bütün olmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bütün olmak



"bütün olmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bütün olmak become one f.

"bütün olmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

Türkçe İngilizce
General
(birlikte) çalıştığı herkesle/bütün insanlara arkadaş olmak istemek make friends with all the people he/she work with f.
bütün gün bilgisayarda olmak be on the computer all day f.
bütün gün bilgisayar/bilgisayarın başında olmak be on the computer all day f.
bir bütün olmak be a one f.
Phrases
olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu to be, or not to be, that is the question expr.
Colloquial
(birinin) bütün hayatı bir şeyden ibaret olmak be (one's) life f.
Idioms
imamdan daha dini bütün olmak be more catholic than the pope (himself) f.
bütün parçalarının toplamından büyük olmak be more than the sum of its parts f.
bütün parçalarının toplamından büyük olmak be bigger than the sum of its parts f.
bütün parçalarının toplamından büyük olmak be greater than the sum of its parts f.
bütün her şeyi/işi yapan olmak make all the running f.
bütün her şeyi/işi yapan olmak do all the running f.
bütün ...'nin bayıldığı/hayran olduğu/kaldığı kişi olmak be the toast of f.
birinin bütün hayatı bir şeyden ibaret olmak be somebody's life f.
Trade/Economic
bütün sorumluluk satıcıya ait olmak üzere caveat venditor i.
Law
bütün niteliklere sahip olmak have all the qualifications f.
Politics
bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler and sadder and graver than all these circumstances, those who hold power within the country may be in error, misguided and may even be traitors expr.
Computer
bütün sayıların 1 ve 0 olmak üzere iki rakamla temsil edildiği bir sistem binary number system i.