Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
endokrin bozukluk
a taste
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"a taste"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
a taste
s.
bir tadımlık
"a taste"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 92 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
get a bitter taste
f.
acılanmak
2
Genel
leave a bad taste in one's mouth
f.
kötü izlenim bırakmak
3
Genel
get a bitter taste
f.
acılaşmak
4
Genel
leave a taste on the tongue
f.
damaklarda tat bırakmak
5
Genel
leave a taste in the mouth
f.
damaklarda tat bırakmak
6
Genel
give somebody a taste of their own medicine
f.
aynıyla mukabele etmek
7
Genel
give somebody a taste of their own medicine
f.
aynı şekilde karşılık vermek
8
Genel
give somebody a taste of their own medicine
f.
kendi silahıyla vurmak
9
Genel
give somebody a taste of their own medicine
f.
biriyle anladığı dilden konuşmak
10
Genel
have a taste of freedom
f.
özgürlüğü tatmak
11
Genel
get a taste of freedom
f.
özgürlüğü tatmak
12
Genel
get a bitter taste
f.
itilenmek
Proverb
13
Atasözü
champagne taste on a beer budget
ayranı yok içmeye atla gider sıçmaya
Colloquial
14
Konuşma Dili
a matter of taste
i.
zevk meselesi
Idioms
15
Deyim
a taste of your own medicine
i.
kendi silahıyla
16
Deyim
a bad taste in (one's) mouth
i.
kötü bir izlenim
17
Deyim
a bad taste in (one's) mouth
i.
negatif/olumsuz bir izlenim
18
Deyim
a bad taste in (one's) mouth
i.
kötü/olumsuz bir etki
19
Deyim
a bad taste in the mouth
i.
kötü bir izlenim
20
Deyim
a bad taste in the mouth
i.
negatif/olumsuz bir izlenim
21
Deyim
a bad taste in the mouth
i.
kötü/olumsuz bir etki
22
Deyim
a bad taste in someone's mouth
i.
kötü bir izlenim
23
Deyim
a bad taste in someone's mouth
i.
kötü bir etki
24
Deyim
a bitter taste in the mouth
i.
kötü bir izlenim
25
Deyim
a bitter taste in the mouth
i.
kötü bir etki
26
Deyim
a bitter taste in someone's mouth
i.
kötü bir izlenim
27
Deyim
a bitter taste in someone's mouth
i.
kötü bir etki
28
Deyim
a nasty taste in the mouth
i.
kötü bir izlenim
29
Deyim
a nasty taste in the mouth
i.
kötü bir etki
30
Deyim
a nasty taste in someone's mouth
i.
kötü bir izlenim
31
Deyim
a nasty taste in someone's mouth
i.
kötü bir etki
32
Deyim
a taste of your own medicine
i.
kendi silahınla vurulma
33
Deyim
a taste of your own medicine
i.
yaptığın şeyin aynısını yaşama
34
Deyim
a taste of your own medicine
i.
başkalarına karşı gösterdiğin kötü muamelenin aynısı
35
Deyim
a taste for (something)
i.
(bir şeyin) tadına alışma
36
Deyim
a taste for (something)
i.
(bir şeyi) severek yeme/içme
37
Deyim
a taste for (something)
i.
(bir şeyi) canı isteme/çekme
38
Deyim
a taste for (something)
i.
(bir şeye) düşkünlük
39
Deyim
a taste for (something)
i.
(bir şeye) düşkün olma
40
Deyim
a taste for (something)
i.
(bir şeye) eğilimli olma
41
Deyim
a taste of (one's) own medicine
i.
(birine) aynı şekilde karşılık verme
42
Deyim
a taste of (one's) own medicine
i.
(birini) kendi silahıyla vurma
43
Deyim
a taste of (one's) own medicine
i.
(birinin) yaptığının aynısını ona yaşatma
44
Deyim
a taste of (one's) own medicine
i.
(birine) yaptığını aynı şekilde ödetme
45
Deyim
a taste of own medicine
i.
aynı şekilde karşılık verme
46
Deyim
a taste of own medicine
i.
kendi silahıyla vurma
47
Deyim
a taste of own medicine
i.
yaptığının aynısını ona yaşatma
48
Deyim
a taste of own medicine
i.
yaptığını aynı şekilde ödetme
49
Deyim
leave a bad taste in someone's mouth
f.
ağzında kötü bir tat bırakmak
50
Deyim
be not a person of taste
f.
ağzının tadını bilmemek
51
Deyim
give someone a taste of their own medicine
f.
aynı şekilde karşılık vermek
52
Deyim
give someone a taste of their own medicine
f.
biriyle anladığı dilden konuşmak
53
Deyim
give someone a taste of one's own medicine
f.
birisini kendi silahıyla vurmak
54
Deyim
get a taste for something
f.
canı istemek
55
Deyim
have a taste for something
f.
canı istemek
56
Deyim
get a taste for something
f.
istemek
57
Deyim
have a taste for something
f.
istemek
58
Deyim
give someone a taste of their own medicine
f.
kendi silahıyla vurmak
59
Deyim
leave a bad taste in the mouth
f.
kötü bir tat bırakmak
60
Deyim
leave a bad taste in someone's mouth
f.
kötü hatırlamak
61
Deyim
leave a bad taste in someone's mouth
f.
kötü bir izlenim bırakmak
62
Deyim
give someone a taste of something
f.
tadını almasını/tadına varmasını sağlamak
63
Deyim
give someone a taste of something
f.
tadını aldırmak
64
Deyim
give someone a taste of something
f.
tadına vardırmak
65
Deyim
leave a nasty taste in (one's) mouth
f.
(birinde) kötü izlenim bırakmak
66
Deyim
leave a bad taste in the/your mouth
f.
kötü izlenim bırakmak
67
Deyim
leave a bad taste in the/your mouth
f.
kızgın hissettirmek
68
Deyim
leave a bad taste in the/your mouth
f.
kötü hissettirmek
69
Deyim
leave a bad taste in the/your mouth
f.
mide bulandırmak
70
Deyim
leave a nasty taste in the/your mouth
f.
kötü izlenim bırakmak
71
Deyim
leave a nasty taste in the/your mouth
f.
kızgın hissettirmek
72
Deyim
leave a nasty taste in the/your mouth
f.
kötü hissettirmek
73
Deyim
leave a nasty taste in the/your mouth
f.
mide bulandırmak
74
Deyim
leave a sour taste in (one's) mouth
f.
(birinde) kötü izlenim bırakmak
75
Deyim
leave a sour taste in (one's) mouth
f.
kötü hissettirmek
76
Deyim
acquire a taste
f.
(tat) almak
77
Deyim
acquire a taste
f.
sevmeye başlamak
78
Deyim
get a taste of (one's) own medicine
f.
kendi silahıyla vurulmak
79
Deyim
get a taste of (one's) own medicine
f.
yaptıklarının aynısını yaşamak
80
Deyim
get a taste of (one's) own medicine
f.
yaptıklarının karşılığını aynı şekilde almak
81
Deyim
give (one) a taste of (one's) own medicine
f.
(birini) kendi silahıyla vurmak
82
Deyim
give (one) a taste of (one's) own medicine
f.
(birine) yaptığını aynı şekilde ödetmek
83
Deyim
give (one) a taste of (one's) own medicine
f.
(birine) aynı şekilde karşılık vermek
84
Deyim
give somebody a taste of their own medicine
f.
birini kendi silahıyla vurmak
85
Deyim
give somebody a taste of their own medicine
f.
birine yaptığını aynı şekilde ödetmek
86
Deyim
give somebody a taste of their own medicine
f.
birine aynı şekilde karşılık vermek
Slang
87
Argo
a taste bag
i.
(uyuşturucu vb.) deneme torbası
88
Argo
champagne taste and a beer pocketbook
expr.
ayranı yok içmeye atla gider sıçmaya
89
Argo
champagne taste and a beer wallet
expr.
ayranı yok içmeye atla gider sıçmaya
Modern Slang
90
Modern Argo
a bad taste in my mouth
i.
burnuma gelen kötü koku/kokular
91
Modern Argo
a bad taste in my mouth
i.
içimde kötü bir his
92
Modern Argo
a bad taste in my mouth
i.
kötü bir izlenim
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of a taste
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy