all in one - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

all in one

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"all in one" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrases
all in one expr. aynı anda
Colloquial
all in one expr. hepsi bir arada
all in one expr. hem ... hem de
all in one expr. tümü bir arada

"all in one" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 41 sonuç

İngilizce Türkçe
General
all in one package s. hepsi tek pakette
all in one breath zf. bir nefeste
all in one breath zf. bir solukta
all in one breath zf. hepsini bir anda
Phrases
in (all) fairness (to one) expr. doğrusu
in (all) fairness (to one) expr. doğruyu söylemek gerekirse
in (all) fairness (to one) expr. ne yalan söyleyeyim
Colloquial
place all your eggs in one basket f. her şeyini riske atmak
all rolled in one expr. hepsi bir arada
all in one piece expr. sapasağlam
all in one piece expr. tek parça halinde
all in one piece expr. zarar görmemiş
Idioms
put all your eggs in one basket f. tek bir şeye bel bağlamak
put all one's eggs in one basket f. sermayeyi kediye yüklemek
put all one's eggs in one basket f. varını yoğunu riske atmak
put all one's eggs in one basket f. varını yoğunu tehlikeye atmak
have all (one's) eggs in one basket f. sermayeyi kediye yüklemek
have all (one's) eggs in one basket f. varını yoğunu riske atmak
have all (one's) eggs in one basket f. varını yoğunu tehlikeye atmak
have all (one's) eggs in one basket f. tüm enerjisini/kaynaklarını kaybetmek pahasına tek bir yere harcamak/yatırmak
all in one whack [us] expr. bir seferde
don't spend it all in one place expr. Bozdur bozdur harca
all in one breath expr. bir nefeste (söylemek)
all in one breath expr. bir solukta
all in one breath expr. soluksuz/soluk almadan (konuşma)
all in one piece expr. sağ salim
all in one piece expr. tek parça
don't spend it all in one place expr. (güle güle harca gibi) birisine özellikle az miktarda para verildiğinde söylenen bir söz
Speaking
don't put all your eggs in one basket expr. tüm kaynaklarını aynı işe yatırma
don't put all your eggs in one basket expr. tüm yumurtalarını aynı sepete koyma
Computer
all in one computer i. hepsi bir arada bilgisayar
all in one computer i. bilgisayar kasasını da içeren monitör, klavye ve fareden oluşan bilgisayar
Modern Slang
all eggs in one basket s. her şeyini riske atmış
all eggs in one basket s. tek bir şeye bel bağlamış
all eggs in one basket s. sermayeyi kediye yüklemiş
aio (all in one) expr. hepsi bir arada
aio (all in one) expr. tümü bir arada
all of your eggs in one basket expr. tek bir şeye bağlı kalma
all of your eggs in one basket expr. tüm kaynaklarını tek bir şeye yatırma
all of your eggs in one basket expr. tek bir şeye bel bağlama
all of your eggs in one basket expr. tüm yumurtalarını aynı sepete koyma