/batmış neck-deep s.
(bir şeyin) içine batmış knee-high in (something) s.
zor/sıkıntılı (bir şeyin) içine batmış knee-high in (something) s.
-in içine batmış/gömülmüş bound up in s.
(bir şeyin) içine batmış/gömülmüş bound up in (something) s.
(bir şeyin) içine batmış caught up with (something) s.
'-e batmış knee-deep in s.
dizine kadar batmış/girmiş knee-deep in s.
dizine kadar (bir şeye) batmış knee-deep in (something) s.
gırtlağına kadar (bir şeye) batmış/bulaşmış knee-deep in (something) s.
boğazına kadar (bir şeye) batmış/bulaşmış knee-deep in (something) s.
karadeniz'de gemileri batmış gibi like a chicken with the pip zf.
iflas etmiş/batmış all holiday expr.
boğazına kadar gömülü/batmış up to one's neck expr.
gırtlağına kadar batmış up to one's neck (in something) expr.
gırtlağına kadar batmış up to one's ears (in something) expr.
gırtlağına kadar batmış up to one's eyeballs (in something) expr.
gırtlağına kadar işe batmış up to one's ears expr.
karadeniz'de gemileri batmış like a dying duck in a thunderstorm [obsolete] expr.
boğazına kadar gömülü/batmış up to one's eyeballs in something expr.
gırtlağına kadar batmış up to one's eyeballs in something expr.
boğazına kadar gömülü/batmış up to one's neck in something expr.
gırtlağına kadar batmış up to one's neck in something expr.
borca batmış in queer street [uk] expr.
boğazına/gırtlağına kadar batmış in up to (one's) ears expr.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda in up to (one's) ears expr.
boğazına/gırtlağına kadar batmış in up to (one's) neck expr.
boğazına/gırtlağına kadar batmış/gömülmüş durumda in up to (one's) neck expr.
gırtlağına kadar borca batmış up to (one's) ears in debt expr.
gırtlağına kadar (bir şeye) batmış/(bir şeyin) içinde up to (one's) elbows (in something) expr.
gırtlağına kadar (bir şeye) batmış/(bir şeyin) içinde up to (one's) eyes (in something) expr.
gırtlağına kadar (bir şeye) batmış/(bir şeyin) içinde up to (one's) oxters (in something) [ireland/scotland] expr.
gırtlağına kadar (bir şeye) batmış up to the eyeballs (in something) expr.
gırtlağına kadar (bir şeye) batmış up to the eyes (in something) expr.
'- e boğazına/gırtlağına kadar batmış up to your ears in expr.
gırtlağına kadar borca batmış up to your ears in debt expr.
'- e boğazına/gırtlağına kadar batmış up to your elbows in expr.
'- e boğazına/gırtlağına kadar batmış up to your eyes in expr.
'- e boğazına/gırtlağına kadar batmış up to your neck in expr.
Trade/Economic
batmış banka a bankrupt bank i.
batmış maliyet sunk cost i.
gırtlağına kadar borca batmış embarrassed s.
Insurance
karaya oturmuş, batmış veya yanmış stranded, sunk or burnt s.
Technical
batmış akım submerged flow i.
batmış jet submerged jet i.
batmış akım drowned flow i.
batmış hidrolik sıçrama drowned hydraulic jump i.
kısmen batmış savak partial drowned weir i.
kısmen batmış jet partial submerged jet i.
birbirine kenetli sıralar halinde batmış yığınlar drift [obsolete] i.
kendiliğinden çalışan ve kısmen suya batmış mavna semisubmersible i.
kendiliğinden çalışan ve kısmen suya batmış mavna semisubmersible rig i.
su seviyesine kadar batmış water-logged s.
Marine
liman inşasında kullanılan suya batmış taş dolu kazan gabion i.
tam yüklü olarak izin verilen yükleme sınırına kadar batmış gemi full and down i.
fazla suya batmış by the head expr.
Marine Biology
batmış bitkiler submerged vegetation i.
Forestry
tamamen veya kısmen batmış kütük bobber i.
tamamen veya kısmen batmış kütük deadhead i.
Military
soğuk suya batmış ayak yaralanması immersion foot i.
batmış (gemi vb) submerged s.
Archaic
borca batmış dipped s.
Slang
boka batmış in deep doo-doo expr.