batılı - Türkçe İngilizce Sözlük

batılı

"batılı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

Türkçe İngilizce
General
batılı westerner i.
Angola's sudden and promising recovery has taught despairing Westerners an unexpected lesson.
Angola'nın ani ve umut verici toparlanması, umutsuzluğa kapılan Batılılara beklenmedik bir ders verdi.

More Sentences
batılı occidental i.
The conference brought together scholars from Occidental.
Konferans batılı akademisyenleri bir araya getiriyordu.

More Sentences
batılı western s.
At the moment western military forces are operational in Bosnia, Kosovo and Macedonia, as well as in Afghanistan.
Şu anda Batılı askeri güçler Bosna, Kosova ve Makedonya'nın yanı sıra Afganistan'da da operasyonel durumdadır.

More Sentences
batılı occident s.
batılı occidental s.
batılı occasive s.
batılı occiduous s.

"batılı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 17 sonuç

Türkçe İngilizce
Politics
batılı güçler western powers i.
The Western powers must realise that repairing what they destroyed is the least of the matter.
Batılı güçler, tahrip ettiklerini onarmanın en son mesele olduğunun farkına varmalıdır.

More Sentences
General
çin'de yıllarca yaşamış batılı gazeteciler ya da diplomatlar old china hands i.
batılı devletler western countries i.
batılı çevreler western circles i.
batılı uluslar western nations i.
orta batılı midwesterner i.
batılı kimse occidental i.
batılı ülkelerde yaşayan kimse occidental i.
batılı ülkelerin yerlisi occidental i.
Colloquial
beyaz/batılı gibi davranmak jeff f.
Social Sciences
batılı olmak occidentalize f.
batılı olmak occidentalise f.
batılı halklara ait occidental s.
batılı halklarla ilgili occidental s.
Geography
batılı kimse hesperian i.
Music
dört yarımtondan oluşan ve diyatonik gamın üç sesini kapsayan batılı on ikili-yarımton sistemi. major-third i.
Slang
batılı sanatçıların asya veya kuzey afrika kültürlerini çağrıştıran dekoratif unsurları benimsemesi orientalism i.