a taste - Türkçe İngilizce Sözlük

a taste

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"a taste" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

İngilizce Türkçe
General
a taste s. bir tadımlık

"a taste" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 92 sonuç

İngilizce Türkçe
General
get a bitter taste f. acılanmak
leave a bad taste in one's mouth f. kötü izlenim bırakmak
get a bitter taste f. acılaşmak
leave a taste on the tongue f. damaklarda tat bırakmak
leave a taste in the mouth f. damaklarda tat bırakmak
give somebody a taste of their own medicine f. aynıyla mukabele etmek
give somebody a taste of their own medicine f. aynı şekilde karşılık vermek
give somebody a taste of their own medicine f. kendi silahıyla vurmak
give somebody a taste of their own medicine f. biriyle anladığı dilden konuşmak
have a taste of freedom f. özgürlüğü tatmak
get a taste of freedom f. özgürlüğü tatmak
get a bitter taste f. itilenmek
Proverb
champagne taste on a beer budget ayranı yok içmeye atla gider sıçmaya
Colloquial
a matter of taste i. zevk meselesi
Idioms
a taste of your own medicine i. kendi silahıyla
a bad taste in (one's) mouth i. kötü bir izlenim
a bad taste in (one's) mouth i. negatif/olumsuz bir izlenim
a bad taste in (one's) mouth i. kötü/olumsuz bir etki
a bad taste in the mouth i. kötü bir izlenim
a bad taste in the mouth i. negatif/olumsuz bir izlenim
a bad taste in the mouth i. kötü/olumsuz bir etki
a bad taste in someone's mouth i. kötü bir izlenim
a bad taste in someone's mouth i. kötü bir etki
a bitter taste in the mouth i. kötü bir izlenim
a bitter taste in the mouth i. kötü bir etki
a bitter taste in someone's mouth i. kötü bir izlenim
a bitter taste in someone's mouth i. kötü bir etki
a nasty taste in the mouth i. kötü bir izlenim
a nasty taste in the mouth i. kötü bir etki
a nasty taste in someone's mouth i. kötü bir izlenim
a nasty taste in someone's mouth i. kötü bir etki
a taste of your own medicine i. kendi silahınla vurulma
a taste of your own medicine i. yaptığın şeyin aynısını yaşama
a taste of your own medicine i. başkalarına karşı gösterdiğin kötü muamelenin aynısı
a taste for (something) i. (bir şeyin) tadına alışma
a taste for (something) i. (bir şeyi) severek yeme/içme
a taste for (something) i. (bir şeyi) canı isteme/çekme
a taste for (something) i. (bir şeye) düşkünlük
a taste for (something) i. (bir şeye) düşkün olma
a taste for (something) i. (bir şeye) eğilimli olma
a taste of (one's) own medicine i. (birine) aynı şekilde karşılık verme
a taste of (one's) own medicine i. (birini) kendi silahıyla vurma
a taste of (one's) own medicine i. (birinin) yaptığının aynısını ona yaşatma
a taste of (one's) own medicine i. (birine) yaptığını aynı şekilde ödetme
a taste of own medicine i. aynı şekilde karşılık verme
a taste of own medicine i. kendi silahıyla vurma
a taste of own medicine i. yaptığının aynısını ona yaşatma
a taste of own medicine i. yaptığını aynı şekilde ödetme
leave a bad taste in someone's mouth f. ağzında kötü bir tat bırakmak
be not a person of taste f. ağzının tadını bilmemek
give someone a taste of their own medicine f. aynı şekilde karşılık vermek
give someone a taste of their own medicine f. biriyle anladığı dilden konuşmak
give someone a taste of one's own medicine f. birisini kendi silahıyla vurmak
get a taste for something f. canı istemek
have a taste for something f. canı istemek
get a taste for something f. istemek
have a taste for something f. istemek
give someone a taste of their own medicine f. kendi silahıyla vurmak
leave a bad taste in the mouth f. kötü bir tat bırakmak
leave a bad taste in someone's mouth f. kötü hatırlamak
leave a bad taste in someone's mouth f. kötü bir izlenim bırakmak
give someone a taste of something f. tadını almasını/tadına varmasını sağlamak
give someone a taste of something f. tadını aldırmak
give someone a taste of something f. tadına vardırmak
leave a nasty taste in (one's) mouth f. (birinde) kötü izlenim bırakmak
leave a bad taste in the/your mouth f. kötü izlenim bırakmak
leave a bad taste in the/your mouth f. kızgın hissettirmek
leave a bad taste in the/your mouth f. kötü hissettirmek
leave a bad taste in the/your mouth f. mide bulandırmak
leave a nasty taste in the/your mouth f. kötü izlenim bırakmak
leave a nasty taste in the/your mouth f. kızgın hissettirmek
leave a nasty taste in the/your mouth f. kötü hissettirmek
leave a nasty taste in the/your mouth f. mide bulandırmak
leave a sour taste in (one's) mouth f. (birinde) kötü izlenim bırakmak
leave a sour taste in (one's) mouth f. kötü hissettirmek
acquire a taste f. (tat) almak
acquire a taste f. sevmeye başlamak
get a taste of (one's) own medicine f. kendi silahıyla vurulmak
get a taste of (one's) own medicine f. yaptıklarının aynısını yaşamak
get a taste of (one's) own medicine f. yaptıklarının karşılığını aynı şekilde almak
give (one) a taste of (one's) own medicine f. (birini) kendi silahıyla vurmak
give (one) a taste of (one's) own medicine f. (birine) yaptığını aynı şekilde ödetmek
give (one) a taste of (one's) own medicine f. (birine) aynı şekilde karşılık vermek
give somebody a taste of their own medicine f. birini kendi silahıyla vurmak
give somebody a taste of their own medicine f. birine yaptığını aynı şekilde ödetmek
give somebody a taste of their own medicine f. birine aynı şekilde karşılık vermek
Slang
a taste bag i. (uyuşturucu vb.) deneme torbası
champagne taste and a beer pocketbook expr. ayranı yok içmeye atla gider sıçmaya
champagne taste and a beer wallet expr. ayranı yok içmeye atla gider sıçmaya
Modern Slang
a bad taste in my mouth i. burnuma gelen kötü koku/kokular
a bad taste in my mouth i. içimde kötü bir his
a bad taste in my mouth i. kötü bir izlenim