Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | anlaşan | accorder i. |
Genel | anlaşan | concurring s. |
Genel | anlaşan | undiscordant s. |
Law | ||
Hukuk | anlaşan | acceder i. |
Archaic | ||
Eski Kullanım | anlaşan | sooth s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (biri veya bir şey hakkında) uyan/anlaşan | in accord about (someone or something) expr. |
Phrases | ||
İfadeler | (biriyle/bir şeyle) anlaşan | in tune with (someone or something) expr. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | (biriyle) iyi geçinen/anlaşan | in good with (someone) expr. |
Idioms | ||
Deyim | çevresiyle iyi anlaşan kimse | a good mixer i. |
Speaking | ||
Konuşma | çok iyi anlaşan iki arkadaştık | we were pretty decent friends expr. |