ağlamaklı - Türkçe İngilizce Sözlük

ağlamaklı

"ağlamaklı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ağlamaklı plaintive s.
The plaintive cries of the orphaned bird echoed through the forest.
Yetim kalan kuşun ağlamaklı ötüşleri ormanda yankılanıyordu.

More Sentences
ağlamaklı tearful s.
She became tearful when she saw the touching reunion of the long-lost siblings.
Uzun süredir kayıp olan kardeşlerin dokunaklı kavuşmasını görünce ağlamaklı gözlerle etrafa bakındı.

More Sentences
ağlamaklı ready to cry s.
ağlamaklı weepy s.
ağlamaklı teary-eyed s.
ağlamaklı misty-eyed s.
ağlamaklı lacrymary s.
ağlamaklı sobful s.
ağlamaklı whimperingly zf.
ağlamaklı whiningly zf.
British Slang
ağlamaklı scrikey s.

"ağlamaklı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 13 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ağlamaklı olmak feel like crying f.
I felt like crying at the news.
Haberden dolayı ağlamaklı oldum.

More Sentences
ağlamaklı olma moisture i.
ağlamaklı ses çıkarmak wawl f.
ağlamaklı bir biçimde tearfully zf.
ağlamaklı bir şekilde tearfully zf.
ağlamaklı olarak weepily zf.
Phrasals
ağlamaklı olmak tear up f.
ağlamaklı olmak cloud up f.
ağlamaklı olmak mist over f.
birini ağlamaklı yapmak choke someone up f.
Colloquial
ağlamaklı olmak be on the verge of tears f.
Idioms
ağlamaklı olmak be close to tears f.
Archaic
ağlamaklı konuşmak pule f.