Geçmiş

(fiyat) vermek

"(fiyat) vermek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	(fiyat) vermek	quote f.

"(fiyat) vermek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 56 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	fiyat vermek	quote a price f.
2	Genel	fiyat vermek	bid f.
3	Genel	fazla fiyat vermek	outbid f.
4	Genel	fiyat vermek	quote a price for f.
5	Genel	açık artırmada daha fazla fiyat vermek	outbid f.
6	Genel	düşük fiyat vermek (başkasının önerdiği fiyattan)	undercut f.
7	Genel	gerekenden düşük fiyat vermek	undercharge f.
8	Genel	fiyat vermek	quote f.
9	Genel	aşırı fiyat vermek	overbid f.
Irregular Verb
10	Irregular Verb	(geçmiş zamanda) fiyat vermek	bade f.
Phrasals
11	Öbek Fiiller	bir iş teklifine fiyat vermek	bid on f.
12	Öbek Fiiller	fiyat vermek	charge (something) for (something) f.
13	Öbek Fiiller	fiyat vermek	appraise something at something f.
14	Öbek Fiiller	fiyat vermek	assess at f.
15	Öbek Fiiller	fiyat vermek	assess something at something f.
16	Öbek Fiiller	(bir şeye/bir şey için bir fiyat) vermek	put (something) at (some amount of money) f.
17	Öbek Fiiller	bir şeye tahmini bir fiyat vermek	put at f.
18	Öbek Fiiller	bir şey için (bir fiyat) teklifi vermek	bid (something) for something f.
19	Öbek Fiiller	açık artırmada bir şey için (bir fiyat) vermek	bid (something) for something f.
20	Öbek Fiiller	bir şey için (bir fiyat) teklifi vermek	bid (something) on something f.
21	Öbek Fiiller	açık artırmada bir şey için (bir fiyat) vermek	bid (something) on something f.
22	Öbek Fiiller	(bir şey) için (bir fiyat) teklifi vermek	bid (some amount) for (something) f.
23	Öbek Fiiller	açık artırmada (bir şey) için (bir fiyat) vermek	bid (some amount) for (something) f.
24	Öbek Fiiller	(bir şey) için (bir fiyat) teklifi vermek	bid (some amount) on (something) f.
25	Öbek Fiiller	açık artırmada (bir şey) için (bir fiyat) vermek	bid (some amount) on (something) f.
26	Öbek Fiiller	fiyat vermek	charge for f.
27	Öbek Fiiller	(bir şey) için (bir fiyat) vermek	offer (something) for (something) f.
Idioms
28	Deyim	fiyat vermek	put a price on something f.
29	Deyim	fiyat vermek	put a price tag on something f.
30	Deyim	daha iyi fiyat vermek	sharpen your pencil f.
31	Deyim	(bir şey için) bir fiyat vermek	name a price (for something) f.
32	Deyim	(bir şey için) bir fiyat vermek	name the price (for something) f.
33	Deyim	(bir şey için) bir fiyat vermek	name one's price (for something) f.
34	Deyim	piyasa ortalamasının üzerinde fiyat vermek	price (oneself, someone, or something) out of the market f.
35	Deyim	piyasa ortalamasının üzerinde fiyat vermek	price yourself out of the market f.
36	Deyim	(bir şey için) fiyat vermek	quote a price (for something) f.
37	Deyim	bir fiyat vermek/çıkarmak	quote a price of (some amount of money) f.
Trade/Economic
38	Ticaret/Ekonomi	açık artırmada başkalarından fazla fiyat vermek	overbid f.
39	Ticaret/Ekonomi	daha fazla fiyat vermek (açık artırmada)	outbid f.
40	Ticaret/Ekonomi	fiyat vermek	bid f.
41	Ticaret/Ekonomi	fiyat vermek	quote to f.
42	Ticaret/Ekonomi	fiyat vermek	quote f.
43	Ticaret/Ekonomi	fiyat vermek	give a price f.
44	Ticaret/Ekonomi	fazla fiyat vermek	overbid f.
45	Ticaret/Ekonomi	fiyat teklifi vermek	submit a quote f.
46	Ticaret/Ekonomi	piyasa ortalamasının üzerinde fiyat vermek	price out of the market f.
47	Ticaret/Ekonomi	yanlış fiyat vermek	price incorrectly f.
48	Ticaret/Ekonomi	yanlış fiyat vermek	misprice f.
49	Ticaret/Ekonomi	çok düşük fiyat vermek	underprice f.
50	Ticaret/Ekonomi	piyasa fiyatının altında fiyat vermek	underquote f.
51	Ticaret/Ekonomi	(fiyat, ücret) serbestçe yükselip düşmesine izin vermek	unpeg f.
52	Ticaret/Ekonomi	ölü fiyat vermek	lowball f.
53	Ticaret/Ekonomi	önden fiyat teklifi vermek	prebid f.
54	Ticaret/Ekonomi	gölge fiyat vermek	shadow price f.
Archaic
55	Eski Kullanım	(geçmiş zamanda) fiyat vermek	bad f.
Slang
56	Argo	fahiş fiyat vermek	stick it on [obsolete] f.