Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
(para) etmek
"(para) etmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
(para) etmek
appraise at
f.
"(para) etmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 79 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
para etmek
tell
f.
2
Genel
para tahsil etmek
take in money
f.
3
Genel
talep etmek (bir miktar para)
assess
f.
4
Genel
para etmek
be worth
f.
5
Genel
para etmek
work
f.
6
Genel
para vermek (bir işi finanse etmek için)
put up
f.
7
Genel
para ile yardım etmek
subsidize
f.
8
Genel
tayin etmek (para miktarını)
assess
f.
9
Genel
para karşılığında seks teklif etmek
accost
f.
10
Genel
havale etmek (para)
remit
f.
11
Genel
para talep etmek
demand money
f.
12
Genel
para etmek
cost
f.
13
Genel
para tahsis etmek
endow
f.
14
Genel
birinden para talep etmek
demand money from someone
f.
15
Genel
birisinden para talep etmek
demand money from someone
f.
16
Genel
para ile yardım etmek
subsidise
f.
17
Genel
para transfer etmek
transfer money
f.
18
Genel
para transfer etmek
wire money
f.
19
Genel
para etmek
count for something
f.
20
Genel
para transfer etmek
transfer money
f.
21
Genel
para iade etmek
refund
f.
22
Genel
para karşılığında seks teklif etmek
accoast [obsolete]
f.
23
Genel
tayin etmek (para miktarını)
affeer
f.
24
Genel
para karşılığı teslim etmek
give
f.
25
Genel
yükümlülüğü yerine getirmek için (para) taahhüt etmek
obligate
f.
26
Genel
iki kaynaktan aynı anda para elde etmek
double-dip
f.
27
Genel
para karşılığı ilişki teklif etmek
solicit
f.
28
Genel
birine para karşılığı ilişki teklif etmek
solicit
f.
29
Genel
(birini) para karşılığında sekse ikna etmek
solicit
f.
30
Genel
para karşılığında seks teklif etmek
solicit
f.
31
Genel
para teklif etmek
spring
f.
32
Genel
para için taciz etmek
stick up
f.
33
Genel
(para vb.) beyan etmek
declare
f.
Phrasals
34
Öbek Fiiller
(para/ödeme) tahsil etmek
collect on something
f.
35
Öbek Fiiller
bir şey için belirli bir miktar para ayırmak/tahsis etmek
appropriate something for something
f.
36
Öbek Fiiller
para etmek
count for
f.
37
Öbek Fiiller
(bir şey) karşılığında (bir şey/bir miktar para) vermeyi teklif etmek
offer (something) for (something)
f.
38
Öbek Fiiller
(bir iyilik, hediye, para, tazminat) teklif etmek
offer to
f.
39
Öbek Fiiller
(bir şey) için (belirli bir miktar para) kabul etmek
take (some amount of money) for (something)
f.
40
Öbek Fiiller
bir işin bedelinin para yerine başka bir şeyle ödenmesini kabul etmek
take (something) out in (something)
f.
41
Öbek Fiiller
para yerine başka bir ödeme kabul etmek
take (something) out in (something)
f.
42
Öbek Fiiller
(bir şey) için) (bir miktar para/ödeme) almak/kabul etmek
take (some amount of money) for (something)
f.
43
Öbek Fiiller
para hediye etmek
come down [uk]
f.
Colloquial
44
Konuşma Dili
kripto para piyasalarında alınan kripto veya tokeni değişken fiyatlar karşısında satmamak, böylece mevcut pozisyonu uzun süre koruyarak yüksek getiri elde etmek istemek
hodl
f.
45
Konuşma Dili
(para) internetten transfer etmek
wire
f.
Idioms
46
Deyim
çalışanları satışa teşvik etmek için ödenen para
push money
i.
47
Deyim
geçici tedbirlerle nakit para tedarik etmek
raise the wind
f.
48
Deyim
bir şeyi para ile elde etmek
buy one's way in to something
f.
49
Deyim
başarısız olmuş bir işe para harcamaya devam etmek
throw good money after bad
f.
50
Deyim
başarısız olmuş bir işe para harcamaya devam etmek
pour good money after bad
f.
51
Deyim
para işlerini idare etmek
hold the purse strings
f.
52
Deyim
para işlerini idare etmek
control the purse strings
f.
53
Deyim
dünya para etmek
cost/pay the earth
f.
54
Deyim
hızlı fayda/para elde etmek için değerli bir bir şeyi elden çıkarmak
sell the family silver
f.
55
Deyim
değerli insanları beş para etmez insanlardan ayırt etmek
separate the wheat from the chaff
f.
56
Deyim
değerli insanları beş para etmez insanlardan ayırt etmek
sort the wheat from the chaff
f.
57
Deyim
bir şeye çok fazla para sarf etmek
dig deep
f.
58
Deyim
bol para/kaynak sarf etmek
dig deep
f.
59
Deyim
bir işin bedeli karşılığında para yerine mal veya hizmet olarak ödeme almak/kabul etmek
take out in trade
f.
Trade/Economic
60
Ticaret/Ekonomi
hisseleri satın almak isteyen kişinin çoğunluğu elde etmek adına kalan hisselerin değerine kıyasla çok daha fazla para önerdiği bir satın alım teklifi
two-tier bid
i.
61
Ticaret/Ekonomi
para arzını kontrol etmek üzere amerikan hükümeti'nden yetkili on iki bankadan her biri
federal reserve bank
i.
62
Ticaret/Ekonomi
federal rezervin para arzını kontrol etmek amacıyla menkul kıymet alım satımı
open-market operations
i.
63
Ticaret/Ekonomi
elde etmek/toplamak (para, fon, sermaye vb.)
raise
f.
64
Ticaret/Ekonomi
para iade etmek
re-fund
f.
65
Ticaret/Ekonomi
daha fazla para teklif etmek
outbid
f.
66
Ticaret/Ekonomi
para iade etmek
refund
f.
67
Ticaret/Ekonomi
para tahsil etmek
receive money
f.
68
Ticaret/Ekonomi
(para miktarını) fazladan tayin etmek
overassess
f.
69
Ticaret/Ekonomi
(para biriminin) alım gücünü içerdiği altın miktarını değiştirerek stabilize etmek
compensate
f.
70
Ticaret/Ekonomi
(özellikle bir para biriminin istikrarını sürdürmek için) piyasaya müdahale etmek
intervene
f.
71
Ticaret/Ekonomi
bir malı başka mal veya hizmetlerin üzerine para vererek tedarik etmek
part-exchange
f.
Law
72
Hukuk
para iade etmek
refund
f.
73
Hukuk
para cezasını iptal etmek
remit
f.
Politics
74
Siyasal
hükümetin bir projesini finanse etmek için başka bir projenin gideriymiş gibi gösterilen para
black money
i.
75
Siyasal
hatır bonosu ile para temin etmek
fly
f.
Archaic
76
Eski Kullanım
içki alışkanlığından ötürü para israf etmek
tipple
i.
77
Eski Kullanım
para etmek
give
f.
78
Eski Kullanım
(para veya sermayeden) kar etmek
improve
f.
79
Eski Kullanım
(para) kendine tahsis etmek
sink
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (para) etmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy