Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | bölünmez | indivisible s. | ||
Human rights are universal, indivisible and interrelated. İnsan hakları evrensel, bölünmez ve birbiriyle ilişkilidir. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | bölünmez | indivisible s. | ||
Let us not forget that human rights are indivisible, inalienable and universal. İnsan haklarının bölünmez, devredilemez ve evrensel olduğunu unutmayalım. More Sentences |
||||
Math | ||||
Matematik | bölünmez | indivisible s. | ||
Security has become a global and indivisible concept, quite different from traditional concepts. Güvenlik, geleneksel kavramlardan oldukça farklı, küresel ve bölünmez bir kavram haline gelmiştir. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | bölünmez | unitary s. | ||
Genel | bölünmez | unpartable s. | ||
Genel | bölünmez | exclusive s. | ||
Technical | ||||
Teknik | bölünmez | nonfissile s. | ||
Teknik | bölünmez | unitary s. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | bölünmez bütünlük | indivisible integrity i. | ||
Genel | bölünmez bütün | indivisible integrity i. | ||
Genel | bölünmez bir bütün olarak | holistically zf. | ||
Phrases | ||||
İfadeler | şehitler ölmez vatan bölünmez | martyrs are immortal our land is indivisible expr. | ||
Law | ||||
Hukuk | bölünmez bütün | indivisible whole i. | ||
Politics | ||||
Siyasal | bölünmez bütünlük | inseparable integrity i. | ||
Siyasal | bölünmez bütünlük | indivisible unity i. | ||
Siyasal | bölünmez bütünlük | indivisible integrity i. | ||
Siyasal | devletin ve milletin bölünmez bütünlüğü | indivisible integrity of the state with its territory and nation i. | ||
Siyasal | ülkenin bölünmez bütünlüğü | indivisible unity of the country i. | ||
Biology | ||||
Biyoloji | çeşitli türlerden fiziksel ve zihinsel özelliklere sahip varsayımsal bir bölünmez birim | monad i. | ||
Philosophy | ||||
Felsefe | nesne veya fenomenleri basit bölünmez varlıklardan inşa edilmiş olarak ele alan teori | atomism i. | ||
Archaic | ||||
Eski Kullanım | bölünmez bir bütün olarak | in the gross expr. |