alike - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

alike

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"alike" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 13 sonuç

İngilizce Türkçe
General
alike s. benzeyen
alike s. hem
alike s. birbirine benzer
alike s. farksız
alike s. benzer
alike s. aynı
alike zf. benzer şekilde
alike zf. eşit bir şekilde
alike zf. aynı şekilde
alike zf. benzer olarak
Colloquial
alike zf. gibi
Technical
alike s. aynı
alike s. benzer

"alike" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
great minds think alike expr. aklın yolu birdir
General
look-alike i. başkasına çok benzeyen kimse
look-alike i. başkasının çok benzeri olan şey
look-alike i. (bir şeyin) çifti
look-alike [us] i. başka eşyaya çok benzeyen eşya
look-alike [us] i. orijinalinin aynısı eşya
look-alike i. uyumlu parça
look alike f. benzemek
share and share alike f. eşit bir şekilde paylaşmak
look alike somebody a lot f. çok benzemek
look alike s. benzer
look-alike s. benzer
look-alike s. aynı
look-alike s. kopya/benzer/ikiz
smell-alike s. benzer kokulu/kokusu benzeşen
alike-minded s. aynı görüşte
alike-minded s. hemfikir
lick-alike [ireland] s. tıpatıp
lick-alike [ireland] s. hık demiş burnundan düşmüş
lick-alike [ireland] s. birbirine çok benzeyen
young and old alike zf. yedisinden yetmişine kadar
young and old alike zf. yediden yetmişe
Proverb
men are not all alike beş parmak bir olmaz
great minds think alike aklın yolu bir
great minds think alike kalp kalbe karşıdır
great minds think alike kalp kalbe karşıymış
Colloquial
young and old alike expr. genç yaşlı herkes
young and old alike expr. genci yaşlısı herkes
Idioms
share and share alike f. eşit haklara sahip olmak
share and share alike f. herşeyi ortak kullanmak
share and share alike f. paylaşmak
as alike as chalk and cheese s. aralarında dağlar kadar fark olan
as alike as chalk and cheese s. tamamen birbirinden farklı olan
all great minds think alike expr. aklın yolu birdir
alike as two peas in a pod expr. birbirinin aynısı
alike as two peas in a pod expr. bir elmanın iki yarısı gibi
alike as peas in a pod expr. bir elmanın iki yarısı gibi
as alike as peas in a pod expr. bir elmanın iki yarısı gibi
as alike as two peas in a pod expr. birbirinin aynısı
as alike as two peas in a pod expr. birbirinin tıpatıp aynısı
as alike as two peas in a pod expr. birbirine tıpatıp benzeyen
as alike as peas in a pod expr. birbirinin aynısı
alike as peas in a pod expr. birbirinin aynısı
share and share alike expr. kardeş payı
as alike as peas in a pod expr. tıpatıp aynı
as alike as two peas in a pod expr. tıpatıp aynı
alike as two peas in a pod expr. tıpatıp aynı
alike as peas in a pod expr. tıpatıp aynı
as alike/like as peas in a pod expr. birbirinin tıpatıp aynısı
as alike/like as peas in a pod expr. birbirine tıpatıp benzeyen
as alike/like as peas in a pod expr. birbirinin aynısı
as alike/like as peas in a pod expr. bir elmanın iki yarısı gibi
as alike/like as (two) peas in a pod expr. birbirinin tıpatıp aynısı
as alike/like as (two) peas in a pod expr. birbirine tıpatıp benzeyen
as alike/like as (two) peas in a pod expr. birbirinin aynısı
as alike/like as (two) peas in a pod expr. bir elmanın iki yarısı gibi
Speaking
I can see we are very much alike expr. birbirimize çok benzediğimizi görebiliyorum
Chat Usage
gmta (great minds think alike) kısalt. aklın yolu birdir
Law
share and share alike f. eşit hisselere sahip olmak
Pharmaceutics
look-alike i. reçetesiz uyarıcıları içerdiği halde illegal veya reçeteli maddeleri içeriyor gibi görünen ilaç